Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TGRT Haber’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrail’in güvenlik maskesi altında daha fazla toprak elde etme amacını açıkça ortaya koyduğunu söyleyen Fidan, “İsrail’in geldiğimiz noktada aslında hedefinin hiçbir zaman kendi güvenliği olmadığı, güvenlik maskesi altında daha fazla toprak elde etme amacı taşıdığı artık dünya tarafından görülüyor.” ifadesini kullandı.
Fidan, “Bütün bunlar ortaya çıktıkça İsrail’in geleneksel dostlarının da İsrail’le daha fazla beraber görünme, hareket etme lüksü kalmıyor. Günün sonunda herkes bir kamuoyuna hesap vermek zorunda. Filistin meselesinin boyutu değişiyor; artık İslam coğrafyasının daha büyük bir problemi, jeostratejik bir sorun haline dönüşüyor. Bölge ülkeleri olarak bunu iyi analiz edip çok ciddi tedbirler almamız gerekiyor.” diye konuştu.
“Gazze’deki açlığı bir an önce durdurmamız gerekiyor”
Gazze’deki açlığın acilen durdurulması gerektiğine vurgu yapan Fidan, “Acil konu: Gazze’deki açlığı bir an önce durdurmamız gerekiyor. Bu yönde çalışmalarımız devam ediyor. Bugün Rubio ile yaptığımız görüşmedeki konulardan biri de buydu. İsrail’in buradaki bir numaralı politikası, Filistin’in değil herhangi bir insanın, herhangi bir canlının yaşayabileceği bir yer olmaktan çıkarılması. İnsanları adeta ‘artık bıçak kemiğe dayandı, buradan gidiyorum’ diyerek gönüllü bir tehcire zorlamak. Buna yönelik tedbirlerin alınması için çalışmalarımız var.” dedi.
“Suriye’de eşit şekilde temsil fevkalade önemli”
Suriye’deki gelişmelere de değinen Fidan, YPG’nin Şam’la uzlaşma içinde olmasının önemine dikkat çekerek, “YPG’nin Şam’la bir uzlaşma içerisinde olması, yeni Suriye’yi herkesin beraber kurması, burada tek bir silahlı gücün olması; ama aynı zamanda grupların kendi kimliklerini ve dillerini muhafaza edecek tedbirlerin alınması ve yönetimde eşit şekilde temsil edilmesi fevkalade önemli. Bizim savunduğumuz budur.” ifadesini kullandı.
“Türkiye’nin güvenliğini bozmaya yönelik girişimlerde bulunan bütün odaklara karşı önlem alırız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama gerek kalmaz.” sözlerini değerlendiren Fidan, şunları kaydetti:
“Biz kadim bir devlet geleneğinden geliyoruz. Kadim bir medeniyetin temsilcisiyiz. Bu medeniyetin zenginliği ve devlet kültürünün köklülüğü genelde bir arada bulunmaz ama çok şükür biz ikisinin de mirasçısıyız. Bu topraklarda zor bir geçmişimiz oldu, zor bir anımız var, muhtemelen zor bir geleceğimiz olacak. Ancak bu nimetlere sahip olduğunuzda bu türden sıkıntılar da oluyor.
Biz, bize düşmanlık yapılmadığı sürece herhangi bir nedenden ötürü bir politik oluşuma, bir insan grubuna ya da bir kişiye düşmanlık eden bir medeniyet ve devlet yapısına sahip değiliz. Başka bir devlete tehdit oluşturmuyoruz. Fakat başka bir devlet bize tehdit oluşturduğu zaman cevabımız nettir. Devlet ya da devlet dışı hangi aktör olursa olsun Türkiye’nin güvenliğini, milli çıkarlarını, halkın refahını ve huzurunu hedef alan, bunları bozmaya yönelik girişimlerde bulunan bütün odaklara karşı önlem alırız.”
“Suriye’de sadece YPG yok, çok sayıda Suriyeli Kürt partisi var ve bunlar Türkiye’nin dostudur”
Türkiye’nin sınırdışındaki kardeş halklara yönelik sorumlu olduğunu ifade eden Fidan:
“Türkiye’nin ulusal güvenliği tehlikeye düştüğü zaman –ki bunun tanımı giderek daha belirginleşiyor– sınırlarımızın ötesinde yaşayan, kardeş olduğumuz, akraba olduğumuz milletlerin hakları da başta Kürtler, Türkmenler ve Araplar olmak üzere sıkıntıya uğradığında bizim yardıma gitmemiz, düzeni ve güvenliği sağlayıcı bir güç olmamız tarihi sorumluluğumuz ve vazifemizdir. Bu, aynı zamanda kardeşlerimize karşı bir görevimizdir.
Suriye’de sadece YPG yok, çok sayıda Suriyeli Kürt partisi var ve bunlar Türkiye’nin dostudur, Türkiye ile iş birliği yapmak istemektedir. Geçen gün bizim arkadaşlarımızla görüştüler ve ‘Yüzümüzü Ankara’ya dönüyoruz, Ankara gelsin bize yardımcı olsun’ dediler. Bu önemli bir husus. Kimseye problem olmayan ama kendisi de problemle baş başa kalmayan partilerin faaliyetlerine biz destek veriyoruz.”
Ermenistan ile Azerbaycan ilişkileri
Ermenistan ile Azerbaycan arasında mutabakata ilişkin Fidan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ermenistan ile Azerbaycan arasında mutabık kalınan bir dizi anlaşma ve Azerbaycan ile ABD arasındaki anlaşma ile bölge adına çok güzel bir tablo ortaya çıktı. Bu konu, Azeri kardeşlerimizin bizimle istişare etmesiyle ilerledi.
Zengezur Koridoru ile ilgili somut bir şey yok. Kim işleteceği ve ne olacağı konusundaki durumu taraflar kendi aralarında müzakere edecekler. Cumhurbaşkanımızın ve bizlerin aldığı tavır güven esaslı. Biz Azeri kardeşlerimize güveniyoruz, yakın bir iş birliğimiz var. Başta Aliyev olmak üzere oradaki arkadaşlar da yetenekli insanlar. Paşinyan’ın ortaya koyduğu tavır, siyasi risk alması da takdir edilmesi gereken bir durum.”
Rusya ve Ukrayna görüşmeleri
Fidan, Rusya ile Ukrayna arasında süren müzakere sürecine ilişkin, “Barışın olması için ümitliyiz. Bu ümit için yeterli sebebimiz var. İstanbul müzakerelerinde birinci, ikinci, üçüncü turda evrilerek gelişen bazı olaylar vardı. Özellikle üçüncü turda tarafların ortaya koyduğu bazı pozisyonların daha sonra Alaska’da da gündeme geldiğini, somutlaştığını gördük.” dedi.
“Biz savaşın bir tarafı değiliz, o iki resimde de olmamıza gerek yok”
Fidan, Rusya ile Ukrayna müzakeresi kapsamında Avrupalı liderlerin Trump ile görüşmesinde Türkiye’nin neden olmadığı sorusunda, “Trump savaşın taraflarıyla görüştü. Ne Alaska’da ne de Washington’da olmalıyız. Biz İstanbul’da müzakere masasını kurduk. Biz savaşın bir tarafı değiliz, o iki resimde de olmamıza gerek yok.” diye karşılık verdi.
Yunanistan iç siyasetine dair de görüş belirten Fidan, “Maalesef Yunan iç siyasetinde Türkiye ile ilgili konular birincil gündem maddesi haline gelmiş durumda. Bu konuları sürekli gündeme getirmek, siyasi bir refleks olarak işliyor. Ancak Yunan iç siyasetinin bunu kendi içinde çözmesi gerekiyor. Dileğimiz, Yunan siyasetinin de bir gün Türkiye’nin ulaştığı olgunluk seviyesine erişmesi. Tavsiyemiz, Türkiye aleyhtarlığından artık vazgeçmeleri.” şeklinde konuştu.
“Propaganda maksatlı, iftira ve ucuz siyaset malzemesi olan konularla ilgilenmiyorum”
Fidan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kendisine yönelik eleştirilerinin sorulması üzerine şu ifadeleri kullandı:
“Ben iç politik konuları çok yakından takip ediyorum –ekonomi olsun, diğer konular olsun– ama ben bir takım oyuncusuyum. Bu takımdaki yerim de dış politika. Takım kaptanımız Cumhurbaşkanımız. Her arkadaşımız, her kabine üyemiz gerçekten kendi bulunduğu alanı en iyi şekilde muhafaza ediyor, görevini yerine getirmeye çalışıyor. Ben de takımdaki rolümü dış politika ve dış güvenlik konularında en iyi şekilde hayata geçirmeye çalışıyorum. Üzerimizde bir emanet var. Bu emanet, gaflet içerisinde olduğumuz zaman memleketimize ve milletimize ağır bedeller ödetecek bir konudur. Bu nedenle çoğu zaman konuyu iç politikada ucuz siyasi malzeme yapmamaya gayret ediyoruz.
Daha yukarıdan stratejik bir vizyonla, profesyonel kadrolarla yoğun bir mücadele içerisindeyiz. İçerde demokratik siyasetin gereği olarak bana ilişkin eleştiriler de oluyor. Bunlara bakıyorum. Eğer ‘şunu kaçırmışız, bunu yapmamışız’ denilen noktalar varsa onları okuyup kabul ediyorum. Bir politikacı ve kamu görevlisi olarak eleştirileri dikkate alıyor, ona göre politika üretiyoruz. Bunlar bizim önemsediğimiz hususlar. Ancak propaganda maksatlı, karalama amaçlı, iftira ve ucuz siyaset malzemesi olan konularla ilgilenmiyorum. Onlara dönüp bakmam, gündeme almam. Çünkü o emanete ihanet olur. Bu konular hukukun alanıdır, benim alanım değil. Ama nitelikli ve kritik eleştirileri dikkate alıyorum, diğerleri hukukun konusudur.” (ANKA)