Ana SayfaHaberlerDevletin Alevi-Bektaşi raporu: Cemevlerine ayrı ibadethane statüsü ve Cumhurbaşkanlığı'na bağlı yeni başkanlık önerisi

Devletin Alevi-Bektaşi raporu: Cemevlerine ayrı ibadethane statüsü ve Cumhurbaşkanlığı’na bağlı yeni başkanlık önerisi

Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Ali Arif Özzeybek, Alevi-Bektaşi raporu hazırladı. Rapor; Camiler ortak ibadethaneler olarak ibadethane statülerini korurlarken cemevleri de ayrı bir ibadethane olarak yer alması, kamuda ayrımcılıkla mücadele, dini ibadet özgürlüğünün anayasal güvenceye alınması, eğitim müfredatına Alevi inanç ve geleneklerinin eklenmesi, nefret suçlarının açıkça suç kapsamına alınması gibi başlıklar içeriyor. Raporda ayrıca, mevcut Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın "Alevi-Bektaşi İnanç Başkanlığı" adıyla doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı, özerk bütçeli ve anayasal güvenceye sahip bir yapıya dönüştürülmesi öneriliyor.

Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi ve Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Kurucu Başkanı Dr. Ali Arif Özzeybek ile gazeteci Mehmet Çek’in hazırladığı “Milli Birlik ve Beraberlik Çalışması / Alevi-Bektaşi Toplumunun Sorunlarını Çözmeye Yönelik Gerekli Adımlar, Çözüm Önerileri ve Uygulama Planı” başlıklı 20 sayfalık rapor, Alevi vatandaşların kamuda karşılaştığı ayrımcılıklara ve çözüm önerilerine dikkat çekti.

Nefes yazarı Aytunç Erkin, raporu ve rapora dair konuştuğu Mehmet Çek’in görüşlerini köşesinde şöyle aktardı:

‘Kamuda Ayrımcılıkla Mücadele: Alevi vatandaşların kamu kurumlarında ve kamusal alanlarda kimlik farklılıklarından ötürü maruz kaldığı ayrımcılıkların engellenmesine ilişkin çalışmalar yapılmalıdır.

Dini İbadet Özgürlüğü: Alevilerin cemevlerinde inançlarını tatbik etme ve dini inançlarını özgürce yaşama hakları anayasada açıkça güvence altına alınmalıdır.

Eğitimde Eşitlik: Alevi inanç ve geleneklerine saygılı bir müfredat, eğitim sistemine eklenmeli ve müfredatta Alevilik ile ilgili toplumun her kesimini aydınlatıcı içeriklere yer verilmelidir.

Nefret Suçları: Alevilere yönelik sistematik nefret söylemi ve ayrımcılık kesin ve net bir şumulde suç kapsamına alınmalı ve bu tür suçlara karşı caydırıcılığı yüksek cezalar öngörülmelidir.’

Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Kurucu Başkanı Dr. Ali Arif Özzeybek’in gazeteci Mehmet Çek’le birlikte hazırladığı 20 sayfalık raporun çarpıcı bölümüyle başladım.

Raporun Adı: Milli Birlik ve Beraberlik Çalışması/Alevi-Bektaşi Toplumunun Sorunlarını Çözmeye Yönelik Gerekli Adımlar Çözüm Önerileri ve Uygulama Planı.

Raporun ‘Kamuda Ayrımcılıkla Mücadele’ bölümü önemli. Çünkü; yıllardır tartışılır ve sorulur: Neden devlet kadrolarında, bürokraside Alevi/Bektaşi inancına sahip isimler ya yok ya da çok az? Raporun çıkış noktalarından birisinin de bu soru olduğunu düşünüyorum.

Raporla ilgili görüştüğüm Mehmet Çek de şunları kaydetti:

‘Şimdiye kadar Alevi temsil alanlarınca her ne kadar cemevlerinin ibadethaneden sayılması, statü kazandırılması gibi sorunlar seslendirilse de bizim yaptığımız saha araştırmaları, Alevi toplum için öncelikli önem arz eden konunun kamuda Alevilere yönelik ayrımcılık olduğunu gördüm. Zaten Sayın Devlet Bahçeli de ‘İşte cumhurbaşkanımızın bir yardımcısı Kürt biri de Alevi olsun ne olur? Açalım kapıları, artık aşalım bunları’ derken buraya vurgu yaptığını düşünüyorum.’

Raporun ‘Temel Çözüm Önerilerimiz’ başlıklı bölümünde iki madde var: Alevi-Bektaşi İnanç başkanlığı ve Cemevlerinin Statüsü

Alevi-Bektaşi İnanç başkanlığı

‘Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının ismi değiştirilerek Alevi-Bektaşi İnanç Başkanlığı adı altında doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı bir Başkanlık olarak yapılandırılmalıdır. Aynen Diyanet İşleri Başkanlığımız gibi Alevi-Bektaşi İnanç Başkanlığı da doğrudan Cumhurbaşkanlığımıza bağlanırken Anayasal güvence altına alınmalıdır. Alevi-Bektaşi İnanç Başkanlığı, cemevleriyle ilgili iş ve işlemleri yürütmek için kurulmuş özerk bütçeli bir kamu tüzel kişiliğidir. Başkanlık görev alanına giren konularda ve kanuni sınırlar ç̧erçevesinde kamu düzeni ve kamu yaran ilkelerine uygun düzenleyici işlemler yapma yetkisine sahiptir. Başkanlık, Başkan dahil yedi üyeden oluşur. Başkan ve üyeler 5 yıllığına Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Görev süresi biten üyeler bir kez daha atanabilir. Başkanlığın teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir.'”

Cemevlerine ayrı ibadethane statüsü

İbadethaneler konusu ayrımcılığa ve tartışmalara açık bir potansiyele sahiptir. Camilerin İslam dinine mensup tüm inananların (Sünni, Alevi, Şii vs.) ortak mabedi sayılması yönündeki anlayış ile Alevi inancı mensuplarının, cemevlerinin de müstakilen ibadethane, inanç merkezi sayılması yönündeki talepleri yapıcı ve yaratıcı bir yaklaşımla ele alınarak toplumun sivil iradesi esasına dayalı çözüme kavuşturulmalıdır. Bu manada uygulamaya konulabilecek çözüm önerilerinden birisi, hukuksal düzlemde 3194 sayılı İmar Kanunu’nda ibadethane ibaresinin yanına cemevi ibaresinin eklenmesidir. Camiler ortak ibadethaneler olarak ibadethane statülerini korurlarken cemevleri de ayrı bir ibadethane olarak yer almalıdır. Böylece konu siyasi istismar meselesi de edilmekten çıkarılarak ortak bir çözüme kavuşmuş olacaktır.

Yazının tamamı için tıklayın.

- Advertisment -