AKUT eski Başkanı Nasuh Mahruki, sosyal medyada “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaydığı” gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandı.
Mahruki’nin avukatı Şehmuz Tekik, Mahruki’nin tutuklanmasına iki X mesajının gerekçe gösterildiğini ve bu tweetlerin elektronik oylamaların sakıncasını vurguladığını söyledi.
“İktidar ve YSK bir kez daha seçimleri çalmak için tezgah kuruyor” demişti
Mahruki’nin elektronik seçim sistemi tartışmalarını eleştirdiği paylaşımlarından biri şöyleydi:
“Büyük Türk milleti, çok dikkatli ve uyanık olmalısın. İktidar ve YSK son bir kez daha seçimleri çalmak için tezgah kuruyor. Bilgisayar Mühendisleri Odası erken yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka senin adına denetim yapma yetkisine sahip olmalıdır. Denetlenmezlerse oylarımızı çalarlar, sahtesiyle değiştirirler ve seçimi yine yasadışı kazanırlar. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu olur ve bu son en kötü kabuslarınızda bile göremeyeceğiniz kadar korkunç olur.”
“İddialar birçok kez dile getirildi”
Mahruki, savcılıkta verdiği ifadede kendisini şöyle savundu:
“Yaptığım paylaşımda elektronik oylama sistemi açısından saymış olduğum gerekçeler, ülkemize daha önceki yıllarda yapılan seçimlere ilişkin deneyimlerimiz ve dünyada elektronik sayım sistemi ile yapılan seçimler neticesinde oluşan seçimlere ilişin güvensizlik ortamı hususlarını göz önünde bulundurup elektronik oylama sisteminin ülkemiz açısından adil ve dürüst bir seçim yapılması adına riskli olduğunu belirtmek amacıyla yapılmıştır. Her iki paylaşımımda da yer alan iddialar birçok kez ulusal medyada haber yapılmış, parti genel başkanları tarafından dile getirilmiş, hukukçular tarafından vatandaşlara aktarılmış iddialardır. Bu paylaşımları yapmamdaki amaç halkı yanıltarak kamu düzenini ya da kamu barışını bozmak olmayıp bilakis ülkede adil ve dürüst bir seçim yapılarak halkın da güvenini kazanmış olan bu seçim neticesinde iç cepheyi daha güçlü hale getirmektir. Demokratik gerilemeden ve hukuk üstünlüğü sıralamalarında alt sıralardan çıkış için adil ve dürüst seçim güvenliğinin tesis edilmesinin şart olduğunu düşünüyorum.”
Mahruki’nin eşi Mine Mahruki, tutuklanmanın ardından BBC Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede “Nasuh kimsenin konuşmadığı, bilmediği bir şey söylemedi. Neticede o da açık, özgürce, dürüstçe korkusuzca düşüncelerini belirten bir kişi” dedi.
“Milyonlarca kişiye sahte kimlikle oy kullandırıldı ifadesinin suç teşkil edip etmediğini değerlendirecek olan yargımızdır”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Mahruki’nin tutuklanmasıyla ilgili şunları söyledi:
“İktidarın seçimleri sahtekarlıkla kazandığına yönelik ifadeleri var. FETÖ’den aldığı akılla ölülere bile oy kullandırıldığına yönelik ifadeler var. Sığınmacı adı altında milyonlarca teröristin, cihatçının Türkiye’ye geldiğini ve bunların ülkeyi bir iç savaşa sürükleyeceğine yönelik ifadeler var. Bunlar çok tehlikeli ve dolayısıyla yargının suç unsuru olarak gördüğü ifadeler olarak değerlendirildi ve bir adli soruşturma başlatıldı.
Yüzde 85 katılımla yapılan seçimlerin nasıl şeffaf bir şekilde yapıldığını hep birlikte görüyoruz. Milyonlarca kişiye sahte kimlik verilerek oy kullandırıldığı ifadelerinin suç teşkil edip etmediğini değerlendirecek olan yargımızdır. Yüksek Seçim Kurulu’nun anayasal düzeni ihlal ettiği ve vatana ihanetle yargılanacağı ifadelerin suç teşkil edip etmediğini, Türk Ceza Kanunu’nun hangi maddesine tekabül ettiğini değerlendirecek olan yargımızdır. Dolayısıyla yargı süreçlerine hukuk devletinde saygı göstermek gerekir ve sonucunu beklemek gerekir.”
“En hafif tabirle ölçüsüzlük”
Mahruki’nin tutuklanması tepkilere neden oldu. CHP lideri Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da Mahruki’nin tutuklanmasına tepki gösteren açıklamalar yaptı.
Tepkilerden bazıları şöyle:
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu:
“Adalet mekanizması uzun zamandır alarm veriyor, toplumda güvensizlik yaratıyor. Nasuh Mahruki için verilen tutuklama kararı buna son örnek. ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ gerekçeli bir tutuklama, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki hiçbir koşula uymuyor. Eğer bu suç olsaydı, iktidar gazetelerinde yazacak, TV’lerinde konuşacak insan zor bulunurdu. Bu tutuklamanın adı en hafif tabiriyle ölçüsüzlüktür.”
Özgür Özel:
“Nasuh Mahruki’nin attığı twitler gerekçe gösterilerek tutuklanması, siyasallaşan adaletin geldiği boyutu göstermektedir. Bu tutuklama kararı acilen kaldırılmalıdır. Ülkemiz, eninde sonunda kimsenin söylediği sözden ya da yazdığı sözcükten tutuklanmadığı bir demokrasiye kavuşacaktır. Mücadelemiz o güzel günler içindir.”
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu:
“Nasuh Mahruki tamamen eleştiri sınırları içinde değerlendirilmesi gereken bir sosyal medya paylaşımı sebebiyle tutuklandı. Mahruki’nin ifadelerinde bırakın tutuklamayı, soruşturma açılmasını dahi gerektirecek hiç bir husus yok. Bir hukuk devletinde ağır ve sert sözlerle iktidarı ve yargı kararlarını eleştirmek ve bir endişeyi dile getirmek soruşturmaya ve tutuklamaya gerekçe olamaz. Yargı maalesef tamamen iktidarın sopasına dönüşmüş durumda. İnşallah memleketi uçuruma sürükleyen bu akıl tutulması bir an önce aşılır. Bu yanlış karardan dönülmesi ve Sayın Mahruki bir an evvel tahliye edilmesi gerekir. Belki de siyaseten en uzak noktada durduğum kişilerden birisidir kendisi. Nasuh Mahruki’nin ne görüşlerini tasvip ederim ne de üslubunu. Tanıdığım kadarıyla kendisi gibi düşünmeyen insanların temel haklarını dahi yok sayabilecek bir zihin dünyasına sahip. Ancak bu kişiliği hiçbir zaman ona karşı yapılan bir haksızlığı gözardı etmemize gerekçe teşkil edemez. Ve bir kez daha vurgulayarak ifade ediyorum ki; bir insanın haklarını savunmakla o insanın fikirlerini savunmak arasındaki büyük farkı anlamak ve kabul etmek zorundayız. Maalesef toplum olarak bu hususta çok zorlanıyor, ötekine yapılan haksızlığa kayıtsız kalabiliyoruz. Fikirlerine asla katılmadığınız, siyasi pozisyonuna temelden karşı olduğunuz birinin haklarını savunmakla aslında kendi hukukunuzu, inandığınız değerleri, demokratik kültürü ve toplum huzurunu savunmuş olursunuz. Toplumsal barışın da, hukuk devletinin de, demokratik kültürün de yolu buradan geçiyor.”
Ümit Özdağ:
“Nasuh Mahruki tutuklanmaya sevk edilmiş. Çünkü AKP muhalefete Amerikan ordusunun işgal altındaki Almanya ve Japonya’da uyguladığı “düşman ceza hukuku” uyguluyor. Muhalifsen, Atatürkçü isen, Cumhuriyetin kuruluş felsefesinden taviz vermiyorsan sana farklı bir hukuk uygulanıyor. Öldüren bebeklerin katillerine ulaşma çabası içinde olan Avukat İrem Çiçek’e ev hapsi cezası veren anlayış Mahruki’yi de cezalandırma arayışı içine giriyor. Korkmayacağız, yılmayacağız, hukuk içinde etkin politik mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Muharrem İnce:
“Nasuh Mahruki attığı bir tweet nedeniyle tutuklanmış, 1999 depreminin kahramanı, topluma hepinizden fazla katkısı olmuş bir insanı böyle uyduruk bir gerekçe ile tutuklamak sadece size yakışır. Zalimsiniz, insanların gözünü korkutmak için zulm ediyorsunuz. Evereste çıkmış adam sizden mi korkacak cüceler!”
Sunay Akın:
“Ayyıldızı dünyanın zirvesine diken ilk Türk dağcı, depremlerde hayatına hiçe sayarak milletinin yardımına koşan, hayat kurtaran Nasuh Mahruki sosyal medyadaki yazısından dolayı tutuklandı. Katiller, tecavüzcüler, eroin tüccarları serbest, Nasuh tutuklu!”
Ahmet Ümit:
“Yüksek Seçim Kurulu’na güvenmemek suç değildir. Nasuh Mahruki’ye özgürlük.”
Gani Müjde:
“Nasuh Mahruki’yi kurtarma köpeklerinin bile girmeye cesaret edemediği enkazların altından yaralı çıkarırken tanıdık ilk olarak. İnsan yaralayanların bile tutuksuz yargılanabildiği günümüzde bir insanın yazdığı bir yazıdan dolayı tutuklanması demokrasi kültüründe kabul edilebilir bir şey değildir. Yargılanabilir elbette kimsenin ayrıcalığı olmamalı ama tutuklu yargılamak biraz ağır olmuş…”
Şahan Gökbakar:
“Nasuh Mahruki bu ülke insanı için hayatını tehlikeye atarak 99 depreminde göçük altına giren ve hayat kurtarmış bir insandır. Ülkesini seven bilinçli bir insan olarak kendince iktidarın ve kurumların yanlışlarını yazdığı için tutuklanmayla karşı karşıya… “Özgürlükler” diye diye gelinen son nokta bu! Halkımız, bu halk için hayatını tehlikeye atan bu vatansevere sahip çıkmalı.”