3 Kasım başkanlık seçimi sonucunu kabullenmeyen Donald Trump’ın kışkırttığı destekçilerinin, seçim sürecinin nihai formalitesinin yapılacağı sırada ABD Kongresini bası, oturumu engellemesi, ABD başkentinde deprem etkisi yapıyor. Trump’ın etrafındaki destek hızla çözülürken, ona karşı radikal önlemler partisinin bile gündemine girmiş durumda. Trump kabinesindeki bakanlar arasında ‘25’nci ek madde’ konusunda görüş alışverişi yapıldığı yönündeki haberler ise ABD başkentinde tansiyonu daha da artırdı.
Peki, 25’nci Ek Madde (25th Amendment) nedir?
1993 yılında Başkan John F. Kennedy’nin uğradığı suikast sonrasındaki birkaç saatte yaşanan kaos, Anayasa’daki bir boşluğu gündeme getirmişti. Başkan Yardımcısının başkan olma şekli belirsizdi. ABD Başkanının, başkandan beklenen görevlerini yapamayacağı (örneğin ruhî bir rahatsızlık veya koma hallerinde) veya yapmaktan kaçındığı durumlarda, başkanlık makamındaki boşluk nasıl doldurulacaktı?
Sonunda, iki partinin uzlaşması temelinde 1967 yılında ABD Anayasasına 25’nci ek madde (25th Amendment) eklenerek bu tür sorunlara da çözüm getirildi.
25’nci Ek Maddenin 4’ncü fıkrasında, Başkanın ‘başkan unvanı’ devam ederken bile, Kongre’ye veya ABD Bakanlar Kuruluna, başkanlık görev ve yetkilerini tek taraflı bir kararla Başkan Yardımcısına geçirme yetkisi verildi.
Bu ek madde ile ABD Kongresi, hem Temsilciler Meclisi’nin hem de Senato’nun üçte ikisinin destekleyeceği bir yasa ile başkanın bütün görev ve yetkilerini başkan yardımcısına transfer edebiliyor.
Yine aynı madde ile, Başkanlık kabinesindeki bakanların salt çoğunluğunun imzalayıp Kongre’ye göndereceği bir deklarasyonu Başkan Yardımcısının da imzalaması şartıyla, Başkanlık makamının bütün yetkileri otomatik olarak ABD Başkan Yardımcısına geçebiliyor. Bu, Kongre’nin onayına ihtiyaç duymayan tek taraflı bir bildirim oluyor. Bu durumda Başkan, bu unvanını taşımaya devam ediyor ama başkanlığa ait hiçbir yetki ve ayrıcalığı kullanamıyor. Ülke yönetiminden Başkan Vekili sıfatıyla Başkan Yardımcısı yetkili ve sorumlu olmaya başlıyor.
ABD Kabinesinde 15 bakan görev yapıyor. Yani Başkan Yardımcısı Mike Pence ve 8 bakanın imzalaması halinde, başkanlık görev yetkileri otomatik olarak Pence’e geçebilir. Geçtiğimiz dört yılda birçok Demokrat Parti milletvekili zaman zaman Pence’e ve bakanlara bu yetkilerini kullanmaları çağrısı yapıyordu. Ancak ilk kez kabine üyeleri arasında da bu konunun konuşulduğu haberleri, henüz çok güçlü bir olasılık olarak görülmese bile, tansiyonu yükseltmeye yetti.
Eğer böyle bir gelişme söz konusu olursa, Trump’ın yetkilerini geri alabilmek için tek yapabileceği, Kongre’ye itiraz etmek olur. Ancak hem Temsilciler Meclisi’nin hem de Senato’nun üçte ikisinin Trump’ın itirazını haklı bulması lazım. Yani süreç başlar da bu raddeye gelirse, Trump’ın mevcut Kongre’den destek görmesi imkânsız.
Her halükârda Trump’ın görev ve yetkileri, 20 Ocak saat öğle 12:00’da sona erecek.