Ana SayfaHaberlerCemil Bayık: Tek şartımız, Apo’ya uygulanan ağır tecridin kaldırılması ve özgürce çalışabilmesi

Cemil Bayık: Tek şartımız, Apo’ya uygulanan ağır tecridin kaldırılması ve özgürce çalışabilmesi

Cemil Bayık: “Önder Apo’nun çağrısı sıradan bir mesaj değil, Kürt sorununun çözümüne yönelik stratejik bir adım. Eğer demokratik yollar açık olsaydı, biz dağlara çıkmazdık. Bizim tek şartımız, İmralı Cezaevi’nde Önder Apo’ya uygulanan ağır tecridin kaldırılması ve onun özgürce çalışabilmesidir.”

PKK yöneticilerinden Cemil Bayık, BBC Farsça’ya röportaj verdi.

27 Şubat’ta Öcalan tarafından yapılan çağrının sıradan bir mesaj değil, Kürt sorununun çözümüne yönelik stratejik bir adım olduğunu ifade etti.

“Bu çağrının kökleri Özal dönemine kadar uzanıyor”

Bayık, bu çağrının bugünün şartlarında değil, uzun süredir süregelen bir düşünce çerçevesinde yapıldığını kaydetti.

Abdullah Öcalan’ın geçmişte de benzer çağrılarda bulunduğunu hatırlatan Bayık, özellikle Turgut Özal döneminde de benzeri bir sürecin yaşandığını söyledi. 

“Ortadoğu’daki değişim, Türkiye’yi zorladı”

Ortadoğu’daki köklü değişim ve krizlere dikkat çeken Bayık, bu durumun Türkiye’yi korkuttuğunu ve Kürt sorununu yeniden gündeme almak zorunda bıraktığını savundu. 

Bayık, “Türk devleti, bu tehlikeli durumdan kurtulmak için Önder Apo’yu etkili bir isim olarak kabul etmek zorunda kalmıştır. Türkiye ve Ortadoğu’daki mevcut durum, Türkiye’yi Kürtlere yönelmeye zorladı” ifadelerini kullandı.

Cemil Bayık ayrıca, Yahudi ve Arap sermayedarlarının anlaşma içinde olduğunu, İran ve Türkiye’nin Ortadoğu’daki eski nüfuzlarını yitirdiğini öne sürdü. 

“Kürtlerin tutumu değişmiş durumda ve artık uluslararası alanda tartışılıyor” diyen Bayık, “Herkes Kürtleri kendi yanına çekmeye çalışıyor ve bunu başaran, Ortadoğu’da kazanan taraf olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

“PKK, hiçbir zaman silah bırakma pazarlığı yapmadı”

Bayık, PKK’nin silah bırakma konusunda bugüne kadar kimseyle herhangi bir pazarlık ya da uzlaşmaya girmediğini söyledi. 

Öcalan’ın Kürt meselesini siyasal ve hukuki zemine çekmek istediğini belirten Bayık, bu sürecin başarılı olabilmesi için Türk devletinin de sorumluluk alması ve somut adımlar atması gerektiğini vurguladı.

“Devlet Öcalan’la görüşüyor ama bizle temas kurmuyor”

Bayık, devletle herhangi bir doğrudan temaslarının olmadığını belirterek, Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nde devlet yetkilileriyle görüşmeler yürüttüğünü söyledi. 

Cemil Bayık, “Önder Apo’nun yazışmalarından ve taleplerinden anlaşılıyor ki, devletle müzakere ediyor. Ancak bu müzakerelerin içeriğini bilmiyoruz. Ne yazık ki devlet, bizi yok etme politikasında ısrar ediyor” dedi.

“Türkiye’ye gitmek demek hapse girmek demek”

Cemil Bayık, Türkiye’ye dönüş konusundaki görüşünü şu sözlerle özetledi:

“Bu durumda Türkiye’ye nasıl dönebiliriz? Türkiye’ye gitmek demek, hapse girmek demektir. Hiç kimse böyle bir tutsaklığı kabul etmez. Eğer demokratik yollar açık olsaydı, biz dağlara çıkmazdık. Silahlı mücadele, tüm siyasi yollar kapandığında bir zorunluluk olarak başladı. Bizimle devlet arasında bugün hiçbir temas yok. Bizim tek şartımız, İmralı Cezaevi’nde Önder Apo’ya uygulanan ağır tecridin kaldırılması ve onun özgürce çalışabilmesidir.”

- Advertisment -