Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi Temel Atma Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs sizin değil” diyen İsrail Başbakanı Netanyahu’ya cevap verdi:
“Burada şunu da çok net ifade etmek isterim: değerli arkadaşlarım, asırlarca İslam’ın bayraktarlığını üstlenen bir milletin evladı olarak dört yüz yıl Kudüs’ü Şerif’e hizmetkarlık yapmanın şerefini yaşadık. Netanyahu bunları bilmez. Bugün buradan haykırıyorum belki öğrenir. Hikmet hoşgörüyle bu şehri bir barış ve esenlik yurdu haline biz getirdik. Kudüs’ü yüzyıllar boyunca barış ve esenlik yurdu haline biz getirdik. Hitler özentisi tiplerin bu kuyruk acısı geçmeyecek.
Bugün de şairin ifadesiyle kalbimizin yarısı Mekke, diğer yarısı Medine’dir; bunların üstünde de bir tül misali Kudüs vardır. Kudüs’ün kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Kudüs bizimle birlikte 2 milyarlık İslam Aleminin ortak davası ve mirasıdır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızda bundan 27 yıl önce ortaya koyduğumuz tavrı belki de hiçbir zaman unutmayacaklar. Varsın onlar öfke nöbetleri geçirmeye devam etsinler.
Biz Müslümanlar olarak Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız. Bütün semavi dinlerce kutsal kabul edilen Kudüs’ün tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için mücadelemiz sarsılmaz bir azimle, hız kesmeden, gerilemeden ve gevşemeden, inşallah devam edecektir.
Aynı şekilde, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
Netanyahu ne demişti?
ABD Dışişleri Bakanı Rubio ve Netanyahu El Aksa Camisi’nin altındaki tünelde “sembolik kazı” yaparak Tapınak Dağı’na Yahudi hacıların yürüyeceği Hacılar Yolu’nun açılışını yaptı. Tören sırasında konuşan Netanyahu, Erdoğan’a seslenerek eski Başbakan Mesut Yılmaz ile 1998’deki anısını anlattı:
“O dönem Türkiye ile ilişkilerimiz harikaydı. Oturma odasında kahve içerken Türkiye Başbakanı’na ‘2700 yıllık İbranice bir tablet var, müzelerimizden istediğin Osmanlı eserini seç, değiştirelim veya fiyatını söyle’ dedim.
O da ‘Başbakan Netanyahu, fiyat yok’ dedi. ‘Neden?’ dedim. ‘İstanbul’un o zamanki belediye başkanının başını çektiği büyüyen bir İslamcı seçmen kitlesi, İsrail’e Kudüs’ün 2700 yıl önce Yahudi şehri olduğunu gösteren bir tablet vermemize öfkelenir’ dedi.
2000 yıl sonra şehrimizi geri aldık. Burası bizim şehrimiz. Erdoğan, senin şehrin değil. Her zaman bizim olacak, bir daha bölünmeyecek.”