İddianamede Trump’a “ABD’yi dolandırmaya yönelik komplo” ve üç diğer suçlama daha yöneltiliyor.
Trump ise “saçmalık” olarak nitelediği suçlamaları reddediyor.
Peki, 2024’teki başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’den yeniden aday olması ihtimali yüksek olan Trump’a hangi suçlamalar yöneltiliyor?
Trump 2020’de Demokrat Parti’nin adayı Joe Biden’a karşı kaybettiği seçimin sonucunu kendi lehine çevirmeye çalışmakla suçlanıyor.
Özel savcı Jack Smith ve ekibinin hazırladığı 45 sayfalık iddianamede Trump’a şu dört suçlama yöneltiliyor;
ABD’yi dolandırmaya yönelik komplo
Resmi süreci engellemeye yönelik komplo
Resmi süreci engelleme
ABD vatandaşlarının haklarına karşı komplo
Bu suçlamalar Trump’a, 3 Kasım 2020’deki başkanlık seçimleri ile Beyaz Saray’dan ayrıldığı 20 Ocak 2021 arasındaki süreçte yaşananlara dayanarak yöneltildi.
İlk suçlama oyların toplanması, sayılması ve kayda alınması süreçlerini engellemeye yönelik girişim iddialarını kapsıyor.
İkinci ve üçüncü suçlamalar, oyların onaylanması sürecini engelleme teşebbüsüne yönelik iddiaları ele alıyor. Bununla, 6 Ocak 2021’de yani Biden’ın başkanlığının ABD Kongresi’nde resmen onaylanacağı gün, Trump taraftarlarının Kongre’yi basması kast ediliyor.
Son suçlama ise vatandaşların oy kullanma hakkına müdahale iddialarını kapsıyor.
Bu Trump hakkında hazırlanan üçüncü iddianame.
Trump hakkında hali hazırda açılmış iki dava daha var; biri gizli belgeleri yanlış yönetmek, diğeri de porno yıldızı Stormy Daniels’a yapılan sus payı ödemesini örtmek için iş kayıtlarında sahtecilik yapmak.
Bazı hukuk uzmanlarına göre, bu son dava, adli olarak en güçlü ve en ağır hukuki sonuçları olacak dava olmayabilir.
Ancak BBC Kuzey Amerika editörü Sarah Smith, bu davanın vahamet olarak Trump için “en ciddi ve sonuçları önemli olabilecek” dava olduğunu belirtiyor.
Trump ilk kez Başkanlık sürecinde yapmış olduğu eylemler nedeniyle suçlanıyor. Smith bu davanın, diğerlerine kıyasla daha “gerçek dünya” etkisi olduğunu yani kamuoyundaki karşılığının daha fazla olabileceğini de ekliyor.
Bundan sonra ne olacak?
Trump’ın bugün Washington DC’deki mahkemede hakim karşısına çıkması bekleniyor. Bizzat mahkemeye mi gideceği yoksa duruşmaya uzaktan mı katılacağı henüz bilinmiyor.
Özel Savcı Jack Smith, yargı sürecinin hızlı olması talebinde bulunmuştu, ancak bunun gerçekleşmesi birkaç sebepten ötürü pek mümkün görünmüyor.
Öncelikle, bu dava, Trump hakkındaki diğer davalarla tamamen aynı zamanlarda yürütülemeyeceği için, zaman bulma konusunda sorunlar yaşanabilir.
Ayrıca seçim sürecine girecek olan ülkede, bu süreçteki önemli tarihlere – örneğin partilerin başkan adaylarını resmen seçeceği toplantılar gibi – duruşma koyulmasına ihtimal verilmiyor.
Yani dava hala sürerken Trump’ın yeniden başkan seçilmesi bile mümkün.
77 yaşındaki eski başkanın, suçlu bulunması halinde hapis cezası alması mümkün.
Davayı gören yargıç Tanya Chutkan, eski Demokrat Partili ABD Başkanı Barack Obama tarafından atanmıştı ve 6 Ocak baskınıyla ilgili diğer davalarda sert cezalar verdiği biliniyor.
Trump ayrıca, gizli evrakları yanlış yönetme davasında da 20 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir.
ABD yasalarına göre, hakkında cezai sürecin işliyor olması, hatta cezaevinde bile olmak, bir kişinin başkan adayı olmasına engel oluşturmuyor.
Bu olası durumun seçmen davranışlarını nasıl etkileyeceği tabii ki bilinmiyor.
Daha önce hüküm giymiş en az iki kişinin ABD başkanlığına adaylığını koyduğu biliniyor;
– 1918 yılında savaş karşıtı konuşması nedeniyle hüküm giymiş Eugene Debs, 1920 seçimlerine sosyalist aday olarak katılmıştı
– Dolandırıcılıktan hüküm giymiş olan, komplo teoricisi Lyndon LaRouche da 1992 seçimlerine, tutuklu bulunduğu Minnesota hapishanesinden aday oldu.
Bazı uzmanlar Trump’ın 2024 seçimlerinde başkan seçilmesi halinde, hüküm giymiş olsa bile kendisi hakkında af çıkarabileceğini iddia ediyor.
Ancak ABD hukukunda buna emsal oluşturabilecek bir durum bulunmuyor. Bu da, bu olası durumda, ABD Yüksek Mahkemesi’nin sürece dahil olabileceği anlamına geliyor.
Başkan seçilirse Trump davanın düşürülmesini talep etmeye de çalışabilir.
Cumhuriyetçi Partili Arkansas Valisi ve başkan aday adayı Asa Hutchinson Amerikan NBC televizyonuna yaptığı açıklamada, iki senaryonun da olası olduğunu ama “kendini affetmenin, ABD anayasasının amaçladığı bir şey olmadığını” söyledi.
Hutchinson, böyle bir şey yapmanın “uygunsuz ve nahoş” olacağını da ekledi.
Trump’ın başkan adaylığı için parti içindeki en güçlü rakibi Ron DeSantis de, Trump’ın hapse girmesinin “ülke için iyi olmayacağını” söyledi.