Ana SayfaHaberler28 yıllık Öcalan-Altaylı röportajı ilk kez yayınlandı: “Halis Anadolu çocuğuyum. Güzel bir...

28 yıllık Öcalan-Altaylı röportajı ilk kez yayınlandı: “Halis Anadolu çocuğuyum. Güzel bir Türkiye için yanıp tutuşuyorum”

Fatih Altaylı’nın 1997’de Abdullah Öcalan ile yaptığı ancak yayınlanmayan röportajın ilk bölümü PKK'ya yakın bir sitede yayınladı. Öcalan, röportajda Altaylı’nın “Sanki Türkiye’nin iyiliğini istermiş gibi konuşuyorsunuz” sorusuna şu yanıtı veriyor: "Gayet tabii. Ben halis muhlis Türkiye Anadolusunun çocuğuyum. Köyüm güzelleşsin yeşillensin istedim. Ankara'da bira içmek istedim. Güzel bir Türkiye için yanıp tutuşuyorum. Açık söyleyeyim; bu işi artık ben çözeceğim. Birbirimizi küçük görmeyelim."

PKK’ya yakın Özgür Düşünceler adlı internet sitesinde, gazeteci Fatih Altaylı’nın 1997’de Abdullah Öcalan ile yaptığı röportajın ilk bölümü yayınlandı.

Altaylı, Youtube yayıncısı İlker Canikligil’e röportajın 1997 yılında yayınlanmama nedeniyle ilgili “Terörle Mücadele Kanunu’nun 8. ve 30. maddelerinden dolayı eğer yayınlansaydı kanal kapatılacaktı” diye konuşmuştu.

Fatih Altaylı ve Abdullah Öcalan

“Çeteler bütün uyuşturucunun kontrolünü ele geçirdi”

Öcalan, röportajda, dönemin DYP Şanlıurfa Milletvekili ve Susurluk olayının merkezindeki isimlerden olan Sedat Bucak’ın, etrafındakilere “Benim 25 bin silahlı adamım var” dediğini iddia ederek “Bu bir devlet gücü’” diyor.

Ayrıca Öcalan, Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı’yla ilgili, “Bütün uyuşturucunun kontrolünü ele geçirdi bu çeteler, bunu herkes biliyor” ifadelerine yer vererek, gazetelerin Sedat Bucak’ın Siverek’teki arazilerde afyon ektiğini yazdığını hatırlatıyor.

Çatlı’nın İsviçre, ABD, Azerbaycan’a gittiği ve uyuşturucu nedeniyle tutuklandığını ve Yüksekova’da özel timin uyuşturucu kontrolü için Savaş Buldan ile Behçet Cantürk’ü katlettiklerini söyleyen Öcalan, şu iddiayı dile getiriyor:

“Bana özel tim silah satmak istedi. Bütün silah kaçakçıları Kürdistan’da, İstanbul’da satıyorlar.” 

“Halis muhlis Anadolu çocuğuyum”

Öcalan, Altaylı’nın “Sanki Türkiye’nin iyiliğini istermiş gibi konuşuyorsunuz” sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Ben iddia ediyorum. Halis muhlis, ben bir Türkiye Anadolusunun çocuğuyum. Tabii ki öyle konuşacağım.”

“Güzel bir Türkiye için yanıp tutuşuyorum”

1970’lerde Ankara’ya gittiğinde Çankaya’daki pikniklerden, çay bahçelerinden bahseden Öcalan şunları söylüyor:

“Kendim için sosyalleşmeyi, siyasallaşmayı istedim. Benim bundan başka bir amacım yok ki. Ve giderek Türkiye’nin her tarafına gidip, gezip, gülüp, sevmeyi istedim. Daha güzel bir yaşam istedim. Ankara’ya geldiğimde Çankaya’ya giden piknikler vardı, çay bahçeleri vardı. Oralarda bir güzel bira içmek istedim. Türkiye’nin güzelliklerini paylaşmak istedim. Daha sonra bunu siyasi bir yolla bunu yapmak istedim. Deniz Gezmişler, Mahir Çayanlar, çok iyi biliyorum şiir yazmışlardı, yazıları vardı. Her zaman güzel bir Türkiye’den bahsediyorlardı. Hep güzelliklerden, aşktan bahsediyorlardı. Bunlar hiçbir zaman çalıp çırpmadılar. Ben şu anda güzel bir Türkiye için yanıp tutuşuyorum ve çok açıkça söyleyeceğim yani: Bu işi artık ben çözeceğim.”

“Dicle ve Fırat kıyılarında cennet yaratılabilir”

Öcalan, Güneydoğu’nun durumuyla ilgili de şöyle konuşuyor:

“Bugün, Güneydoğu harabe halinde. Bugün Dicle, Fırat kıyılarında tarihte olduğu gibi cennet yaratılabilir. Bu savaş gücünü biz bir günde yaşam gücüne, ekonominin geliştirilme gücüne dönüştürmek istiyoruz.” 

Öcalan, Şırnak Silopi’deki Cudi Dağı’yla ilgili de “Korkunç askeri güç mevzilendirilmiş. Bu mu çağımızın sorunlarının çözüm yolu? Bunu halkın huzurunda tartışmak istiyorum” diyor.

Şırnak Cizre’de kültürel merkez kurma hayalinden bahseden Öcalan, “Cizre niye öyle harap olsun? Güzel bir Kürt sarayı, kültürel merkez yapacağım. Ben Fırat kıyılarında, Dicle kıyılarında, Cizre ve Batman’da bir güzellik yaratmak istiyorum” ifadelerine yer veriyor.

Fatih Altaylı'nın Abdullah Öcalan röportajı 28 yıl sonra ilk kez yayınlandı
Fatih Altaylı’nın Abdullah Öcalan röportajı 28 yıl sonra ilk kez yayınlandı

“Yarın tüm silahları susturalım”

Öcalan, İngiltere’nin IRA ile diyaloğa açık tutumundan bahsederek şunları söylüyor:

“İngiltere Başbakanı diyor ki tek başına, ‘Silahları susturun, biz her türlü çözüme varız.’ Ben şimdiden ilan ediyorum. Yeter ki diyalog olsun, biz yarın bütün silahları susturalım.”

Altaylı’nın “Var mı böyle bir niyetiniz?” sorusuna Öcalan “Her zaman olmuştur” yanıtını veriyor.

Öcalan, Türkiye’deki siyasilerde karar gücü görmediğini belirterek, “Siyasilerde karar gücü yok. İsterdim ki karşımda Mustafa Kemal olsun. Beni öldürsün ama karar gücü olsun. Türkiye’mizi kurtaralım gerçekten. Kürtleri de kurtaralım” diye konuşuyor.

- Advertisment -