Aposto’nun Pareto bülteninde bugün (4 Ocak) “Aşılar hazır, peki ya şimdi” başlığıyla yer alan geniş dosyanın özet bölümlerini aşağıda okurlarımızla paylaşıyoruz. Dosyanın tamamına şuradan ulaşabilirsiniz: https://apos.to/i/asilar-hazir-peki-ya-simdi
Aşı yarışı: Öncüler ve geriden gelenler
Aralık 2019’da ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesinden bu yana devasa ilaç şirketleri ve henüz adı sanı duyulmamış biyoteknoloji şirketleri bazen el ele, bazen ise rakip olarak salgının yayılmasını durduracak etkili bir aşı geliştirmek için benzeri görülmemiş bir yarışa girişti. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre şu anda bir dizi farklı teknikle geliştirme çalışmalarına devam eden 300’den fazla aşı adayı var. Bu aşı adaylarından 64 tanesi, klinik çalışmaların birinci ve ikinci aşamasındayken 19 tanesi ise üçüncü aşamaya geçerek büyük ölçekte etkinlik testleri yapmaya başladı. Hâlihazırda erken ve sınırlı kullanım onayı alan 6 tane şirket var. Aşı yarışında altın, gümüş ve bronz madalyaların sahibi olan Pfizer-BioNTech, Moderna ve AstraZeneca ise çeşitli ülkelerin otoritelerinden acil kullanım onayı alarak aşılama çalışmalarına başladı.
Tedarik zincirinin sınavı
Aşı çalışmalarının bir yıldan kısa bir sürede başarıya ulaşmasıyla tüm dünya normal hayatlarına dönme heyecanına kapılmış olsa da tedarik zincirlerindeki sıkıntılar bir süre daha eski hayatlarımıza dönmeyi zorlaştıracak gibi duruyor. Zira ülkelerin bugüne kadarki en büyük kitlesel aşı kampanyalarını yürütmekteki tecrübesizlikleri, havacılık sektörünün aşı dağıtımına hazır olmaması ve aşıların depolanma sürecinde sağlanması gereken standartlar, tedarik zincirinde büyük problemlere neden oluyor.
(…)
Aşıların dağıtımı ve depolanması konusunda hava yolu ve kargo şirketlerine de önemli bir rol düşüyor. Pfizer’in aşısının dağıtımına yardımcı olmak için her gün dünya çapında 20’den fazla uçuşun gerçekleşmesi bekleniyor. Öte yandan, stratejik önceliklerini aşıların dağıtımını sorunsuz bir şekilde sağlamak üzerine kurgulayan lojistik şirketleri, zamana karşı yarıştıkları yetmezmiş gibi bir de aşı taşımacılığının yarattığı bilinmezliklerle mücadele ediyor. Kargo-hava yolu yöneticileri, aşıların onay süreçlerinin çok hızlı bir şekilde sonuçlanması ve nakliye sürecindeki ekstra ihtiyaçların, kargo uçuşlarında aşılara yer açma noktasında sıkıntılar yarattığını belirtiyor.
Yeni bir eşitsizlik: Aşı yoksulluğu
Kamu otoriteleri ve hükümetler, Covid-19 krizinin yarattığı politik, ekonomik ve sosyal problemlerle mücadele etmek için mart ayından itibaren art arda teşvik ve kriz paketleri açıklamaya başladı. Açıklanan paketlerin büyüklüklerinin ülkelerin mali ve parasal güçlerine göre değişmesi ise krizin her ülkede farklı sonuçlar doğurmasına, zengin ile yoksul ülkeler arasındaki uçurumun derinleşmesine neden oldu. Sağlık alanında harcamalarını artıran zengin ülkeler, geliştirme aşamasındaki aşılara yatırım yaparak ilk aşıları tekeline alırken yoksul ülkelerin ise aşıya erişebilmek için uluslararası kuruluşların ve zengin ülkelerin desteğine ihtiyacı olacak.
(…)
Bloomberg’e göre bugüne kadar dünyada toplam 8,25 milyar doz için anlaşma yapıldı. Eğer eşit olarak dağıtılırsa bu rakam, dünya nüfusunun yarısından fazlasını aşılamak için yeterli ancak yüksek gelirli ülkelerin çoğunun aşıların araştırma ve geliştirme süreçlerine büyük miktarlarda kamu fonu yatırımı yapması nedeniyle ilk aşıların hepsi bu ülkelere gönderilecek. Örnek vermek gerekirse Moderna, 2020’de ürettiği 20 milyon dozun hepsinin aşının gelişimini finanse etmeye yardımcı olan ABD’ye gideceğini açıkladı. 2021’in sonuna kadar 1,3 milyar doz üretmeyi hedefleyen Pfizer’ın aşılarının 1,1 milyar dozu ABD, Avrupa Birliği (AB), Birleşik Krallık, Kanada ve Japonya’ya gönderilecek. Kanada, nüfusunu aşılamak için bir çok şirketle anlaşma yaparak gerekenin üç katından fazla aşı satın alırken AB de yaklaşık 450 milyon nüfuslu üye ülkeleri için 2 milyar doz aşı anlaşması yaptı.
Dosyanın tümü için: https://apos.to/i/asilar-hazir-peki-ya-simdi