DEVA Partisi, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulan Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Daire Başkanlığı’na sert tepki gösterdi. Bunu 2005’te kaldırılan MGK’ya bağlı Toplumsal İletişim Başkanlığı’na benzeten DEVA Partisi’nin açıklamasında şöyle dendi:
“Kararname ile kurulan Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı, stratejik iletişim politikalarını belirlemek ve yapılmak istenen algı operasyonlarını belirleyerek her türlü manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmakla görevlendirilmiştir. Yazılı, görsel ve sosyal medyada hükümet aleyhine yapılan haber ve yorumların İletişim Başkanlığı tarafından manipülasyon ve dezenformasyon olarak değerlendirileceği ve karşı algı operasyonuna tâbi tutulacağı açıktır. Geçmişte de MGK bünyesinde Toplumsal İletişim Başkanlığı (TİB) gazeteciler hakkında andıçlar hazırlar, gazete ve televizyonlara eleman yerleştirir ve propaganda faaliyeti organize ederdi. Avrupa Birliği sürecinde 2005 yılında kaldırılan TİB‘in Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi olarak hortlatılması, iktidarın 90’lı yılların Türkiyesi’ne geri dönme çabasını göstermektedir.”
MGK’nın Toplumsal İletişim Başkanlığı neydi ve neden kaldırılmıştı?
MGK Genel Sekreterliği içinde en etkin ünite olarak bilinen Toplumsal İletişim Başkanlığı yurt içinde ve yurt dışında açıklanmayan psikolojik harekât operasyonlarını yönetiyordu. Kamuoyunda andıç olarak bilinen bazı kara propaganda faaliyetlerinin arkasında da bu başkanlığın olduğu iddia ediliyordu.
Toplumsal İletişim Başkanlığı’nın görevi, şöyle tanımlanmıştı:
“Milli Güvenlik Kurulu kararları ile bunlara ilişkin Bakanlar Kurulu kararlarına istinaden gerekli olan psikolojik harekât hizmet ve faaliyetlerini planlar, ilgili bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarında bu konudaki uygulamaları koordine, takip ve kontrol eder, görevli birimleri planlar istikametinde yönlendirir.”
AK Parti iktidarı 2005 yılında Avrupa Birliği uyum sürecindeki yasal değişiklikle MGK Genel Sekreterliği’nin yapısını değiştirmiş, TİB’i kaldırmış, bu kurumun sürdürdüğü psikolojik harekât faaliyetlerini durdurmuştu.
O dönemde MGK Genel Sekreteri olan büyükelçi Yiğit Alpogan, Yeni Şafak gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu’na verdiği röportajda şöyle demişti:
“Yasa ile bu görev bizden alınır alınmaz harekete geçtik. Adına ‘psikolojik harekât planı’ denilen bu tür psikolojik harekât faaliyetlerini bitirdik. Operasyonlara son verilince, 3 milyon dolardan az olmayan bir kaynak da bize döndü. Biz de bu parayı, madem artık çalışma yapmayacağız diyerek Başbakanlığa iade ettik.”
Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı’nın yönetmeliğinde, kurumun görevi “Türkiye’ye karşı yürütülen psikolojik harekât, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her türlü manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyet” olarak tanımlanıyor.