CHP 6 Nisan’da genel başkan seçimli olağanüstü kurultaya gidecek olsa da, parti ve siyaset çevrelerinde kurultay heyecanından eser yok. CHP Genel Merkez yönetimi kurultayı hem İmamoğlu’nun tutuklanması hem de tutuklama sonrası ülke genelindeki protestolar ve gözaltıların önüne geçecek büyük bir organizasyonla yapmak istemiyor. İktidar cephesinden gelen ve kurultayla CHP’ye kayyum tehlikesinin ortadan kalkmadığına dair değerlendirmeler de genel merkezde endişe kaynağı. Partinin bin 400 delege ve 700 onur kurulu üyesi dikkate alındığında sadece bin 600 kişilik bir salonda, basına kapalı bir kurultay yapma kararına “CHP’de böyle kurultay olmadı, olmaz” tarzında sert eleştiriler var. Kılıçdaroğlu’nun aday olmayacağı, sürprizlere açık olsa da Özel’in rakipsiz yarışacağına kesin gözüyle bakılan kurultayın CHP’deki lider tartışmalarını bitirebileceği öngörülüyor ancak kulislerde Özel’in partiyi toplamak için parti içi muhaliflerle daha uzun süre uğraşacağı yorumları öne çıkıyor.
Özgür Özel: Maalesef bu süreçte muhatabım bir cumhurbaşkanı değil cunta başkanı. Cunta başkanları sözden anlamaz, milletin iradesini sakatlamaya heveslenmiş demokrasiden nasibini almamışlardır. İnsanlar yalancı tanıklığa zorlanıyorlar. Bu insanlar sıkışmış durumdalar. Bir yandan tehdit ediliyorlar aldıkları ihalelerle.
Alış veriş boykotu, CHP’nin güçlü olduğu bölgelerde karşılık bulurken, Anadolu’da hayat olağan seyrinde devam etti. Ankara ve İstanbul’da çok sayıda işletme boykota destek için bugün kepenk kapattı.
Devlet Bahçeli, MHP'nin yayın organı Türkgün gazetesinde değerlendirmelerine devam ediyor: “Her parti Türkiye partisi olmak mecburiyetindedir”, “Teröristlerin silah bıraktıktan sonra, silaha sarılma istidadına sebep olan zihniyetten kurtulunması da bir zarurettir. Bu da ancak militarist anlayış yerine sivil bir anlayışın yerleşmesi ile mümkün olabilecektir. Bunun için ise terk edilmesi gereken husus kimlik siyasetidir”, "Terörsüz Türkiye sürecinde yalnızca dağdaki terörün değil şehirdeki vandalist anlayışın da bitirilmesi elzemdir.”
Devlet Bahçeli’nin, MHP’nin yayın organı Türkgün’e yazdığı makalenin ikinci bölümü yayımlandı: “Başta CHP olmak üzere cepheleşmeden medet uman siyasi partileri, televizyon sahiplerini, yorumcuları, siyasi ikbalini sokakların şiddetine bağlamış olan düşkünleri uyarıyorum.! Demokrasi dışı arayışlara girişenler bedelini ödemeye de hazır olmalıdır!” “Sokağa davet edilenlerin karşısına 15 Temmuz’da olduğu gibi başkaları dikilirse kaçınılmaz çatışma nasıl önlenecek, olayların önüne nasıl geçilecektir?”