Madencilerin arama kurtarma çalışmalarına katılması için saatlerce AFAD’ı ikna etmek için uğraşan CHP’li Deniz Yavuzyılmaz sahada yaşanan hataları anlattı: “Deprem olduktan hemen sonra süreci yönetmesi gereken AFAD, kendisi bir afet olduğu için bu süreci yönetemedi. Sadece bir ekip talep etti. Bir ekip, 12 madenci demek. Yani düşünün on binin üzerinde yıkılmış bina var. Ve AFAD sadece 12 madenci istiyor.”
Serbestiyet muhabiri Mücahit Enes Turbil, depremin 29. Saatinde Antalya Belediyesi’nin itfaiye ekipleri tarafından eşi ve çocukları enkaz altından kurtarılan Ferhat Kavas ile konuştu: "200 arkadaşım varsa 175'i ölü", "25. saatten sonra AFAD'ı gördüm. "Buradan adam çıkaramayız" dediler. Bir tanesi 'bekarım' dedi. 'Çocuğum burada yatıyor. bu hissi tadamazsın' dedim".
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki yapıların yüzde 98’inin 1999’dan önce yapıldığını söylese de, bir dönem Türkiye Deprem Yönetmeliği Komisyonu üyeliği de yapan deprem ve yapı mühendisi Prof. Haluk Sucuoğlu’ndan “Mümkün değil” itirazı geldi. Sucuoğlu Serbest TV’de “Bizim elimizdeki rakamlar, devletin en üst ağzından çıkan rakamları söylemiyor. Bizdeki rakamlara göre bölgedeki binaların yüzde 50-60’ı 2000’den sonra yapıldı. Yıkılan binaların yüzde 2’si mi 2000’den sonra yapılmış. Gidip orada sokakta gezerek saysanız tutmaz bu rakam. Mümkün değil” diye konuştu.
Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay'da ziyaretler gerçekleştiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Hatay'ın İskenderun ilçesinde Serbestiyet’ten Mücahit Enes Turbil’in sorusunu cevaplandırırken şöyle konuştu:
"Birtakım eksiklikler ve noksanlıklar var. Tabii gönül ister ki burada bir iktidar ve muhalefet ayrımı olmasın. Özellikle iktidar şu anda sorumlu ve yetkili olduğu için herkesi kucaklasın. Biz birbirimizin düşmanı veya hasmı değiliz. Bundan dolayı iktidarın omzuna daha büyük bir mesuliyet düşüyor. Bunu da mutlaka hatırlatmamız icap ediyor. Ama bu sadece iktidar için değil muhalefet için de geçerli. Biz bütün olmak mecburiyetindeyiz. Biz bu ülkede yaşıyoruz. Tamam yönetimde farklılıklar olabilir. Ama şu an o farklılıkları dile getirmekten çok birbirimizle yardımlaşmamız, kenetlenmemiz gerekiyor. İnşallah bu da kısmen sağlanıyordur. Eksiklerimiz mutlaka var. O eksiklikleri de inşallah gidereceğiz diye ümit ediyorum."