Habertürk gazetesi yazarı Sevilay Yılman bugünkü (20 Şubat) köşesinde, Gara operasyonunun kamuoyuna yansımasının hemen ardından kaleme aldığı yazıda, hayatını kaybeden askerlerden Semih Özbey’in babası Gürsel Özbey’le konuşmasının bir bölümünü “kısaca” anlattığını; olayın hassasiyeti nedeniyle konuşmanın tamamını aktarmadığını belirtiyor.
Yılman, bugünkü yazısında baba Özbey’in konuşmasında operasyonla ilgili kuşkularının olduğunu anlattığı bölüme de yer veriyor. Yılman’ın yazısındaki o bölüm şöyle:
Baba Özbey çok şaşkın, çok kırgın.
18 Eylül 2015 yılında eli kanlı terör örgütü PKK tarafından kaçırılan oğlunu geri almak için verdiği mücadele inanılmaz gerçekten.
Mutlaka diğer tüm babalar, anneler rehin alınan evlatlarının evine geri dönebilmesi için ellerinden geleni yapmışlardır ancak Gürsel Özbey’in oğlunu geri almak için gösterdiği gayret gerçekten takdire şayan.
Çalmadık kapı bırakmamış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve o dönemler Başbakanlık görevlerinde bulunan Ahmet Davutoğlu’na, Binali Yıldırım’a bizzat ulaşmış.
Aracı olabilecek İnsan Hakları Derneği gibi tüm sivil toplum kuruluşlarının kapısını çalmış.
Sonuç alamayacağını görünce sonunda HDP’lilere ulaşmış.
Yetmemiş belki insafa gelirler de oğlunu geri verirler diye örgütle temas kurmak için Erbil’e kadar gitmiş.
“Dağ kadrosu kabul etmedi görüşmeyi. Gittiğim gibi geri döndüm” diyor.
Ama buna rağmen hiç umudunu kaybetmemiş.
Bir gün mutlaka oğlunun sağ salim geri döneceğine inanmış hep.
“Çünkü daha evvel rehine alınanlar bir şekilde geri döndü” diyor.
1996, 2000 ve 2013 yıllarındaki rehineler olayını örnek gösteriyor.
Ve diyor ki; “Bizim çocuklarımız da bir şekilde geri getirilebilirdi. Getirilmemeleri için bir neden yok çünkü bu örgüt zaman zaman kaçırdıklarını sonradan bir biçimde geri veriyordu. Hiç aklımıza gelmedi öldürülecekleri. Hep umutla bekledik. O nedenle anlayamıyorum neden bu sonu yaşadığımızı. Bu son kurtarma operasyonunda bir terslik var. Nedir bu terslik bilmiyorum ama normal olmayan bir şeyler var…
Yazının tamamını okumak için: