Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun Kıdemli Demokrat Üyesi Bob Menendez, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien’a mektup göndererek, Başkan Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki yakın ilişkinin doğası ve bunun ABD’nin ulusal güvenliğini nasıl etkilediğine ilişkin bir dizi kayıt ve belgeyi Kongre’ye sunmasını talep etti.
Menendez’in ofisinden yapılan açıklamada, araştırmacı gazeteciler Bob Woodward ve Carl Bernstein’ın, Başkan Trump’ın Erdoğan’la yakınlığı ve kendi kişisel çıkarları ve seçim çıkarlarına odaklanması sebebiyle siyasi manipülasyona karşı açık olduğuna ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdiği belirtildi.
Senatör Bob Menendez, “Başkan açısından bu durumun olumlu sonuçları olmuş olsa da, bu ilişkinin Trump’ın yönetmek için seçimle iş başına geldiği ülke olan ABD’nin ulusal güvenliği açısından olumsuz sonuçları oldu” diyerek, Beyaz Saray’dan Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki her görüşmenin kaydını talep etti.
Senatör Menendez, Trump’ın Türkiye’ye Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından yaptırım uygulamak istememesine ve Başkan Trump’ın Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesinin ardından bir açıklama yapmamasına atıfta bulundu.
ABD’li senatör mektubunda Beyaz Saray’ın ABD Kongresi adına 1915 olaylarının Ermeni Soykırımı olarak tanınmasını öngören yasa tasarısını engelleme girişimi ve Trump’ın Erdoğan’ın ısrarı üzerine ABD makamlarınca yürütülen hukuki soruşturmalara müdahale ettiği iddialarına da değindi.
Senatör Menendez, mektubunda, Bob Woodward’ın Rage adlı kitabı için Başkan Trump’la yapılan röportajların ses kayıtlarından alıntılara da yer verdi. Ses kayıtlarında Başkan Trump, “Erdoğan’la çok iyi anlaşıyorum. Herkesin ne kadar korkunç bir adam dediği bir kişiyle iyi anlaşmamanız bekleniyor. Ama benim için durum iyi sonuçlandı” dediğini belirtti.
Menendez, ulusal güvenlik danışmanı Robert O’Brien’a yazdığı mektupta, sorun olarak gördüğü üç örneği öne çıkardı. “Başkan Trump’ın Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından CAATSA kapsamında yaptırım uygulanmasında isteksiz olduğunu, Başkan Trump’ın Erdoğan üzerindeki etkisinin Ayasofya’nın camiye çevrilmesi gibi adımları önlemeye yetmediğini ve geçtiğimiz Aralık ayında Senato’da kabul edilen Ermeni Soykırımı’nın tanınmasına ilişkin tasarıya Beyaz Saray’dan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan güçlü itiraz geldiğini” yazdı.
Bob Menendez, “Bu örneklerin her birinde Başkan Trump’ın sergilediği duruşta ya da sessiz kalmasında, ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarının teşvik edilmesi yerine, Erdoğan’la ilişkisinin veya başkanın Türkiye’deki şahsi çıkarlarının etkili olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray’a Suriye ve Halkbank sorusu
Araştırmacı gazeteci Bernstein, CNN için yazdığı 29 Haziran 2020 tarihli makalesinde, Trump’ın ABD askerlerini Suriye’den çekme kararının doğrudan Erdoğan’ın telefon görüşmelerinde Trump’ı ikna edebilmesiyle bağlantılı olduğunu öne sürmüştü.
Bernstein’ın bu makalesinin içeriğine atıfta bulunan Senatör Menendez, eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton’ın kitabında da yer alan Halkbank iddiasına da mektubunda yer verdi.
“Erdoğan’ın talebi doğrultusunda Trump o dönem New York Güney Bölgesi Savcısı Geoffrey Berman tarafından İran’a yönelik yaptırımları ihlal etmekle suçlanan Halkbank aleyhinde yürütülen soruşturmaya müdahale etme teklifinde bulundu” ifadeleri yer aldı.
Senatör Menendez mektubunda, bu iddiaların dile getirilmesinin ardından New York Güney Bölgesi Savcısı Berman’ın görevden alındığına da dikkat çekti. “Başkan Trump’ın tarihte İran’a yönelik yaptırımların ihlal edilmesine ilişkin açılan en kapsamlı soruşturmanın altını neden oymaya çalıştığının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapılan görüşmelerin bu çabaları nasıl etkilediğinin anlaşılması önemli. Neyse ki bu kaygı verici iddiaları aydınlatabilecek kayıtların olduğu görülüyor” diye yazdı.
Senatör Bob Menendez, Bernstein’ın haberine göre, Erdoğan’ın çoğu zaman Trump’ı önceden haber vermeden aramasına rağmen, Beyaz Saray’da görüşmelerin notlarını tutan kişiler tarafından alınan notların olduğunu, görüşmelere ilişkin özetlerin bulunduğunu ve bu kayıtların eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton’ın Halkbank konusunda kitabında yazdığı iddiaları güçlendirdiğini belirtti.
Menendez, en geç 30 Eylül’e kadar ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı O’Brien’dan şu belge ve bilgileri talep etti:
– Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki görüşmelerin tam listesi ve bu görüşmelerin tarih, saatleri. Görüşmelerin ulusal güvenlik konseyi protokolü üzerinden ayarlanıp ayarlanmadığına ilişkin bilgi.
– Her görüşmede ele alınan konular ve görüşmelerde Halkbank’ın ele alınıp alınmadığına ilişkin bilgi.
– Başkan Trump’ın bu görüşmeleri öncesinde hazırlanan belge ve notlar. Beyaz Saray, Ulusal Güvenlik Konseyi ve Dışişleri Bakanlığı’nın söz konusu görüşmelere ilişkin aldığı eş zamanlı notların tamamı.
– Görüşmelerin bilgisayar yazılımı kullanılarak hazırlanan dökümleri.
– Görüşmelerin özet metinleri ve görüşmelerden sonra kamuoyuyla paylaşılan bilgi notları ve açıklamalar.
– Ulusal güvenlik danışmanının da katıldığı Trump-Erdoğan görüşmelerine ilişkin hatırladıkları ya da o anda Başkan’ın söylediklerine ilişkin ulusal güvenlik danışmanı olarak yaptığı uyarı ve hatırlatmalar. (Örneğin görüşme esnasındaki bir yoruma katılıp katılmama ya da ABD’nin ulusal güvenliğine yönelik tehdit teşkil edip etmediğine ilişkin uyarı ve açıklamalar).