The Guardian’ın yürüttüğü beş aylık araştırma, Gazze’de bir ailenin dört üyesinin tek bir gün içinde İsrail ordusuna bağlı keskin nişancılar tarafından sistematik biçimde öldürüldüğünü ortaya koydu. Araştırma, sivillerin kasten ve adım adım hedef alındığını gösteriyor.
Tanıklıklara göre, aile üyeleri evlerinin çevresinde ve günlük yaşamlarının doğal akışı içinde vuruldu. İlk olarak baba hedef alınarak öldürüldü. Ardından yardım etmek için dışarı çıkan genç oğul vuruldu. Evin penceresinden bağırarak tepki gösteren anne, kısa süre sonra keskin nişancı ateşiyle yaşamını yitirdi. Ailenin en küçük ferdi de aynı gün, evin girişinde vurularak öldü.
Araştırma, kullanılan mermilerin ve atış açılarının profesyonel keskin nişancılar tarafından yapıldığını, rastgele ateş edilmediğini ortaya koyuyor. Gazze’de görev yapan askerlerden ikisinin, biri Chicago’dan, diğeri Münih’ten İsrail’e göç eden yabancı uyruklu askerler olduğu belirlendi. Bu durum, uluslararası kökenli askerlerin de doğrudan sivil kayıplarda rol oynadığını gösteriyor.
“Silahsız ve Savunmasızdılar”
Komşular ve görgü tanıkları, aile üyelerinin elinde hiçbir silah olmadığını, yalnızca yaşanan kaosun ortasında hayatta kalmaya çalıştıklarını anlattı. Olay yerindeki sağlık ekipleri ve insan hakları savunucuları, aile bireylerinin teker teker, birbirine yardım etmeye çalışırken vurulduklarını doğruladı.
Haberde, bu olayın yalnızca bir aileye yönelik saldırı değil, sivillerin kasten hedef alınmasının bir örneği olduğuna dikkat çekiliyor. Uzmanlar, bunun savaş suçu kapsamına girebileceğini, uluslararası toplumun bağımsız soruşturma yürütmesi gerektiğini vurguluyor.
