Anayasa Mahkemesi (AYM), 2015 yılında YÖK protestolarını gazeteci olarak takip ederken polis şiddetine maruz kalan Beyza Kural’ın bireysel başvurusunu sonuçlandırdı.
O dönem Bianet’te muhabirlik yapan gazeteci Beyza Kural, gösterileri takip ettiği ve çekim yaptığı sırada polisin müdahalesine maruz kalmış, basın görevlisi olduğunu bildirmesine rağmen ters kelepçelenerek gözaltına alınmış, bir süre kelepçeli bir şekilde bekletildikten sonra serbest bırakılmıştı.
Kural’ın kendisine yapılan müdahale sırasında kayda aldığı diyalogda polis memurunun, “Sana bir şey söyleyeyim bak. Hiçbir şey eskisi gibi değil artık. Bunu öğreteceğiz size” dediği yansımıştı.
Beyza Kural’ın suç duyurusu üzerine kimlikleri tespit edilip ifadeleri alınan polis memurları suçlamaları kabul etmemiş, başsavcılık da kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. Karara yaptığı itirazın sulh ceza hakimliğince reddedilmesi üzerine gazeteci Kural konunun takipçisi olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu.
Bireysel başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, gazetecinin ifade ve basın özgürlükleri ile insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine hükmetti.
Kararda, kelepçe takılması sırasında gazetecinin el ve bileklerinde oluşan kızarıklıkların, polisin gözaltı sırasında kayda geçen ifadeleriyle birlikte değerlendirildiğinde “başvurucunun küçük düşürülmesi ve başvurucuya bir nevi ders verilmesi amacıyla ve kasıtlı olarak vücut bütünlüğüne zarar verecek şekilde gerçekleştirildiği izlenimi edinildiği” belirtildi. Kararda, başvurucu hakkında kelepçe takılmak suretiyle güç kullanılarak kısa süreli de olsa tutulmasını gerektirecek, sonradan dahi ortaya konulabilmiş meşru bir sebep bulunmadığına da işaret edildi.
12 Ocak’ta oybirliğiyle alınan kararda gazeteci Kural’a net 15 bin TL manevi tazminat ödenmesine ve kararın bir örneğinin, ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine hükmedildi.