Anketlerde oylarını Cumhur İttifakı’na vereceğini söyleyen deneklerin acaba ne kadarı aslında vermeyeceği halde sosyal çevresinden çekinerek böyle diyor, başka bir deyişle “tercihini çarpıtıyor?” Ali Babacan bu oranın çok yüksek olduğu kanaatinde… Haklı olabilir mi? Sandıklar açılıp da “sürpriz”in boyutları ortaya çıktığında anlayacağız.
Geçtiğimiz Cuma bir şafak operasyonuyla gözaltına alınan insan hakları savunucusu avukat Nesip Yıldırım’a yöneltilen suçlama belli oldu: Bir baz istasyonu incelemesinde, bundan 7-8 yıl önce bir “FETÖ’cü”nün Yıldırım’ı iki kez aradığı (toplam 37 saniye) ortaya çıkmış. Hepsi bu. Ne konuştukları da belli değil, sadece konuşmuşlar. Bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir yıl önce verdiği açık söze rağmen sabahın köründe gözaltına alınmayı gerektiren bir suçmuş! Şimdi hakikaten, nedir bu?
“Önemli konulardan biri bu siyasi partilerin gelecek tasavvurudur. Bu tasavvur, ancak belirli konularda ortak politikaların tanımlanması ile mümkün olur. Nasıl bir dış politika düşünülüyor, devlet dokusu nasıl elden geçirilecek, ne tür bir asker-sivil ilişkisi isteniyor, Kürt meselesi nasıl ele alınacak gibi ucu toplumsal sözleşmeye, farklı gruplar arasındaki ortak noktalara, kimi beklentilere hitap edecek bir siyasi dil gerekli. Ne var ki, bu konuda bu partiler çok geride.”
Le Monde gazetesi 13 Kasım 2015’de Paris’in 7 ayrı noktasına düzenlenen ve 132 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısın faii olan IŞİD’lilerin yargılandığı mahkemeyle ilgili başyazı yayınladı: “Yapılan sorgulamalar, Gilles Kepel’in "İslam'ın radikalleşmesi" ve Olivier Roy’un "radikalizmin İslamileştirilmesi" tezlerinden ikincisini doğrular nitelikteydi. Davanın başlıca sanıklardan bazılarının cihada olan ilgileri, var oluşlarının sıradanlığına karşı bir meydan okumaya, bir kimlik arayışına, topluma duydukları nefrete ve İslam Devleti'nin mağduriyet söylemine olan bağlılıklarına dayanıyordu.
Altı lider 28 Şubat’ta Ankara’da kamuoyunun karşısına çıkacak. Liderlerin siyasete ve topluma yapacağı çağrı da hazır: “Tek adam rejiminden şikayetçiyiz. Keyfiliğe ve kuralsızlığa karşı demokrasiyi öneriyoruz, istiyoruz. Sen de var mısın?” Açıklanacak olan güçlendirilmiş parlamenter sistemin ana hatları: “Etkili ve katılımcı yasama, istikrarlı ve hesap verebilir yürütme, bağımsız yargı. Sembolik yetkileri olan cumhurbaşkanı, meclisin içinden çıkmış bir başbakan ve bakanlar kurulu.”