Geçtiğimiz yıl Colorado’nun en üst mahkemesi, ABD Anayasası’nda yer alan ve “ayaklanma ya da isyana karışan” kişilerin federal görevlerde bulunmasını yasaklayan bir değişiklik maddesini gerekçe göstererek Trump’ı başkanlık seçimi oy pusulasından diskalifiye etmişti
Cumhuriyetçilerin adayı olmak için en önde koşan Trump, “seçime müdahale” olarak nitelendirdiği bu karara itiraz etti.
Yüksek Mahkeme, Trump’ın itirazını görüşmek üzere toplandı.
Önce Trump’ın avukatı söz aldı.
ABD Anayasası maddesinin lafzına odaklandıkları savunmalarında 6 Ocak 2021’de Kongre Baskını için “yaşananlar ayaklanma değil, isyandı” dedi.
Colorado’nun avukatları eyaletin kararını savunarak, eyaletin kullandığı yetkinin ABD’deki demokrasi için bir “emniyet supabı” görevi gördüğünü söylediler.
Yargıçlar Colorado’nun argümanlarına şüpheyle yaklaştı. Mahkemede bulunan hukukçulara göre mahkeme Trump’ın itirazını destekleyebilir.
Davanın üzerinden Bush vs Gore davasının hayaleti de asılı duruyor. 2000 yılındaki davada Yüksek Mahkeme, Cumhuriyetçi George W. Bush ve Demokrat Al Gore arasında, Florida eyaletindeki tartışmalı oy pusulaları nedeniyle çıkan anlaşmazlığa bakmıştı.
Mahkeme Bush’un yanında yer aldı ve sonuç olarak 2000 seçimleri Bush’un lehine sonuçlandı.
Chicago Üniversitesi Hukuk Fakültesi profesörlerinden Tom Ginsburg, Amerikan halkının ABD Yüksek Mahkemesi’ni siyasallaşmış olarak algılamaya başladığı anın bu olduğunu söylüyor:
“Açıkça görülüyor ki mahkeme Bush vs Gore hayaletinin peşini bırakmıyor. Kimin başkan olacağına karar verme pozisyonuna düşmek istemiyor. Muhtemelen Colorado’lu davacıların tarafını tutmak, ileride anayasal bir kriz yaşanması olasılığını artıracaktır.”
Colorado’lu davacılar lehine karar verilmesi, Trump’ın oy pusulalarında yer alıp almayacağına eyaletlerin karar vermesine kapı açabilir.
“Eğer Trump bazı eyaletlerde oy pusulasında yer almaz ama yine de kazanırsa, Mahkeme’nin bir başka Bush vs Gore anını yaşaması gibi bir durumla karşı karşıya kalabiliriz.”