Rus yetkililer ve yorumcular, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’a yönelik saldırısından Paşinyan ve Ermenistan’ın sorumlu olduğunu belirtmeye devam ediyor.
Rusya Güvenlik Konseyi başkan yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Dimitry Medvedev, Telegram’da Paşinyan’ın kendi “kaderinden” sorumlu olduğunu söyledi:
“Paşinyan savaşı kaybetse de bir şekilde koltuğunu korumayı başardı. Sonra da gidip kendi yenilgisinin suçunu Rusya’ya yüklemeye karar verdi. Daha sonra bir de ülkesinin topraklarının bir kısmını terk edip gitti. Bunun da ardından NATO ile flört etmeye karar verdi.
Bilin bakalım onu nasıl bir son bekliyor…”
Devlet Duması’nın savunma komitesi başkanı Andrey Karapolov, Dağlık Karabağ’da görev yapan Rus barış güçlerinin “kendileri tehdit edilmediği sürece silah kullanma hakkına sahip olmadığını” belirtti.
RT editörü Margarita Simonyan, Paşinyan’ın “Rus barış güçlerinin Karabağ’ı korumasını talep ettiğini” iddia ederek imalı bir şekilde “NATO’nun ‘[Ermenistan’ı] neden korumadığını” sordu.
Simonyan, Ermenilerin Paşinyan’ı ‘hain’ olarak nitelendirerek “uyandıklarını” söylüyor.
Yüzlerce protestocu Erivan’daki Ermeni devlet dairelerinin önünde toplanarak Cumhuriyet Meydanı’nın bitişiğindeki sokakları kapattı. Ermeni yetkililerin müdahale etmesini talep ettiler.
CivilNet muhabiri Gevorg Tosunyan, protestocuların binayı çevreleyen polis kordonunu aşmaya çalıştığını bildirdi. Hetq’de yapılan haberde ise, bölgedeki polis varlığıyla birlikte protestocu sayısının da giderek arttığı söyleniyor.
Rusya Büyükelçiliği ve Erivan’daki BM binası önünde de protestolar yaşandı.
Özgür Avrupa Radyosu’na (Radio Free Europe/Radio Liberty) göre, protestocuların meclis binasına girmeye çalıştığı sırada Erivan’daki hükümet kançılaryası yakınında polisle çatışmaların yaşandığını bildirdi.
Ermeni haber kaynağı Infocom, polisle yaşanan çatışmalarda en az bir protestocunun yaralandığını bildirdi.
Protestocular Başbakan Nikol Paşinyan’ın istifasını talep ediyor.
Paşinyan, Dağlık Karabağ’daki durumu görüşmek üzere Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile telefon görüşmeleri yaptı.
Fransa cumhurbaşkanı, Macron’la yaptığı görüşmede Paşinyan’a, Fransa’nın askeri gerilimin tırmanmasını görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırdığını bildirdi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı ise Azerbaycan’ın “Dağlık Karabağ’daki sivil halkın kaderinden sorumlu tutulacağını” belirterek, Bakü’ye saldırıyı derhal durdurma çağrısında bulundu.
Bakanlık, BM Güvenlik Konseyi’ne acil toplanma çağrısında bulunarak, Fransa’nın “bu kabul edilemez saldırıya güçlü bir yanıt verilmesi için” Batılı ortaklarıyla yakın işbirliği içinde çalıştığını belirtti.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Fransa’yı Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’a yönelik saldırısını kınadığı için eleştirerek, Fransa’yı “Azerbaycan karşıtı” olmakla ve Azerbaycan’ın iç işlerine karışmakla suçladı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Azerbaycan’a saldırısını derhal durdurması çağrısında bulundu.
Yapılan açıklamada, “ABD, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’daki askeri eylemlerinden derin endişe duymaktadır ve Azerbaycan’ı bu eylemleri derhal durdurmaya çağırmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
İran Dışişleri Bakanlığı ise ‘İran, Karabağ’ı Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bir parçası olarak görse de […] sorunun, burada yaşayanların hakları ve güvenliğinin diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini’ şeklinde bir açıklama yaptı.
Öte yandan Azerbaycan cumhurbaşkanlığı danışmanı Hikmat Hacıyev, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ savunmasını “birkaç yerde” kırdığını ve stratejik hedeflerine ulaşmada kararlı olduklarını belirtti Hacıyev, Twitter hesabından Stepanakert’teki hükümete “kendini feshetmesi” çağrısında bulundu
Dağlık Karabağlı insan hakları savunucusu Gegham Stepanyan, cephe hattına yakın altı köyün sivil nüfusunun, Khramort (Pirlar), Khnabad (Khanabad), Sarnaghpyior (Aghbulag), Nahçıvanik (Nahçivanlı), Machkalaşen (Jutju) ve Çankatagh (Janyatag) tahliye edildiğini söyledi.
Stepanyan, Şuşa (Şuşi) bölgesindeki Yeğtsahoğ (Sarybaba) köyünün Azerbaycan güçleri tarafından tamamen kuşatıldığını, 150 kişilik nüfusun içeride mahsur kaldığını da bildirdi.
Stepanyan, köyün ateş altında kalması nedeniyle yerel okulun da yıkıldığını ve “sakinleri tahliye etme fırsatının olmadığını” söylüyor.
Öte yandan Rusya barış güçleri, Azerbaycan saldırısı altındaki bölgelerden 185’i çocuk 469 vatandaşı tahliye ettiklerini ve dördü çocuk dokuz yaralı sivile de tıbbi tedavi sağladıklarını belirtti.
Stepanyan’a göre, saat 20.00 itibarıyla 23 asker ve 2 sivil hayatını kaybetti ve 29’u sivil 138 kişi yaralandı.