Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısı, Trump’ın uzun süredir eleştirdiği Mamdani’ye beklenmedik ölçüde sıcak yaklaşmasıyla dikkat çekti.
Bir muhabirin “Mamdani’nin yönettiği bir New York’ta yaşamaktan rahat eder misiniz?” sorusuna Trump,
“Ederim. Gerçekten ederim. ÖZELLİKLE bu görüşmeden sonra… Düşündüğümden çok daha fazla konuda anlaştığımızı gördüm. İyi bir iş çıkarmasını istiyorum — ve çıkaracağına da inanıyorum.”
yanıtını verdi.
“Trump faşist mi?” sorusu ve Oval Ofis’te gülüşmeler
Mamdani’ye yöneltilen “Trump’ı faşist olarak görmeye devam ediyor musunuz?” sorusunda Trump devreye girerek,
“Sorun değil. ‘Evet’ diyebilirsin. Açıklamaya çalışmaktan daha kolay. Rahatsız olmam.”
dedi ve Mamdani’nin sırtını sıvazladı.
Bir başka muhabir de Mamdani’nin daha önce Trump için kullandığı “despot” ifadesini hatırlattı.
Trump’ın yanıtı yine yumuşaktı:
“Benden çok daha kötü şeylerle bahsedildi. ‘Despot’ hakaret sayılmaz.”
⸻
“Mamdani’ye neden komünist dediniz?” ve Netanyahu sorusu
Basın toplantısının en kritik sorularından biri Trump’a şu şekilde yöneltildi:
SORU: “Mamdani’ye ‘komünist’ dediniz. Neden? Ayrıca Netanyahu New York’a gelirse onu tutuklayacağını söylemişti — bunu engelleyecek misiniz?”
TRUMP: “Sorunun ikinci kısmını hiç konuşmadık.
Birinci kısmına gelince… Mamdani’nin bazı görüşleri uç noktada olabilir. Ama kim bilir? Görüşler değişir. Benim de çok değişti. Çok iyi iş çıkaracağını düşünüyorum.”
Trump’ın Netanyahu meselesini tamamen kapatması, Washington kulislerinde dikkatle not edildi.
⸻
Federal ajan sorusu: “İkimiz de New York’un güvenli olmasını istiyoruz”
Trump’a yöneltilen bir diğer kritik soru, federal ajan yetkisi hakkındaydı.
Mamdani daha önce bu politikaya karşı çıkmıştı.
TRUMP: “İkimiz de New York’un güvenli olmasını istiyoruz. Önemli olan bu.”
Trump’ın iki tartışmalı konuda da çatışmaya girmemesi, görüşmenin düşük gerilimli tonunun bilinçli tercih edildiği şeklinde yorumlandı.
“New York Trump’ı seviyor mu?” sorusu: Mamdani’den dikkat çekici ekonomi mesajı
Bir muhabir Mamdani’ye, siyasi açıdan provokatif bir soru yöneltti:
REPORTER: “New York Trump’ı seviyor mu?”
MAMDANI: “New York, ulaşılabilir—yaşanabilir bir geleceği seviyor. Size şunu söyleyebilirim: Son başkanlık seçiminde daha fazla New Yorklu, yaşam maliyeti yüzünden Başkan Trump’a oy verdi. Bu erişilebilirlik ve hayat pahalılığı gündemini birlikte hayata geçirmek için çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum.”
TRUMP: “Ben çok oy aldım.”
Bu diyalog, iki ismin özellikle ekonomik sıkıntılar ve yaşam maliyeti konusunda ortak zemin bulduğunu gösteren anlardan biri olarak kaydedildi.
Görüşmenin politik anlamı iki çarpıcı noktada özetlendi:
1. Mamdani, Oval Ofis’te Trump’a “İsrail soykırım yapıyor ve ABD buna ortak oluyor” dedi.
2. Trump, beklenenin aksine sertleşmek yerine yumuşadı; Mamdani’ye beklenmedik ölçüde saygı gösterdi.
Washington’da yorumcular, “Trump bugün Mamdani’ye Chuck Schumer’a gösterdiğinden daha fazla saygı gösterdi” değerlendirmesini yaptı.
“Anlaştığımız nokta tahminimden fazla”
Trump basın toplantısı boyunca bir cümleyi defalarca tekrar etti:
“Düşündüğümden çok daha fazla konuda anlaşıyoruz.”
Mamdani de benzer bir tonda konuşarak,
“Önemli olan meseleleri açık biçimde konuşabilmek. Bugün bunu yaptık.”
dedi.
Siyasi yorumculara göre bu buluşma, Demokrat Parti’nin sol kanadında şu nedenle önemseniyor:
Mamdani’nin Oval Ofis’e girip Trump’ın yüzüne “İsrail soykırım yapıyor ve ABD buna ortak oluyor” diyebilmesi ve Trump’ın buna sert tepki vermek yerine yumuşaması, Mamdani’ye saygı göstermesi. Sol çevrelere göre bu tablo:
• Filistin konusunda net bir pozisyon almanın artık “marjinal” değil, Oval Ofis seviyesinde meşru bir siyaset hattı olarak görünebildiğini,
• Genç, sol, Filistin yanlısı bir siyasetçinin en yüksek makamda sözünü açıkça söyleyebildiğini,
• Ve buna rağmen görüşmenin çatışmaya dönüşmeyip “normalleşmiş” bir siyasi diyalog olarak kalabildiğini
gösteriyor.
Bu nedenle buluşma, Demokrat sol için “cesaret verici” değil; “politik alanın genişlediğini gösteren” bir an olarak değerlendiriliyor.