“Fatih Terim Fonu” diye bilinen dolandırıcılık olayında Fatih Terim’in de parasını kaptırıp kaptırmadığı halen tartışma konusu.
Terim “ne alacağım var ne vereceğim” diye açıklama yapsa da parasını kaptıran eski futbolcular Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile birlikte Denizbank yöneticileriyle görüşmeye Terim’in de gittiği ortaya çıkmıştı.
Dolandırıcılık davasının baş sanığı, eski Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan’ın adını kullanarak parasını aldığı kişiler arasında kızı Buse Terim ve yeğeni Terim Arıcan da var. Yine damadı Volkan Bahçekapılı’nın da, kuzeni olan Emre Belözoğlu’nun Erzan’a para vermesine aracılık ettiği ortaya çıkmıştı.
Terim, Denizbank’taki parasında 3 milyon dolar eksik olduğu suçlamasıyla Erzan’ın da aralarında olduğu Denizbank çalışanları hakkında şikayetçi olmuştu.
Terim’in avukatı Tufan Karataş, Fatih Terim ve adı kullanılarak yapılan dolandırıcılık olayındaki iddialarla ilgili gazeteci İsmail Saymaz’a konuştu. Saymaz’ın Sözcü’deki köşesinde yayımladığı röportaj şöyle.
“Seçil Erzan, Fatih Terim’in finansal danışmanı değil”
Seçil Erzan’la Fatih Terim nereden tanışıyor?
Seçil, Florya’ya atandıktan sonra oluyor. Bir iki yıl sonra banka ile kulüp arasında sponsorluk sözleşmesi imzalanıyor, hesaplar aktarılıyor. Herkesle yakın ilişki kuruyor. Bu kadar insanı toplayabilmişse ciddi manipülasyon gücü olduğunu gösterir. Bütün futbolcular orada, kadın her gün kulüpte.
Florya Şubesi’nde kalması için Terim’in ricası olmuş mu?
Hiçbir ricası yok. Sen bankacılık mevzuatına aykırı bir uygulamayla kadını 11 yıl orada tutarsan müşterilerle ilişkinin derinleşmesine neden olursun.
Erzan, diyor ki “Terim’in finansal danışmanıydım.”
Bu finansal danışmanlık değil. Her şube müdürünün belli bir kalibrasyon üzerindeki müşteriye verdiği temel hizmet.
Tam olarak ne yapmış?
Mesela hocaya diyor ki “şu kağıt var, alınıp kâr edilebilir.” “Şu hazine bonosu var, girelim mi?” Bu şekilde banka hesapları üzerinden yatırımlar yapıyor.
Terim, kadınla dostluk geliştiriyor. Nasıl oluyor?
Erzan, yapısı itibariyle samimiyet kurabilen bir insan. Bu samimiyeti sadece hocayla değil. Sosyal medyada bütün müşterileri ile fotoğrafları var. Düğününe, cenazesine gitmiş-gelmiş.
Candaş Gürol’la sevgili olması Terim’in çabasıyla mı oldu?
Candaş’ın Seçil’le nişanlanmasına kesinlikle çekince koydu. Günün sonunda diyor ki ‘Bunlar koskoca insanlar. Bir yere kadar çekince koyabilirim.”
Erzan “Terim 300 bin dolar verdi. Kat kat geri aldı” dedi. Verdi mi, vermedi mi?
Fon adı altında para vermedi. Tüm yatırımları hesaplar üzerinden işletiliyordu.
Mahkeme salonundaydınız, neden itiraz etmediniz?
İtiraz etmem. Hoca o dosyada müşteki, sanık değil.
Yani para alışverişi olmadı.
Erzan’la yok. Banka ile var. Hesaplarında yatan para üzerinden Seçil yatırımlarda değerlendirdi.
Elden mi gönderiyor? Hesaptan mı?
Seçil’in kontrolünde olan ve istediği gibi girip çıktığı bir hesap. “Hocam şu kağıdı alacağız” diyor. Saha kenarında topluca oldu bitti ile evrakı imzalatıyor.
“Dikkat çekmeyecek şekilde eksiltti”
Terim’in “Hesabımda 3.000.000 dolar var” dediği para bu para mı?
Geçmişten beri olduğunu zannettiği para, bu para.
Nerede bu para?
Bize göre hesapta 3-3,5 milyon dolar olması lazım.
Terim diyor ki, “3.000.000 dolarım var.”
Doğru.
Banka “Öyle bir para yok” diyor.
Hesaba yatanlar var.
Erzan, parayı çekmiş mi?
Seçil’in “Kağıt, hazine, fon aldım” diye bir hikayesi var. Bu yatırımlardan sonra meblağlar hesaba geri gelmiş. Ama bakıyoruz ki hesaplarda anlamsız eksilmeler var.
Para mı çalmış?
Dikkat çekmeyecek şekilde eksiltilmiş.
Fon alıyorum diye.
Gerçekten alıp satmış. Ama olması gereken 3-3.5 milyon dolar ortada yok.
Hesaptan çekse Terim’e mesaj gelir.
Gelmez. Eksilen parayla alakalı kaşla göz arasında evrak imzalatıyor.
Elinizde dekont var mı?
Bir sürü var.
Bir çizelge var. Resmi evrak değil, herkes düzenleyebilir.
Geçmişten zinciri kurduğu zaman excel anlam kazanıyor. Salt excel’e bakılıyor. “Böyle bir şey olur mu?” Olmaz. Ama 12 yıllık süreç biliniyor mu?
Ne kadar parası kayboldu hocanın?
Minimum 3-3.5 milyon dolar.
Erzan, bugüne kadar paranın var olduğuna dair bir hesap göstermiş mi?
12 yıl boyunca yatırılan paralar üzerinden yatırım yapmış.
Hangi hesaptan? Dolar ve Euro hesabı var.
Başka hesaplar da vardır. Muhtemelen yatırım hesabı açıldığı zaman hususi yatırım hesabı açılır. İşlem bittiği zaman kapatılır.
Üç hesabı var. Birinde dolar, birinde Euro, üçüncüsünde 3 milyon dolar var.
Yatırım yapılmışsa hoca adına çokça hesap açılır, kapanır. Fakat bugün bir Excel dosyası üzerinden hocanın bütün geçmişi vasıflandırılmaya çalışılıyor.
27 Eylül’de banka ile mutabakat imzaladınız. Kayıp parayı neden gündeme getirmediniz?
Getirdik.
“Fatih Hoca’nın adı öne çıkarılıyor”
Fatih Terim, ‘Fatih Terim Fonu’nu duymadı mı?
Fatih Terim Fonu ibaresi Erzan gözaltına alındıktan sonra çıktı. Öncesinde yok. Erzan’ın şöyle bir hikayesi var, “Şu kişi Terim’in ismini duyarsa sorgusuz ve sualsiz gelir.”
Fatih Terim Fonu ibaresini kullanan mağdurlar var. İsmail İbrahim Çağlar ve Bülent Çeviker. Bir bölümüne de Terim’in içinde bulunduğu fon diye pazarlanmış. Bunu hiç duymamış mı?
Evet. Fatih hocanın ismi ön plana çıkarılıyor. Ondan da öte bir unsur daha var: Hakan Ateş. Ateş, bankanın genel müdürü. Yardımcısı Mehmet Aydoğdu da var.
Candaş Gürol, “Terim’in ‘Ben yatırımcıyım. Hatta Buse, Volkan ve Terim de katkı koydu” dediğini söylüyor. Kastettiği o fon değil mi?
Bahsettiği fon bu. Candaş’ın kaynağı Seçil. Hocadan duyarak, dekont görerek söylemedi. Seçil’den duydu.
“Buse’den haberi yoktu“
Buse Terim’in para verdiğinden Terim’in haberi yok mu?
Olmaz. Aile yapılarını bilmek lazım. Fatih Terim olgusu baba-kız ilişkisinin duygusal refleksle yürüdüğü, ihtiyaç varken onlara sınırsız desteğin verildiği, diğer olgulara karışılmadığı bir saygı alanı var.
Bahçekapılı, Emre Belözoğlu’ndan 4.2 milyon dolar alıp veriyor. Terim’e söylemiyor mu?
Terim’in haberi olma ihtimali yok. Para konuları ayrıdır.
Arda Turan, Terim kârda mı diye soruyor.
Şöyle düşünün: Bir bomba patlamış. Enkaz altında kalmışsın. Oluşan şablon şu: Hocanın orada olma ihtimali olur mu?
Kızı, damadı, yakın arkadaşı, damadının kuzeni, yeğeni, herkes sisteme girmiş. Bunun nasıl haberi olmaz?
Fatih Hoca’yla o evin içerisine girdiğinde dersin ki “olmaz abi.” İlişki bambaşka.
“Fatih Hoca kârda mıymış?” diye soruyor. O da “Normalde kârdaydı diyor. Ne anlamalıyım?
“Kârda” demiyor. Söyleyen Seçil ya. Kafasının arkasında neler var kimse bilemez.
Terim’in ilgisi yoksa ertesi gün neden onlarla bankaya gidiyor?
Baba gibi yanlarında istiyorlar. Güçlü bir profille gidelim.
Terim neden gidiyor?
Tamamen destek. Yalnız bırakmamak adına gidiyor.
Bankanın açıklamasına göre Seçil için demiş ki “Kızım gibi sevdiğim. Evime girip- çıkan bir insanın neden böyle yaptığını anlamadım. Benim zararım var. Ama miktarını bilemiyorum.”
Doğru. Hesaba giriyorlar, paralar görünmüyor. Bir kısım para var, bir kısım para yok…
İsmi kullanılarak veya parası alınarak mağdur edilen biri olduğu halde neden dosyada değil?
Çünkü onun şikayeti başka bir soruşturma numarası ile tefrik edildi. Hesabından çekilen bir para olduğu için zimmet olarak seyretme ihtimali var.
Tekrar sorayım: Bu fonla ilgisi yoksa neden bankaya gitti?
Babaları gibi yani “ben yanınızdayım, buradayım” diyor. Zaten sonra baktı ki hukuki boyutları var. Ondan sonra zaten yargı süreci devam ediyor.