Sosyal medya üzerinden haftalık konuşmasını yapan Davutoğlu, “Ülkeyi cehaletiyle ve kibriyle ekonomik bir felakete sürükleyen Hazine Maliye Bakanının istifasında da, AK Parti Genel Başkanı sayın Erdoğan’ın geçmişte kenara ittiği isimleri tekrar devreye sokma çabasında da, unuttuğu reform, hukuk, adalet gibi kavramları hatırlamasında da Gelecek Partisi rüzgarının oluşturduğu siyasi iklimin büyük etkisi vardır” dedi, Erdoğan samimi ve sahici bir şekilde demokrasi ve hukuk devleti diyorsa kendisine cevabımız bellidir” diyerek 10 madde açıkladı:
“Bu ucube cumhurbaşkanlığı sistemini kaldırmak üzere hızla adım atın sonra destek talep edin biz de bakalım. Tam demokratik bir güçlendirilmiş parlamenter sistem için adım atın, biz de gereken desteği verelim.
Yargıdan, adaletten, hakimlerden, savcılardan elini çek hepsi özgür kalsın. Adalet bağımsız bir şekilde işlesin. Son dört beş yıldır atadığınız FETÖ’nün hakimleri ve savcıları gibi talimatla hareket eden ne kadar savcı ve hakim varsa bir an evvel temizleyin. Sonuna kadar destek verelim.
Milyonlarca Kürt vatandaşımızın oylarını yok sayan kayyım düzenine son verin. Sırf siyasi baskı olsun diye hapse attığınız yüzlerce, binlerce siyasi figürün haksız mahkumiyetlerine ve yargılamalarına son verin. Biz de sonuna kadar destek verelim.
Yolsuzluk düzenine son verin. Kamu bankalarının milletin kaynaklarını üç beş firmaya peşkeş çekmesine son verin. Son yıllarda bu şekilde verilmiş kredileri hızla geri çağırın. Biz de sonuna kadar size destek verelim.
Varlık Fonunu hemen lağvedin. Varlık Fonu dolayısıyla ortaya çıkan zararın hesabını verin. Biz de sonuna kadar destek verelim.
Polisin ve yargının 1990’lar manzaralarını elini kolunu sallayarak hayata geçirmesine dur deyin. İnsanların protesto ve gösteri hakkını yasaların izin verdiği azami sınırlar içerisinde istedikleri gibi kullanmasına hukuksuz engeller çıkarmayın.
Seçilmişlere karşı her türlü vesayetin, engelin ortadan kaldırılmasını sağlayan. Bir polis memurunun seçilmiş milletvekilinin üzerine yürüme cesaretine son verin.
İfade hürriyetinin önünü tamamen açın. Üç maymuna dönmüş bu medya düzeniyle sadece dünyaya rezil oluyorsunuz. Ülke içinde trollerden oluşan bu cahil sürüsünün söylediği hiçbir şeyi kimse zaten izlemiyor, zaten inanmıyor.
1990’ları aratmayan insan hakları ihlallerinin hızla soruşturulmasını sağlayın. İşkence, yargısız infaz, kaybolma iddiaları alıp başını gitmiş durumda. Tam demokratik bir Türkiye için polisin, askerin ve yargının demokrasi karnesini düzeltin. Biz de sonuna kadar destek verelim.
Tam demokratik Türkiye için, bütün vatandaşların kendisini diliyle, diniyle, mezhebiyle, bölgesiyle, mesleğiyle, memleketiyle Türkiye’ye ait hissedeceği bir yeni anayasa gündemini getirin. Biz de sonuna kadar destekleyim.”
Davutoğlu konuşmasının devamında Erdoğan ve Albayrak’a yüklendi.
“Bütün bunları yapın. Ama hepsinden önemlisi millete borcunuzu ödeyin: 2016’dan beri millete birikmiş bir borcunuz var. Bu borç en az iki kişilik bir borç: Erdoğan-Albayrak borcu. Yargıdan medyaya, polisten bankalara, Türkiye’nin en büyük şirketlerinden Merkez Bankasına, Üniversitelerden BDDK’ya, Savunma sanayi şirketlerinden Hazineye, Varlık Fonundaki şirketlerden Televizyonlara, Milletvekillerden Belediyelere, Gazetelerden Sosyal medyaya, Trol çetelerinden Trump’ın damadı Kusher’e…. Liste uzun…Bütün bu başlıklarda ortaya çıkan enkaz, fatura, maliyet milletin sırtına yüklenemez. Siz önce Erdoğan-Albayrak “parti-kamu-özel sektör devletinin” hesabını verin millete. Kaç liraya mal oldu sizin bu devletiniz.Evet milli gelirimiz 1 Trilyon dolara bu sene çoktan ulaşacakken Erdoğan-Albayrak kamu-özel sektör devleti yüzünden 600 milyar dolarlara inmiş oldu. Önce millete kaybolan, heder olan, çarçur ettiğiniz 300 milyar doların hesabını verin. Erdoğan-Albayrak felaketinin, faturasının hesabını vermeden zeytinyağı gibi üste çıkıp bir de utanmadan reformdan bahsedemezsiniz.