Dünya Bankası'nda çalıştıktan sonra emekli olan Adalar Büyükada’da yaşayan ve doğduğu köy olan Balıkesir’in Gönen ilçesi Armutlu köyündeki aile evinde yazlarını geçiren Korhan Berzeg (83) dokuz gün önce köpeğiyle birlikte yürüyüşe çıktıktan sonra kayboldu. Dünya Bankası’nda bir dönem Mehmet Şimşek ile birlikte de çalışan Berzeg’i arama çalışmaları sürüyor. 150 kişilik arama ekibine Ankara’dan özel bir ekip de katıldı.
21 Mayıs’taki seçimlerde sandıktan birinci çıkmasına rağmen Meclis’te çoğunluğu elde edemeyince ve koalisyonlar da kurulamayınca yeniden seçim kararı alan Başbakan Miçotakis’in partisi Yeni Demokrasi, bu kez Meclis’te çoğunluğu ele geçirdi. Yeni Demokrasi Partisi yüzde 40,45 ile 300 sandalyeli Meclis’te 158 sandalye aldı. Oyları düşen Çipras’ın liderliğindeki SYRIZA Meclis’e yüzde 17,83 ile 47, PASOK yüzde 12,18 ile 32, Komünist Parti yüzde 7,51 ile 20 vekil soktu. Seçimin sürprizi ise üç küçük radikal sağ partinin Spartalılar, Yunanistan Çözümü, Zafer Hareketi’nin Meclis’e girmesi oldu. Bütün Yunanistan haritası Yeni Demokrasi Partisi’nin mavi rengine boyanırken, sadece Türklerin yaşadığı Batı Trakya’daki Rodop'ta SYRIZA seçimi önde bitirdi.
Putin’e karşı 24 saatlik Wagner ayaklanmasını başlatan Prigozhin, 21 sene önce Putin’in Bush, Chirac gibi Batılı liderleri ağırladığı lüks bir restoranın işletmecisiydi. Prigozhin, önce “Putin’in aşçısı” oldu, catering ihaleleri aldı, ardından Wagner adında bir paralı ordu kurarak Venezuela’dan Suriye’ye, Ukrayna’dan Orta Afrika’ya 4 kıtada Rusya’nın çıkarlarını gözetti. Wagner ordusu, Ukrayna’da çekiçle infazdan hadıma uzanan savaş suçlarına imza atan, Suriye’de petrol geliri karşılığında Esad’ı koruyan Batılı ülkeler tarafından terörist kabul edilen bir grup. Wagner ve Prigozhin’in suç sicili Putin’in aşçısının, 50 bin kişilik paralı asker ordusuyla başkaldıran bir haine dönüşmesi hikayesi kadar uzun.
Özge Peker, eşi Sedat Peker'in doğum gününü "Çünkü seni sevmek bir kanundur tabiatımda. İyi ki doğdun Sevgilim" notuyla Instagram'dan paylaştığı gönderi ile kutladı.
Prof. Dr. Ahmet İnsel, Birikim Dergisi’nde yazdı: Hochschild’in “Kendi Topraklarında Yabancı: Amerikan Sağında Öfke ve Yas" başlıklı kitabında sağcı bir partinin politikalarından en fazla olumsuz etkilenecek olan sosyal sınıflar arasında bu partiye oy veren önemli bir kesimin nasıl olabildiği sorusuna yanıt arıyor. Büyük çoğunluğu mümin Hıristiyan olan bu “beyaz Amerikalı” grubunun siyasal aidiyetini esas olarak simgeler, değerler, ayrıcalığa mazhar bir toplumsal gruba –“gerçek Amerikalılar” – ait olma hissinin belirlediğine dayanıyor çıkardığı sonuç. İsrail’de Netanyahu’da, Hindistan başbakanı Modi’de, Macaristan başbakanı Orban’da ve elbette Türkiye’de Erdoğan’ın şahsında karşımıza çıkıyor. Hochschild’in kitabının başlığının Türkçedeki çağrışımı da zaten başlı başına anlamlı. Erdoğan’ın ve onun gibi mukaddesatçı kuşakların her fırsatta tekrar ettikleri Necip Fazıl üstatlarının “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!” dizesidir bu.