PKK’nın haziranda yayına aldığı Özgür Düşünceler adlı internet sitesinde, Fatih Altaylı’nın 1997’de Abdullah Öcalan ile yaptığı röportajın ilk bölümü yayınlandı.
Altaylı, İlker Canikligil’e görüşmenin neden yayınlanmadığını şöyle açıklamıştı: “Terörle Mücadele Kanunu’nun 8. ve 30. maddelerinden dolayı eğer yayınlansaydı kanal kapatılacaktı.”
Röportajda Öcalan’ın ifadelerinden öne çıkanlar şöyle:
“Çeteler bütün uyuşturucunun kontrolünü ele geçirdi”
Öcalan, Bucak’ın etrafındakilere “Benim 25 bin silahlı adamım var” dediğini iddia edip “Bu bir devlet gücü’” diyor.
Ayrıca Öcalan, Çatlı’nın dört şirketi olduğunu iddia etti, “Bütün uyuşturucunun kontrolünü ele geçirdi bu çeteler, bunu herkes biliyor” dedi, gazetelerin Sedat Bucak’ın Siverek’teki arazilerde afyon ektiğini yazdığını hatırlattı.
Çatlı’nın İsviçre, ABD ve Azerbaycan’a gittiğini ve uyuşturucu nedeniyle tutuklandığını söyleyen Öcalan, Yüksekova’da özel timin uyuşturucu kontrolü için Savaş Buldan ve Behçet Cantürk’ü katlettiklerini iddia etti. Öcalan şöyle devam etti: “Bana özel tim silah satmak istedi. Bütün silah kaçakçıları Kürdistan’da, İstanbul’da satıyorlar.”
“Halis muhlis Anadolu çocuğuyum”
Öcalan, Altaylı’nın “Sanki Türkiye’nin iyiliğini istermiş gibi konuşuyorsunuz” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“Ben iddia ediyorum. Halis muhlis, ben bir Türkiye Anadolusunun çocuğuyum. Tabii ki öyle konuşacağım.”
“Güzel bir Türkiye için yanıp tutuşuyorum”
1970’lerde Ankara’ya geldiğinde Çankaya’ya giden pikniklerden, çay bahçelerinden bahseden Öcalan şöyle dedi:
“Kendim için sosyalleşmeyi, siyasallaşmayı istedim. Benim bundan başka bir amacım yok ki. Ve giderek Türkiye’nin her tarafına gidip, gezip, gülüp, sevmeyi istedim. Daha güzel bir yaşam istedim. Ankara’ya geldiğimde Çankaya’ya giden piknikler vardı, çay bahçeleri vardı. Oralarda bir güzel bira içmek istedim. Türkiye’nin güzelliklerini paylaşmak istedim. Daha sonra bunu siyasi bir yolla bunu yapmak istedim. Deniz Gezmişler, Mahir Çayanlar, çok iyi biliyorum şiir yazmışlardı, yazıları vardı. Her zaman güzel bir Türkiye’den bahsediyorlardı. Hep güzelliklerden, aşktan bahsediyorlardı. Bunlar hiçbir zaman çalıp çırpmadılar. Ben şu anda güzel bir Türkiye için yanıp tutuşuyorum ve çok açıkça söyleyeceğim yani: Bu işi artık ben çözeceğim.”
“Dicle ve Fırat kıyılarında cennet yaratılabilir”
Öcalan, Güneydoğu’nun durumunu eleştirdi ve şöyle konuştu: “Bugün Güneydoğu harabe halinde. Bugün Dicle, Fırat kıyılarında tarihte olduğu gibi cennet yaratılabilir. Bu savaş gücünü biz bir günde yaşam gücüne, ekonominin geliştirilme gücüne dönüştürmek istiyoruz.”
Cudi’ye yerleştirilen askeri güce dikkat çeken Öcalan, “Korkunç askeri güç mevzilendirilmiş. Bu mu çağımızın sorunlarının çözüm yolu? Bunu halkın huzurunda tartışmak istiyorum” dedi.
Cizre’de kültürel merkez kurma hayalinden bahseden Öcalan, “Cizre niye öyle harap olsun? Güzel bir Kürt sarayı, kültürel merkez yapacağım. Ben Fırat kıyılarında, Dicle kıyılarında, Cizre ve Batman’da bir güzellik yaratmak istiyorum.”
“Yarın tüm silahları susturalım”
Öcalan, İngiltere Başbakanı’nın IRA ile diyaloğa açık tutumunu örnek gösterdi ve şöyle konuştu:
“İngiltere Başbakanı diyor ki tek başına, ‘Silahları susturun, biz her türlü çözüme varız.’ Ben şimdiden ilan ediyorum. Yeter ki diyalog olsun, biz yarın bütün silahları susturalım.”
Altaylı’nın “Var mı böyle bir niyetiniz?” sorusuna Öcalan “Her zaman olmuştur” yanıtını verdi. Türkiye’deki siyasilerde karar gücü görmediğini ifade eden Öcalan, “Siyasilerde karar gücü yok. İsterdim ki karşımda Mustafa Kemal olsun. Beni öldürsün ama karar gücü olsun. Türkiye’mizi kurtaralım gerçekten. Kürtleri de kurtaralım” dedi.