Süleymaniye Camii’nin önünde yükselen bir inşaat iskelesi görüntüsü üzerine AK Parti destekçisi sosyal medya kullanıcıları caminin siluetini bozduğu gerekçesiyle CHP’li İBB yönetimini hedef aldı. İnşaatın Bilal Erdoğan’ın Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu İlim Yayma Vakfı’na ait olduğu ve izninin de 2019’da İBB AK Parti yönetimindeyken verildiği ortaya çıkınca “silueti kim bozdu” tartışması “siluet bozuldu mu” tartışmasına döndü.
İlk ihalesi 2014'te yapılan, 2018'de İBB'den bakanlığa devredilen, yerel seçim kampanyasında 2020 için müjdelenen Sabiha Gökçen Metrosu için yeni tarih: 2022'nin ilk yarısı
2018’de Danıştay’ın “Andımız” ile ilgili verdiği iptal kararının ardından bu kararın yasalara uygun olmadığını söyleyen Bekir Bozdağ, MHP Lideri Bahçeli’nin hedefi haline gelmişti. Bahçeli, “Sayın Bozdağ Kürdüm, özgürüm diyebilir. Dilini tutan yoktur. Sus otur yerine diyen de yoktur. Buyursun, mizaç ve meşrebine müzahir değerlendirmesini yapsın. Ama kendisi Türk milletini düşürmeyi aklından geçirmesin” diyerek uyarmıştı. Erdoğan ise “Yol arkadaşımı feda edemem” diyerek Bozdağ’ın arkasında durmuş, Bozdağ AK Parti Meclis Grubu’ndaki bu konuşma sırasında gözyaşlarına hakim olamamıştı.
Hakan Atilla, ABD’de yargılandığı iki yıl boyunca eşinin ve çocuğunun ABD’ye gitmesine Türkiye’den izin verilmediğini söylüyor. Neden acaba? Eşi ve çocuğu ABD’ye gitmiş bir Hakan Atilla ile Türkiye’de kalmış bir Hakan Atilla arasında fark olacağı mı düşünülmüş? Bu engelleme, eşi ve çocuğu yanına gelmiş ve “rahatlamış” Hakan Atilla’nın muhtemel tercihlerinden duyulan rahatsızlığın bir yansıması olabilir mi?