Saldırılarda, Husilerin gemileri tespit etmek için kullandığı radarların da aralarında bulunduğu sekiz hedefin vurulduğu belirtildi.
İran destekli Husiler bir süredir İsrail veya İsrail’i destekleyen ülkelerle ilişkili olduğunu savunduğu gemilere saldırılar düzenliyordu.
ABD’nin İngiltere ile ikinci ortak hava operasyonu olan bu saldırı aynı zamanda ABD’nin Husilere yönelik sekizinci saldırısı oldu.
ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak Pazartesi günü Yemen’deki durumu telefonda konuşmuştu.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada “İran destekli Husilerin Kızıldeniz’deki gemilere saldırılarının” görüşüldüğü ve iki ülkenin de uluslararası ticaretin serbest bir şekilde devam edebilmesi için gerekli adımları atmaya devam edeceği aktarılmıştı.
Bugünkü hava operasyonunun ardından ABD ve İngiltere’nin yaptığı ortak açıklamada da “Bölgede gerilimin azalmasını ve istikrarı destekliyoruz fakat dünyanın en kritik deniz yollarından birinde serbest ticareti ve insan hayatını korumak için gerekli önemleri almaktan da çekinmeyeceğiz” ifadeleri yer aldı.
Husiler Kasım ayında, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı İsrail’e roket fırlatmaya; ayrıca Kızıldeniz’deki İsrail ve müttefiklerine yönelik gemileri hedef almaya başlamıştı.
Yemen’in, başkent Sana’nın da dahil olduğu büyük bir kısmı Husilerin kontrolünde.
ABD, Bahreyn, İngiltere, Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya, Kanada, Norveç ve Seyşeller Kasım ayındaki saldırılardan sonra Husilere karşı Kızıldeniz’de bir uluslararası operasyon başlatmıştı.
Fakat bu operasyon Husilere geri adım attırmayı henüz başaramadı.
Husiler yanlışlıkla hedef aldıkları Rus petrolü taşıyan bir tankerin de dahil olduğu çok sayıda gemiye ateş açtı.
Batılı istihbarat kaynakları koalisyon saldırılarının Husiler tam roket fırlatmaya hazırlanırken gerçekleştiğini ve bugüne kadar ellerindeki roketlerin yaklaşık yüzde 30’unun bu şekilde imha edildiğini aktarıyor.
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları, Kızıldeniz’de Husi güçlerine karşı, ticari gemi taşımacılığını güvence altına almak için bir askeri operasyon başlatılması konusunda prensip anlaşmasına vardı.
Brüksel’de bir araya gelen AB üyesi ülkelerin bakanları, İsrail-Filistin gerilimi ve Ukrayna’daki gelişmeleri ele aldı.
AB Dışişleri Bakanları, Yemen’deki Husi güçlerinin, İsrail’e tepki olarak Kızıldeniz’deki ticari gemi trafiğini engelleme girişimine karşı alınacak önlemleri görüştü.
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, toplantı çıkışında yaptığı açıklamada, birlik üyesi ülkelerin, Kızıldeniz’de ticari gemi taşımacılığını güvence altına almak için bir askeri operasyon başlatılması konusunda prensipte anlaşmaya vardıklarını açıkladı.
AB’ye üye 27 ülkenin büyükelçilerinden oluşan Siyasi ve Güvenlik Komitesi, geçen hafta Kızıldeniz’de Husi saldırılarına karşı bir askeri misyon oluşturulmasını benimsemişti.
Borrell’in açıklamasına göre, AB Dışişleri Bakanları, Kızıldeniz’e askeri güç gönderilmesi konusuna yeşil ışık yaktı.
Borrell, toplantıda hiçbir bakanın bu öneriye karşı çıkmadığını söyledi. Ancak başta İspanya olmak üzere bazı AB üyesi ülkeler, Kızıldeniz’de bir askeri misyon oluşturulmasına sıcak bakmıyor.
Josep Borrell, “Belki bazı üye devletler katılmayacaktır ancak bu onların buna karşı oldukları anlamına gelmez” dedi.
Avrupa’nın en işlek limanlarına sahip olan Almanya, Hollanda ve Belçika “Kızıldeniz’de serbest ticarete yönelik saldırıların önlenmesi için” askeri bir güç oluşturulmasını destekliyor.
Belçika hükümeti, Cuma günü AB tarafından oluşturulacak bu misyona katılma ve bir fırkateyn gönderme kararı aldı.
AB Komisyonu, bölgedeki Husi saldırılarına karşı ticaret gemilerinin korunması için Kızıldeniz’e en az 3 fırkateyn göndermek istiyor.
Kızıldeniz’deki AB görev gücüne hangi ülkelerin liderlik edeceği ve ne kadar personelin katılacağı konusunda askeri uzmanlar bir planlama yapacak.
Teknik ekiplerce hazırlanacak ‘angajman kurallarını’ içeren düzenleme, 19 Şubat’ta yapılması planlanan toplantıda, AB Dışişleri Bakanları’nın onayına sunulacak.