Ana SayfaDış HaberANALİZ | Kerkük’te ne oluyor? Haşdi Şabi-KDP mücadelesinde kim kimin yanında?

ANALİZ | Kerkük’te ne oluyor? Haşdi Şabi-KDP mücadelesinde kim kimin yanında?

2017’den beri İran destekli Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi’nin hakim olduğu Kerkük’te karargah olarak kullanılan binanın Irak Başbakan’ı tarafından KDP’ye verilmesi kararı bölgede gerilimi yükseltti. 25 Ağustos’tan bu yana bina önüne çadır kuran Haşdi Şabi güçlerine karşı yürüyüş düzenleyen Kürtler ile Haşdi Şabi/Irak polisleri arasında çıkan çatışmada 4 kişi hayatını kaybetti, 3’ü polis 15 kişi de yaralandı. KDP’nin Kerkük’e dönmesine karşı olan gruplar arasında Haşdi Şabi güçlerinin yanı sıra İran'ın kontrolündeki Bağdat Hükümeti ve onlarla birlikte hareket eden Şii Türkmen gruplar bulunuyor. Kerkük’te KDP’ye destek vermeyen gruplardan biri de PKK’nın Irak’taki örgütü Tevgera Azadi. Tevgera Azadi, sadece diyalog çağrısı yapmakla yetindi. Olaylara ilişkin sessizliğini sürdüren PKK’nın ajansı ANF’ye röportaj veren Duran Kalkan, Türkiye ile işbirliği yüzünden KDP’yi suçladı.

Irak’ın kuzeyindeki, ülkenin en çok petrol çıkartılan ikinci kenti olan Kerkük’te, 2017’deki bağımsızlık referandumundan bu yana ordunun ve İran destekli Şiilerden oluşan Haşdi Şabi’nin (Halk Seferberlik Güçleri) karargahı olarak kullanılan binanın, 18 Mayıs’ta yapılacak yerel seçimler öncesi Irak Başbakanı es-Sudani’nin kararıyla Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) geri verilmesi tartışmalara sebep oldu.

Haşdi Şabi güçleri Kerkük-Erbil yolunu kapatıp bina önüne çadır kurdu

Karara tepki gösteren Haşdi Şabi güçleri, 25 Ağustos’ta bina önünde çadır kurdu ve KDP yetkililerinin binaya gelişini engelledi. Ayrıca Haşdi Şabi güçleri, KDP güçlerinin geri dönmesini engellemek için Kerkük-Erbil otoyolunu trafiğe kapattı.

Kürtler binaya yürüdü, 4 kişi öldürüldü

Aralarında Şii Türkmen gruplarının da olduğu Haşdi Şabi’ye tepki gösteren Kürt protestocular ise Cumartesi akşamı binaya bir yürüyüş gerçekleştirdi. Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Seydere Mahallesi’ndeki bina önünde güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu ikisi Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi (KYB) üyesi dört Kürt protestocu hayatını kaybetti. Çıkan çatışmalarda ayrıca üçü polis olmak üzere 15 kişi de yaralandı. Ateş açanların Haşdi Şabi milisleri olduğu iddia edildi.

KYB’li Kerkük Emniyet Müdürü Kava Garib

Yaşanan olayların ardından Kerkük Valisi Rakan Said el Cuburi, binanın KDP’ye teslimi kararının ertelendiğini ve göstericilerin protestolarına son verdiğini açıkladı. Bu esnada bölgede yaşayan Kürtlerin evlerine Haşdi Şabi güçleri ve KYB’ye bağlı emniyet ekipleri tarafından operasyonlar düzenlendi ve 50’ye yakın kişi gözaltına alındı.

Olayların sakinlemesinin ardından Kerkük’te 24 saatliğine ilan edilen sokağa çıkma yasağı kaldırıldı, kapatılan Erbil-Kerkük yolu da trafiğe açıldı.

Barzani yönetimine yakın K24 ve Rûdaw, gösteriler için Kerkük çevresiyle, başkent Bağdat ve Diyala’dan Arapların kente getirildiğini öne sürdü.

KDP Başkanı Mesut Barzani ise yazılı açıklama yaptı: “Kerkük’te evlatlarımızın kanının akıtılmasının bedeli ağır olacaktır.”

IKB Başbakanı Mesrur Barzani de Irak Federal Mahkemesi’nin bina devrinin durdurulması kararınına tepki gösterdi. Twitter hesabından yaptığı açıklama: “Bugünkü Federal Mahkeme kararı saçmalık.”

İran’a yakınlığı ile bilinen eski Türkmen Cephesi lideri Erşat Salihi KDP’nin şehre dönüşünün en sert karşıtlarından

İran ile yakın ilişkileri sebebiyle Türkiye’nin girişimi ile Irak Türkmen Cephesi liderliğinden ayrılmasına rağmen Türkiye medyasında halen ITC lideri olarak bahsedilen Erşat Salihi, KDP’nin Kerkük’e dönüşüne en sert şekilde karşı olanlardan biri.

Erşat Salihi’ye bağlı hesaplardan da Kerkük’teki olayların PKK  tarafından çıkartıldığı yazılıyor. Oysa PKK ile KDP’ye bağlı Peşmergeler şu anda adı konumamış bir savaş içerisinde.

https://x.com/turkmenelicephe/status/1698813041549226368?s=48&t=2rU8A4NEbrQ8viutmlPQpQ

Irak Türkmen Cephesi’nin lideri Hasan Turan: “Olay iki Kürt partisinin rekabetinden kaynaklanıyor”

Irak Türkmen Cephesi’nin Salihi sonrasında liderliğine gelen Hasan Turan ise yaşanan olaylarla ilgili daha soğukkanlı bir açıklama yaptı ve şunları söyledi:

“Yaşananlar iki Kürt partisi arasındaki sorunlardan kaynaklanan bir mesele: KYB ve KDP. En kritik dönemlerini yaşıyor iki parti. İki taraf arasında hiçbir anlaşma yok. Bunların yansımaları elbette Kerkük seçimlerinde etkili olacak. Bu rekabet maalesef Kerkük üzerine olumsuz yansıyor. Bu olayların da temel sebebi budur.”

Hasan Turan ayrıca yazılı olarak yaptığı açıklamada olaylara sebep olan binanın hiçbir siyasi partiye verilmemesi gerektiğini, binanın Petrol Bakanlığı’na ait olduğunu ve yine bakanlık tarafından kullanılması gerektiğini söyledi.

KDP ile son dönemde karşı karşıya gelen PKK’nın Irak’taki kolu Tevgera Azadi’nin ise olaylar karşısında sessiz kalması ve sadece bir diyalog çağrısı yapması dikkat çekti. Haşdi Şabi güçleriyle yakın ilişkileri olan Tevgera Azadi açıklamasında “Kerkük eski Kerkük değil. Askeri yöntemlerle ve diktatörlükle yönetilemez. Doğru olan Kerkük’ün, Kerkük halklarının kendi iradesi ile kendini yönetebileceği demokratik bir sistem ile yönetilmesidir. Eğer acil bir şekilde olayların önü alınmazsa dış güçlerin müdahalesi söz konusu olabilir. Bu eylemlerin arkasındaki güçlerin amacı siyasidir ve önümüzdeki süreçte yapılacak seçimlere ilişkindir. Bu güçler amaçlarına ulaşmak için kirli oyunlarla Kerkük halkı ile halkların kardeşliğini kurban etmek istiyor” denildi.

Olaylar karşısında PKK cephesinden ise hiçbir açıklama gelmedi. PKK’ya yakın ANF sitesinde önceki gün röportajı yayınlanan Duran Kalkan’ın i ise Türkiye ile işbirliği yüzünden KDP’yi suçladı, bu cümleler ANF tarafından manşete çıkarıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı: “Yaşanan şiddeti kınıyor ve hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diliyoruz”

ABD Dışişleri Bakanlığı, Kerkük’te son dönemde yaşanan huzursuzluğu yakından takip ettiğini belirterek, 140. Maddenin yeniden devreye konulması ve sorunların çözümü için diyalog çağrısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yardımcısı Vedant Patel, düzenlediği basın toplantısında Kerkük’te duruma değinerek, “Kerkük’te son dönemde yaşanan şiddeti kınıyor ve Kerkük’teki gösteride hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diliyoruz” dedi.

Fidan: “Türkmenlerin ana yurdu olan Kerkük’te olanları üzüntü ve kaygıyla karşılıyoruz”

Olaylarla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın asli ve kurucu unsurlarından olan Türkmenlerin ana yurdu olan Kerkük’te olanları üzüntü ve kaygıyla karşılıyoruz” dedi.

Erdoğan: “Dışişleri Bakanım Hakan Fidan’a ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’a durumu yakından takip etmeleri gerektiğini söyledim”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise günübirlik Soçi ziyareti sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada Kerkük ve Deyrizor’daki durumu da değerlendirdi.

Erdoğan, Hakan Fidan’ın Erbil ve Bağdat’ta görüşmeler yaptığını ve dün de İran’da temaslarda bulunduğunu, neticede bugün itibariyle havanın sakin olduğunu söyledi:

“Kerkük konusuyla ilgili olarak da gerek Dışişleri Bakanım Hakan Fidan gerekse istihbarat birimlerimiz konuyu sıkı takip ediyorlar. İşin sıkı sıkıya takibi neticesinde gerek Irak Başbakanı Sayın Sudani ile yapılan görüşmeler gerekse oradaki muhataplarıyla yapılan görüşmeler neticesinde şu anda Kerkük’te nispeten sakin bir hava var. Dışişleri Bakanım Hakan Fidan’a ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’a durumu yakından takip etmeleri gerektiğini de söyledim.. Barzani ailesiyle görüşmeler yapıldı, Sudani ile görüşmeler yapıldı. Dün de Dışişleri Bakanım Hakan Fidan’ın İran’da yaptığı açıklamalar neticesinde bugün itibariyle hava sakin gözüküyor. Konuyu takip ediyoruz. Bölgenin barış ve huzuru için Kerkük’ün yapısını bozacak faaliyetlerden uzak durulmalı. Kerkük’ün yapısını bozacak her eylem, Irak’ın bütünlüğünün bozulması demektir. Türkmen yurdu Kerkük, yüzlerce yıldır farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşadığı coğrafya olmuştur. Bu coğrafyanın huzurunun, bütünlüğünün bozulmasına izin vermeyeceğiz.”

- Advertisment -