5 tahliye, 12 beraat ve 13 tutukluluğa devam kararının çıktığı Kobani Davası’nda eski HDP eş genel başkanlarından Demirtaş’a 42 yıl, Yüksekdağ’a da 30 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Avukat olan DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, Demirtaş dahil 36 sanık hakkında Yasin Börü’nün de aralarında bulunduğu 6 kişinin ölümü ve diğer yaralanmalara ilişkin beraat kararı verilmesine dikkat çekiyor: “Bütün zorlamalarına rağmen bu protestolarda yaşanan suçlardan bizim partimizin ve arkadaşlarımızın hiçbir bağı olmadığını kendileri de kabul etti. Aslında Kobani davası çöktü. Garip bir şekilde TCK 302’den ceza verdiler. 20 küsur yıl, odur aslında. 302 neydi? Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı eylem yapmaktır. Yani fiil gerekiyor. Saldırı, cinayet vs. Bir yandan işlenen bütün suçlardan beraat veriyorum diyorsunuz. Diğer yandan 302’den ceza verdiğinizi söylüyorsunuz. Aslında kararın kendisi de “Biz bu davayı kurduk. Bu cezayı veriyoruz” diye bağırıyor.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Kobane davası kararı hakkında konuştu. 28 Şubat süreciyle ilgili tutuklu bununanlara af çıkmasının tesadüf olmadığını ifade etti:
"Kürt dilinin...
Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp, Mehmet Şimşek’in Brüksel'deki konuşmasını yorumladı: "Türkiye'deki ekonomik programın hedeflerini anlattı ve şimdiye kadar kaydedilen performansı PowerPoint sunumlarıyla izah etti. Bende bıraktığı izlenim, hafif zoraki bir şekilde oraya gelmiş gibiydi. Atmosfer biraz suni bir ortamdaydı. Hiç Türkiye'nin AB adaylığından bahsedilmedi. Mehmet Şimşek sadece, "Üyelik o kadar önemli değil. Bizim için önemli olan süreçtir," dedi. Yani Avrupa Birliği'ne girsek de girmesek de çok önemli değil gibi bir yaklaşım sergiledi."
Hazine ve Maaliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yayınladığı kamuda tasarruf tedbirlerine Diyanet de uydu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın tartışılan arabası iade edildi:” Başkanlığımız hizmetinde kullanılan 1 adet Audi A8 araç iade edilmiştir.”
Ali Bayramoğlu ile Bugünler'de bu hafta: “31 Mart seçimleri sonrası karşımızda iki siyasi Türkiye var. Bir tarafta yenilenmeye açık bir Türkiye, diğer tarafta ise eski yapılarını koruyan 15 Temmuz Türkiyesi var. Bu davalarda verilen kararlar iktidarın kendi ideolojik söyleminin ve anlatısının doğrulanması davasıdır.
Kobani davasından başka bir şey beklemiyordum. Başta bu nedenle beklemiyordum. Çünkü bunun çözülmesi, mevcut ittifakın çözülmesi ve Türkiye'deki siyasi iklimin tamamen değişmesi anlamına gelirdi. Maalesef bu gerçekleşmedi.”