Ana SayfaHaberlerAnkara’da ara verilen normalleşme Kıbrıs’ta sürdü: Erdoğan-Özel önce törende sonra yemekte bir...

Ankara’da ara verilen normalleşme Kıbrıs’ta sürdü: Erdoğan-Özel önce törende sonra yemekte bir araya geldi

Erdoğan'ın "Yumuşaması gereken muhalefettir" açıklamasından sonra ara verilen normalleşme süreci, KKTC'deki Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü töreninde devam etti. Erdoğan ile Özel önce törende sohbet etti, sonra bir saatlik yemekte buluştular. Özel: “Burada ihtiyaç duyulan birlik beraberlik ruhuna uygun son derece nazik temaslar oldu. Onun dışında gündelik siyasete dahil bir şey konuşmadık."

KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünde, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lider Devlet Bahçeli’nin yanı sıra Özgür Özel de katıldı.

Erdoğan’ın normalleşme sürecine destek olmadıklarını savunarak CHP’yi hedef aldığı açıklamalarından sonra Özel ile Erdoğan’ın KKTC’de görüşüp görüşmeyecekleri merak konusu olmuştu.

Erdoğan ile Özel yaklaşık 1,5 dakika sohbet etti.

Törenin ardından yemekte buluştular

Resmi törenlerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Özel’in iki gündür Lefkoşa’da konakladığı otele geldi. Erdoğan’ın burada ikili görüşmeleri oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Ünal Üstel ile görüştü.

Ardından, Erdoğan, Özel ve Bahçeli, düzenlenen öğle yemeğinde bir araya geldi. Basına kapalı olarak gerçekleşen yemek yaklaşık bir saat sürdü.

Özel’den yemeğin protokolüne tepki

ANKA’nın haberine göre Özgür Özel, yemekte Tatar ve Erdoğan’ın salonun ortasında oturduklarını, diğer protokol üyelerinin ayrı masalarda bulunduğunu söyledi. 

Özel, ayrıca KKTC Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nu CHP heyetini karşılamayan eleştirdi. Yaşananları resmi yazıyla Dışişleri’ne bildireceklerini ifade etti. 

KKTC’de sürdürdüğü ikili temaslar kapsamında Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ı ziyaret eden Özgür Özel, gazetecilerin Erdoğan ile sohbetin içeriğini sorması üzerine şunları söyledi:

“Çok merak edilecek herhangi bir gündemimiz yoktu. Çok pozitif bir gündemimiz vardı, o da Kıbrıs’tı. Nezaket cümleleri kuruldu, hal hatır soruldu. Kıbrıs ile ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Bugün 3 gün oldu Kıbrıs’tayız. Heyetimizin yaptığı temaslar hakkında bilgi verdim. Meclis’in ortak kaleme aldığı ve oy birliğiyle kabul edilen bildiri ile ilgili değerlendirmeler oldu. 50’nci yıla uygun, burada ihtiyaç duyulan birlik beraberlik ruhuna uygun son derece nazik temaslar oldu. Onun dışında gündelik siyasete dahil bir şey konuşmadık.”

Özel, “Yakın dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir programda bir araya gelme ihtimaliniz var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Şu anda çok yakında yok. Ama örneğin 29 Ekim’de ya da Meclis’in açılışında kendileri Meclis’e geldiklerinde orada olabilir. 29 Ekim’de resepsiyona katılacağımızı daha önce de ifade etmiştim. İktidar partisi ile muhalefet partisi, yerel seçimlerin birinci ve ikinci partisinin arasında bu diyalog kanallarının açık tutulması, gerektiği yerde müzakere yapılması… Ama herkesin kendi işini yapması… Onların işi, iktidar göreviyle mükellefler; vatandaşın sorunlarını çözmeleri lazım. Biz, muhalefet göreviyle yükümlüyüz; vatandaşın sorunlarını dile getirip, doğru yolu göstermemiz lazım. Ben 12 bin 500 lira emekli maaşı varken, asgari ücrete zam yapılmamışken, çiftçi bu durumdayken, meydanlarda onların sesini duyurmaya devam edeceğim. Ama gerektikçe gürüşürüz, müzakere de ederiz. Normalleşme dediğimiz de bu zaten.”

Özel, kendisini havaalanında karşılamayan Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nu da eleştirdi:

“Kıbrıs’ta en iyi şekilde karşılandık Kıbrıslılar tarafından en iyi şekilde uğurlanıyoruz. Kıbrıs’ta bir kusur yapıldıysa o kusuru yapan Kıbrıs’taki Türkiye Büyükelçisidir. Dünyanın neresine gidersek gidelim büyükelçilerimiz bizleri karşılıyorlar. Gelemezlerse mutlaka bir görevli mutlaka orada oluyor. Ama biz ne büyükelçiyi ne de büyükelçilikten kimseyi havaalanında görmedik, herhangi bir yerde hatrımızı da sormadılar. Bu tabi meslekten gelmemenin ve geldiği makamı hazmedememenin sonucudur. Dünyanın öbür ucunda büyükelçilerimiz bizi kaşılarken bu büyükelçi Türk bayrağını dünyanın dört bir yanında dalgalandıran, Washington’da İsrail’de görev yapan Namık Tan’ı karşılamadı. Bu büyükelçi iki Dışişleri Bakanını karşılamadı. Bu büyükelçi CHP’nin dört genel başkanını karşılamadı ki bir tanesi mevcut genel başkan. Bu büyükelçi ana muhalefet partisi liderini karşılamadı. Bunu yapmayabilir mazeret bulur. Ama büyükelçiliğe bunu yaptıramaz. Bunu resmi bir yazıyla sayın Dışişleri Bakanı’na bildireceğiz. Dışişleri Bakanlığı gelenekleri olan bir kurumdur. Böyle vasatların elinde vasatlaştırılamaz.”

- Advertisment -