Hakim, dizinin başrol oyuncusu Richard Gadd’in yazdığı senaryonun, Netflix tarafından yayınlanmadan doğrulanması gerektiğine hükmetti.
Bu kararla Fiona Harvey’in Netflix’e karşı karalama davası açması mümkün hale geliyor.
Netflix’i itibarını zedelemekle suçlayan İskoç kadın, platformdan 170 milyon dolar tazminat istiyor.
Netflix kararla ilgili açıklamasında Richard Gadd’ın hikayesini anlatma hakkının sonuna kadar arkasında duracağı belirtildi.
Dizinin yaratıcısı Gadd, Netflix yapımın kurgulaştırılmış bir senaryodan oluşturulduğunu ve ‘harfi harfine gerçek bir hikaye’ olmadığını söylemişti.
Baby Reindeer, Netflix tarafından ‘gerçek hikaye’ olarak tanıtılmıştı.
Bir komedyen olan Richard Gadd’ın senaryosu, çalıştığı barda tanıştığı bir kadın tarafından aylarca takip edilmesi ve cinsel tacize uğraması ekseninde gelişiyordu.
İngiliz yayıncı Piers Morgan’a verdiği yaklaşık bir saatlik röportajda Harvey, Gadd’ı Londra’da bir barda çalıştığı dönemde tanıdığını doğrulamıştı.
Ancak dizide Gadd’ın karakterine 41.000 e-posta gönderen ve 350 saatlik sesli mesaj bırakan Martha karakteri gibi davrandığını reddetmişti.
Harvey, “Bunların hiçbiri doğru değil. Ona hiçbir şey gönderdiğimi sanmıyorum. Aslında birkaç e-posta alışverişi olmuş olabilir ama hepsi bu. Sadece şaka amaçlı e-postalar” demişti.
ABD’li hakim Gary Klausner, dizinin bölümlerinin “Bu gerçek bir hikayedir” diye başlamasının, izleyicileri bu şekilde yönlendirdiğine hükmetti.
Netflix, Harvey, gerçek hayatta da benzer şeyler yaptığı için yansıtılanların “esas itibarıyla doğru” olarak görülmesi gerektiğini savunuyor.
Klausner, Martha’nın dizideki eylemlerinin Harvey’nin gerçek hayatta suçlandığı şeylerden “daha kötü” olduğunu ifade etti:
“Israrla birini taciz etmekle, mahkemede bu suçtan hüküm giymek arasında büyük fark var. Aynı şekilde, bir kişiye uygunsuz şekilde dokunmakla ile cinsel saldırı arasında da büyük fark var.”
Netflix‘ten yapılan açıklamada, “Bu konuyu mahkemede sonuna kadar savunmayı, Richard Gadd’in hikayesini anlatma hakkının arkasında durmayı planlıyoruz” denildi.
İskoç kadın, platformdan 170 milyon dolar tazminat istiyordu.
‘Harfi harfine gerçek bir hikaye değil’
Dizinin yaratıcısı Gadd, Netflix dizisinin kurgulaştırılmış bir senaryodan oluşturulduğunu ve ‘harfi harfine gerçek bir hikaye’ olmadığını söylemişti.
Gadd savunmasında, Harvey’nin Londra’daki bir barda çalıştığı dönemde kendisini yıllarca takip ettiğini, poposunu çimdiklediğini ve binlerce rahatsız edici e-posta ile sesli mesaj gönderdiğini iddia etti.
Taciz iddiasını polise bildirdiğini ve Fiona Harvey’nin ‘taciz uyarısı’ aldığını söyledi. Dizide olduğunun aksine, Harvey’ye dava açılmadı veya hapse gönderilmedi.
İngiliz Sunday Times gazetesi de Gadd’in “Bu gerçek bir hikaye” ifadesi konusunda çekinceleri olduğunu ancak bu ifadenin ‘Netflix’in talebi üzerine’ eklendiğini yazdı.
Klausner de kararında Sunday Times haberine dikkat çekerek, Netflix’in kurgu olduğunu bildikleri halde hikayeyi gerçekmiş gibi sunmayı seçmiş olması durumunda bunun ‘fiili kötü niyet’ suçuna karşılık geleceğine hükmetti.
Harvey, Baby Reindeer dizisi sonrası, sosyal medya paylaşımları aracılığıyla kamuoyu tarafından hemen teşhis edilmişti.
Hakim Klausner, Harvey’nin bu süreçte “ciddi duygusal sıkıntı” çektiğini ve ölüm tehditleri aldığını da kayda geçirdi.
Klausner, Netflix’in Harvey’nin “kimliğinin açığa çıkacağını bilmesi” gerektiğini ve bazı izleyicilerin senaryo üzerinden “onu taciz edebileceğini öngörmesi” gerektiğine karar verdi. Çevrim içi film ve dizi izleme platformu, ifadelerin ve tasvirin doğruluğu üzerine bir çalışma yapmamakla da suçlanıyor.
Klausner, Netflix’in davanın kabul edilmemesi talebini de reddederken aynı zamanda Harvey’nin bazı suçlamalarını da reddetti. Ancak temel olarak Harvey’nin ‘kasıtlı olarak duygusal sıkıntıya neden olma’ suçlamasıyla Netflix’i dava edebileceğine karar verdi.
Eylül ayında verilen Emmy ödüllerinde aktör Jessica Gunning, Baby Reindeer’daki Martha rolüyle Emmy ödülü kazandı. Yapım toplamda dört Emmy ödülü aldı