ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland, Doğu Akdeniz’deki doğal gazı Avrupa pazarına taşımayı öngören boru hattı projesinin çok maliyetli olduğunu ve ekonomik olarak uygulanabilir olmadığını söyledi. Nuland, Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail’in planladığı projenin Rus gazına alternatif arayan ülkelerin derdine kısa vadede çare olmayacağını da vurguladı.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ile Lefkoşa’daki görüşmesinin ardından konuşan Nuland, Rusya’nın enerji kaynaklarına bağımlılığın “çok riskli bir bahis” olduğunun bölge ülkeleri tarafından farkına varıldığını ifade etti. Nuland buna rağmen “EastMed” boru hattı projesinin, Avrupa’nın Rus enerjisini bir an önce bırakmasını sağlayacak gerekli doğal gazı hemen taşımaya başlamasının mümkün olmadığını söyledi.
“On yıl zamanımız yok”
Nuland, boru hattının çok derin sulardan geçeceği için inşasının 10 yıldan fazla süreceğini hatırlattı. “Açık konuşmak gerekirse 10 yılımız yok” diyen Nuland, “Bundan 10 yıl sonra enerjide çok daha çevreci ve çok daha çeşitli olmak istiyoruz. Dolayısıyla hidrokarbon bağlamında istediğimiz şey, bu kısa geçiş döneminde bize daha fazla gaz ve petrol sağlayacak seçeneklerdir” değerlendirmesinde bulundu.
1900 kilometre uzunluğunda öngörülen EastMed boru hattı projesi İsrail ve Kıbrıs’ın rezervlerinde son yıllarda keşfedilen doğal gazı Avrupa’ya taşımayı hedefliyor. 6 milyar dolar maliyeti olan proje Avrupa Birliği üyeleri Yunanistan ve Kıbrıs’ın öncülüğünde 2020 yılında ortaya atılmıştı.
Türkiye’ye atıf
Donald Trump’ın başkanlığı döneminde projeye destek veren ABD, bu desteğini geçen yıl geri çekmişti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve yaşanan enerji krizi nedeniyle Yunanistan ve Kıbrıs projeyi son dönemde yeniden gündeme getirme çabası içine girmişti.
Türkiye ziyareti sonrasında Kıbrıs’ta konuşan Nuland, ABD’nin, bölgedeki ortakları İsrail, Yunanistan, Kıbrıs ve Türkiye ile doğal gazı pazara ulaştırmanın alternatif yolları üzerinde çalıştığını vurguladı. Türkiye EastMed projesine tepkigöstermiş ve bölgedeki enerji denkleminde Türkiyesiz bir seçeneğin başarı şansının olmayacağını vurgulamıştı.
“En iyi seçenek gemilerle taşımak“
Kıbrıs Enerji Bakanı Nataşa Pilidu geçen Ekim ayında yaptığı açıklamada, doğal gazı boru hattıyla Mısır’daki işleme tesislerine aktarmanın ve burada sıvı hale getirilen gazın deniz taşımacılığıyla Avrupa’ya ulaştırılmasının acil ihtiyaca cevap verecek en iyi seçenek olduğunu söylemişti.
Enerji şirketi ExxonMobil’in Kıbrıs’taki yöneticisi Varnavas Theodossiu, Şubat ayında Associated Press’e konuşmuş, doğal gazın 2050 yılına kadar önemli bir enerji kaynağı olmaya devam edeceğini ve Kıbrıs’ta bulunan rezervlerin boru hattı veya sıvılaştırılmış olarak gemilerle ulaştırılabileceğini belirtmişti.
Doğu Akdeniz’deki rezervler
ExxonMobil ve ortağı Qatar Petroleum, adanın güney kıyısındaki 13 parselden ikisinde keşif amaçlı sondaj lisansına sahip. Şirket şimdiye kadar 141 milyar ila 226 milyar metreküp arasında olduğu tahmin edilen bir rezerv keşfetti.
Fransız TotalEnergies ve İtalyan şirket Eni’den oluşan bir konsorsiyumun ise 7 parselde arama izni var.
Chevron ve ortağı Shell de, 113 milyar metreküp doğal gaz içerdiği tahmin edilen bir parselde lisansa sahip.