İyi Parti lideri Akşener; kendisini başbakanlığa taşıyacağına inandığı 3 bin maddelik seçim beyannamesini Ankara’da açıkladı. “Recep Bey” diye seslendiği, “Beştepe muhtarı” olarak tanımladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı göndermeye kararlı olduğunu neredeyse her cümlesinde vurgulayan Akşener’in, Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’ndan hiç söz etmemesi ise dikkat çekti. Akşener, en çok kadınların AK Parti iktidarında yaşadığı tüm baskılara, sıkıntıları son vereceği vaadini dile getirdiğinde alkış aldı: “Ağız dolusu güleceğiz, kahkaha atacağız.”
AK Parti'nin aday tanıtım töreninde konuşan Milli Savunma Bakanı ve AK Parti Kayseri 1. sıra milletvekili adayı Hulusi Akar kendisine 'Vur de vuralım, öl de ölelim' diyen partililere 'Onun da zamanı gelecek, bekleyin' diyerek cevap verdi.
Karayalçın: “1989’da yerel seçimlerinde SHP Ankara’yı, İstanbul’u, İzmir’i, çok sayıda büyükşehir belediyesini kazanmıştı. Fakat sonra CHP açıldı 92’de. Ondan önce HEP açıldı. Sonra ÖDP açıldı. Yani CHP’liler, Kürtler ve sosyalistler, bizi 1989 yılında başarıya götürenler ayrıldılar ve ondan sonra bir başarısızlığın yaşanacağı çok açıktı. 94’te bu yaşandı. DSP, CHP, SHP aday çıkarttılar ve kaçınılmaz olarak seçim kaybedildi. 1999 yılında da böyle oldu. Daha sonraki yıllarda da bunu yaşadık. Ben bütün bunları yaşamış birisi olarak Muharrem Bey’in ayrı parti kurmasının da doğru olmadığını düşünüyordum. Hadi ayrı parti kuruldu, seçimlere ayrı gidilmesinin de doğru olmadığı düşüncesini taşıyordum.”
HDP’nin Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan HDP listelerinden bir Ermeni vatandaşın aday gösterilmemesine sitem etti. Paylan, “Partimizin iki dönem kuralı var. Bu kural çoğunlukla uygulandı. Ben de bunun bilincindeyim ve kuralın uygulanacağını biliyordum. Ancak bir Ermeni adayın bulunması konusunda bir çaba gerekiyordu ve gösterildiğini de biliyorum. Yapılan istişareler sonucunda bir aday bulunamadı. Benim de adaylığım söz konusu olmadı. Bu konuda bir pozitif ayrımcılık gösterilmesi değerlendirilebilirdi ama bu da yapılamadı" dedi.
Sosyal medyada “1 milyon Mehmet” olarak tanınan ve yüzde 80 engelli olan Mehmet Bucak, bir sokak röportajında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “diktatör” dediği için evinden gözaltına alındı. İfadesinin ardından serbest bırakılan Bucak: “Diktatörün ne anlama geldiğini bilmiyorum.”