Ana SayfaHaberlerBarbie Oppenheimer adlı kadın gerçekmiş: "Otellere giriş yaparken zorlandım"

Barbie Oppenheimer adlı kadın gerçekmiş: “Otellere giriş yaparken zorlandım”

ABD’nin Massachusetts eyaletinin Newton kentinde yaşayan, 5 torun sahibi, Boston Üniversitesi’nden emekli öğretim üyesi Barbara Oppenheimer, bu yılki “Barbenheimer” çılgınlığının ortasında epey hareketli bir yaz geçirmiş.

Oppenheimer, Slate’e verdiği röportajda yüksek sesle adını söylediğinde birçok kişinin şaka yaptığını düşündüğünü açıkladı. Emekli öğretim üyesi, yakın zamanda çıktığı tatilde yaşadığı özellikle kafa karıştırıcı bir anı hatırlayarak şöyle dedi:

“Otele giriş yaparken ‘Barbie Oppenheimer!’ dedim. Adam, ‘Benimle dalga mı geçiyorsunuz?’ dedi.”

Oppenheimer, “O hafta sonu [filmler] çıktığında dünyanın dört bir yanındaki üniversite arkadaşlarım bana mesaj attı, ne var ne yoksa yazdılar, bilirsiniz işte ‘bomba ve sarışın bomba’ gibi şeyler” diye belirtti.

5 torun sahibi büyükanne, yazın yaşanan en büyük gişe başarısı için “Epey komik!” dedi.

“İkisinin birlikte gösterime girmesi harika bir şeydi. Bu, seyircileri gerçekten sinema salonlarına geri getirdi.”

Emekli öğretim üyesi, medya kuruluşuna eşinin aslında J. Robert Oppenheimer’ın uzaktan akrabası olduğunu da açıkladı. Eşinin babası, atom bombasının babasıyla üçüncü kuşaktan kuzen; soyadı da buradan geliyor.

Christopher Nolan’ın, kadının eşinin ünlü akrabası hakkındaki filmini “gösterime girdiği hafta sonu” izleyen çift, “Oppenheimer’ın hikayesinin nasıl ele alındığını gerçekten görmek istemiş”. Nihayetinde çift, yönetmenin fizikçiyi onurlandırarak “iyi bir iş” çıkardığını düşünüyor.

Bir zamanlar bilim alanında çalışmış biri olan Öğretim Üyesi Oppenheimer, J. Robert Oppenheinmer’ın “ahlaki ikilemlerinin” incelenmesini özellikle “ilgi çekici” bulmuş. Oppenheimer, medya kuruluşuna şöyle açıkladı:

“Onun bu sorularla uğraşmasını ve bunun siyasallaşmasını seyretmek… Bence en ilginç sahnelerden bazıları, o dönem Los Alamos’ta çalışanların hissettiği vatanseverlikle ilgili olanlardı.”

Emekli öğretim üyesi, eşinin ailesinde bile Oppenheimer’ın mirasının kutuplaştırıcı olabileceğini belirtti. Oppenheimer, “Pek çok kişi için bir kahramandı ama aynı zamanda çok fazla öfkenin de odağıydı. Yani eşimin ailesinde onu akraba olarak kabul edip etmemenin, gerçekten bazı şeyler hakkında nasıl hissettiğinize bağlı olduğunu hep duymuşumdur” dedi.

Uzun süredir birlikte olan çift, her ne kadar iki filmi aynı gün izleyerek bir Barbenheimer etkinliği yapmasa da nihayetinde, “iki hafta sonra” Barbie’yi de izlemiş. Oppenheimer, eşinin tüm film boyunca “kahkahalarla güldüğünü” belirtti.

Oppenheimer’a göre, torunu artık kendi çocukluğuna ait Barbie bebeğiyle, eski Ken bebeğiyle ve Skipper bebeğiyle de oynuyor. Emekli öğretim üyesi, gençken nasıl “Barbie” lakabını kullandığını da anlattı. Oppenheimer, “Barbie olarak başladım, aynı Barbie gibi yazılıyordu. Çünkü o günlerde herkes Barbie gibi olmak istiyordu” dedi. Oppenheimer, 12 yaşına geldiğinde adını “Y ile Barby” diye yazmaya başladığını söyledi.

ABD’nin ortabatı kesiminde yetişmesi nedeniyle Oppenheimer, ergenlik yıllarında ve genç yetişkinliğinda doğal olarak “Barb” olduğunu belirtti. Emekli öğretim üyesi “profesyonel ve ciddi” olma zamanı geldiğindeyse adını bir kez daha değiştirmiş.

“Mezun olup Mass General’da çalışmaya başladığımda Barbara’ya geçtim.”

Hangi filmden daha çok keyif aldığı sorulduğunda büyükanne, en sevdiğinin hangisi olduğunu “seçemediğini” söyledi. Emekli öğretim üyesi, “İkisini de seyrettiğime sevindim” diye belirtti.

Barbie Oppenheimer her iki filmi de o kadar beğenmiş ki bu internet miminin anısına bir tişört bile satın almış. Oppenheimer, yayın organına şöyle dedi:

“Gelecek hafta bir grup kadınla gideceğiz ve hepimiz pembe giyeceğiz. Ben de Barbenheimer tişörtümü giyeceğim.”

Kaynak: Independent Türkçe

- Advertisment -