Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörlüğü, dün Türkiye hesabından “Avrupa bölgesinde COVİD-19 veri raporlamasını uyumlu hale getirmek” başlıklı bir açıklama yayımladı.
Türkiye günlerdir günlük Covid-19 raporlamalarında ortaya çıkan vaka-hasta ayrımını tartışırken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca DSÖ’nün dünkü basın açıklamasını Twitter’da alıntılayarak Türkiye’nin takdir aldığını yazdı, Avrupa Bölge Direktörü’ne teşekkür etti:
“DSÖ bugün Avrupa Bölgesinde COVİD-19 veri raporlamasını uyumlu hale getirmek için yayınladığı basın bildirisi ile virüsün yayılmasını önleme stratejimizi takdir etti. Türkiye bu konuda da deneyimini paylaşmaya hazır. Avrupa Bölge Direktörü @hans_kluge’ye teşekkürler.”
DSÖ açıklamasında ne yazıyor?
Metnin ilk iki paragrafında Türkiye’nin test kapasitesini artırması ve yaygınlaştırması övülüyor. Ama açıklamanın başlığına da yansıyan asıl düğüm noktası son paragraftaydı.
Burada Türkiye’ye, adı açıkça zikredilerek veri raporlaması konusunda DSÖ rehberine uyumlu olması çağrısı yapılmıştı:
“Dünya Sağlık Örgütü, veri toplama ve müdahale tedbirlerinin uyumlu hale getirilmesi konusunda Covid-19 verilerinin DSÖ’nün konuyla ilgili kılavuzuna göre raporlanması çağrısında bulunmaktadır.”
Aslında Bakan Koca’nın kendi tweet’indeki cümlenin ilk kısmı da DSÖ’nün asıl derdinin ne olduğunun teyidi niteliğinde. Bakan, DSÖ’nün bu açıklamayı “Avrupa Bölgesinde COVİD-19 veri raporlamasını uyumlu hale getirmek için” yaptığını kendi tweet’inde de tekrarlıyor.
Peki, önümüzdeki günlerde bu tavsiyeye uyulacak mı? Bütün pozitif vakalar hasta olarak kabul edilip ilan edilecek mi?
Bunun cevabını öyle veya böyle önümüzdeki hafta alacağız muhtemelen.
DSÖ’nün açıklamasının tam çevirisi
“Dünya Sağlık Örgütü bölgesel ofisi, Türkiye’nin günlük test kapasitesini Ağustos 2020’den beri artırmasını, pandemi önleme ve kontrol stratejisine uygun olarak asemptomatik bireyleri test yapılmasını içerecek şekilde Nisan’a göre 3 katına çıkarmasını övgüye değer bulmaktadır. Bu, semptom göstermeyenler de dahil sağlık sisteminin daha çok insana ulaşmasını sağladı. Risk altındaki bireylere, şüpheli/ muhtemel vakalara ve (pozitif olduğu) teyit edilmiş kişilere yakın temasta bulunanlara test konusunda öncelik verildi.
“Test, özellikle teması takip etmek ve pozitif vakaları izole etmede, virüsün nerede olduğunu anlama ve zaptetme konusunda aksiyon almak için hayati bir halk sağlığı ölçütüdür. Türkiye bütün Covid-19 hastalarını semptomları ne olursa olsun izole etmekte; bulaş zincirini kırmak için de bu tavsiye edilmektedir.
“Aynı zamanda, Dünya Sağlık Örgütü, veri toplama ve müdahale tedbirlerinin uyumlu hale getirilmesi konusunda Covid-19 verilerinin DSÖ’nün konuyla ilgili kılavuzuna göre raporlanması çağrısında bulunmaktadır. Raporlama ve veri toplama mekanizmalarının güçlendirilmesi için ihtiyaç duyulan düzenli fikir alışverişi, Türkiye de dahil tüm üye ülkelerle istişare halinde salgının başlangıcından beri devam etmektedir. Ayrıca Covid-19’u durdurmak, süreci optimize etmek ve kanıta dayalı kararları desteklemek amacıyla, veri raporlamaya dair sorun ve çözümleri teşhis etmek için daha çok ülkeyi bir araya getirmeyi planlıyoruz.”
https://twitter.com/WHOTurkey/status/1312136099389607937?s=20