Yerine kayyım atanan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk, sürecin gidişatına ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Türk, geçtiğimiz aylarda Öcalan’la görüşmüştü.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Türk’ün açıklamaları şöyle:
“Süreci sabote edecek güce sahip değiller”
Soru: Eleştiriler ve kaygıların yanı sıra milliyetçi/ulusalcı bir damar süreci hedef alan bir noktada. Geçmişteki deneyimlerinizi de göz önünde bulundurursanız eğer bu damarın süreci sabote etme gücünün olduğunu düşünüyor musunuz?
Türk: “Bence bu dönemde bunu sabote edecek bir güce sahip değiller. Çünkü bu sürecin başlatılması sadece iktidarla başlayan bir süreç değil. Devletin ana çekirdeğinin de katıldığı bir süreç. Sadece bir iktidarın projesi olarak görmemek lazım. Aslında birçok kesimde sanki iktidarı besliyormuşuz gibi bir inanç var, bir algı var. Bu doğru değil. Bu bir projedir. İhtiyaç duyulan bir proje, bugün gündeme geldi.
İnsanlık tarihinde birçok çatışma, savaş oldu. Ama sonuçta barışla sonuçlandı. İşte Filistin’de büyük acılar yaşandı, bugün olmasa da yarın barış olacak. Biz de birgün mutlaka barışın geleceği inancıyla hareket ettik. Evet, bu projenin başarıya ulaşması konusunda Kürtler çok samimi bir duruş gösteriyor. Çok açık bir duruş gösteriyor. Ama iktidardan da bu samimi açık duruşun gösterilmesi beklentisi içinde insanlar. Bunu da görmemiz lazım. İnanıyorum ki bu, bugün olur, yarına kalmaz.”
Soru: “Öcalan, Demirtaş’ın tahliyesini istemiyor” şeklinde iddialar da gündeme atıldı. Öcalan ile görüşmüş birisi olarak bu tür söylemlerin gerçekliğine dair neler söylersiniz?
Türk: “Bu, süreci baltalamaya yönelik bir şey. Asla böyle bir şey. Ne konuşulmuş, ne görüşülmüş, ne de böyle bir şey var. Yani Sayın Öcalan, Kürt mücadelesinde emek veren bütün siyasilerin bugün özgürleşmesi konusunda bir çaba gösteriyor. Yani şimdi bunu kullanmak isteyenler aslında Kürtler arasında bir çatışmayı, bir bölünmeyi, bir tartışmayı istedikleri için bunu gündeme getiriyor. Bunun farkındayız biz. Öyle bir şey asla söz konusu olmaz.
Şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına bile itiraz eden bir hükümet var. Yani burada insanlar elbette ki ya “bu nasıl iş” diyor. Bir tarafta bir barış sürecini yürüteceksiniz. Hele hele bir fırsat doğmuş. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sayın Selahattin Demirtaş’ın bir an önce tahliye edilmesini istiyor, ama buna direniyorsunuz. İşte bu çelişkiler insanların kafasını karıştırıyor. Açık söyleyeyim benim de kafam karışık.
Evet, sabırla ve inatla bu süreci yürüten yoldaşları destekliyoruz. Ama gerçekten bu konuda sorular da kafamızdan eksilmiyor. Bunu görmemiz lazım. Şimdi AİHM bir fırsat yaratıyor hükümete aslında. Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi için bir fırsat yaratıyor ama bunu tepiyorsunuz. E şimdi gelin bunu halka anlatın. Herkes bizi sorguluyor. Nasıl bir şey diyor? Nasıl bir süreç yürütülüyor diye eleştiriler getiriyor.”