Filistin’deki haber ajanslarının geçtiği bilgiye göre, Batı Şeria’nın Nablus yakınlarındaki Beyta kasabasında düzenlenen protesto sırasında İsrail askerlerinin, Amerikan vatandaşı yabancı bir aktivisti vurarak öldürdü.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre İsrail güçleri, Batı Şeria’nın Nablus kentine bağlı Beyta beldesinde düzenlenen işgal karşıtı gösteriye gerçek mermi ile saldırdı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Ayşenur Eygi’nin İsrail askerleri tarafından öldürülmesi üzerine açıklama yaptı:
“Bugün Batı Şeria’da bir Amerikan vatandaşı olan Aysenur Eygi’nin trajik ölümünden haberdarız. Ailesine ve sevenlerine en derin taziyelerimizi sunuyoruz. Ölümüyle ilgili koşullar hakkında acilen daha fazla bilgi topluyoruz ve daha fazla bilgi edindikçe daha fazla şey söyleyeceğiz. Amerikan vatandaşlarının emniyet ve güvenliğinden daha yüksek bir önceliğimiz yoktur.”
İsrail askerleri tarafından Batı Şeria’daki protestoda öldürülen 26 yaşındaki ABD vatandaşı Ayşenur Eygi, Filistin için sivil eylemler düzenleyen Uluslararası Dayanışma Hareketi’nin üyesiydi.
2003’de Gazze’de öldürülen ABD’li aktivist Rachel Corrie de aynı hareketin üyesiydi.
Filistin Bilgi Merkezi’nin aktardığına göre Eygi keskin nişancı atışı nedeniyle hayatını kaybetti. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) olayla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.
Edinilen bilgilere göre Eygi, 1998 Antalya doğumlu.
Ailesi, Eygi’nin öldürülmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı:
Bugün ailemiz ve topluluğumuz, Ayşenur Ezgi Eygi’nin aramızdan ayrıldığı gerçeğiyle yüzleşirken şok ve keder içerisinde. Aynı son nefesini verirken altında yattığı zeytin ağacı gibi güçlü, güzel ve hayat doluydu. Hayatımızdaki varlığı anlamlıydı; hayatı gereksiz yere, hukuksuzca İsrail askeri tarafından vahşice alındı.
Ayşenur, sevgi dolu bir kız evlat, kardeş, partner ve teyzeydi. Nazik, cesur, neşeli, ve destekleyiciydi; güneş gibi parlıyordu. Duygularını açıkça ifade eder, başkalarına yardım etmeyi içten bir sorumluluk olarak görürdü ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için elinden geleni yapardı. Hayatı boyunca insan hakları savunuculuğu yapan Ayşenur, adaletin kararlı bir destekçisiydi.
Ayşenur henüz 26 yaşındaydı ve üç ay önce Washington Üniversitesi’nden Psikoloji ve Orta Doğu Dilleri ve Kültürleri bölümlerinden mezun olmuştu. Kampüste öğrenci protestolarında aktifti, insan onurunu savunuyor ve Filistin halkına yönelik şiddetin sona ermesi için sesini yükseltiyordu. Ayşenur, Batı Şeria’ya gidip oradaki Filistinli sivillerle dayanışma içinde olmak için güçlü bir sorumluluk hissetti; onların maruz bırakıldığı baskı ve şiddete karşı durmak istiyordu.
Bir ABD vatandaşı olan Ayşenur, adalet için barışçıl bir şekilde protesto ettiği sırada, video görüntülerine göre İsrail askerleri tarafından ateşlenen bir kurşunla öldürüldü. Beyaz Saray’ın taziye mesajını takdirle karşılıyoruz ancak Ayşenur’un öldürülme koşulları göz önünde bulundurulduğunda, İsrail’in kendi başına bir soruşturma yürütmesi asla yeterli olmayacaktır. Başkan Biden, Başkan Yardımcısı Harris ve Dışişleri Bakanı Blinken’e, ABD vatandaşı olan Ayşenur’un “yasadışı” şekilde katledilmesiyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatmaları ve suçluların tam olarak adalet önüne çıkarılmalarını talep ediyoruz.
Bu derin acımızla baş etmeye çalışırken ve Ayşenur’un trajik ölümüyle ilgili anlam bulmaya çabalarken, mahremiyetimize saygı gösterilmesini rica ediyoruz.