Şarkıcı Güllü’nün Yalova’daki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturmada, olay sırasında evde bulunan diğer iki kişi olan kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile Gülter’in arkadaşı Sultan Nur Ulu önceki gün (10 Aralık) gözaltına alınmıştı.
Sabah’ın haberine göre; Sultan Nur Ulu, verdiği ifadede Güllü’nün düşmediğini, kızı Tuğyan Ülkem Gülter tarafından itilerek camdan atıldığını iddia etti.
İfade işlemlerinin ardından Tuğyan Ülkem Gülter tutuklanırken, Sultan Nur Ulu adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı.
“Annemi görmeyince ‘koş’ diye bağırarak aşağıya indim”
Tuğyan Ülkem Gülter, Sultan Nur Ulu’nun kendisi aleyhindeki iddialarını reddetti.
Gülter’in sulh ceza hakimliğindeki ifadesi şöyle:
“Sultan Nur Ulu yaklaşık bir aydır bizim evde kalıyordu. Olay günü de bizim evdeydi. Bizim ev dediğim Çınarcık’ta annem Güllü’nün evidir.
“Saatini tam hatırlamamakla birlikte akşamüstü ve hava kararmıştı. Biz de Sultan’la beraber Çınarcık’taki eve döndük.
“Eve gittiğimizde annem Güllü evdeydi. Odada oturup muhabbet ettikten sonra annem duşa girdi. Biz de Sultan’la yemek siparişi verip yemek yedik. Daha sonra beraber filim izlemeye karar verdik. Film izleyeceğimiz için annem kendisine meze hazırladı ve şarap aldı. Annem yaklaşık 20 gün önce Şirince’ye gitmişti. Şirince’ye gittiğinden beri şarap içmeye başladı. Daha önce alkol kullanırdı ama şarap içmeye yeni başlamıştı.
“Annem yaklaşık 3,5 şişe şarap içti. Film izlediğimiz sırada ben bir ara odama geçip eski nişanlım olan Kervan’la yaklaşık 20 dakika görüntülü konuştum. Geri salona geldiğimde Sultan’la annem film izlemeye devam ediyorlardı. Ben içeri geldikten bir süre sonra filmi kapattık. Annem zaten ben içeri telefonla konuşmaya gittiğim için ‘s.ç..n filmin içine’ dedi.
“Daha sonra Sultan’la ben odaya geçtik. Ben odada Kervan ve Ç. abla ile görüntülü konuştum. Sultan benim yanımda oturuyordu. Ben bir iki defa salona gidip geldim. Odada olduğum süreçte Kervan’la konuşurken aramızda yüzük muhabbeti geçmişti. Ben yüzüğü atacağım tarzında konuşmuştum ve benim hamile olma ihtimalim vardı. Ancak bunu annem bilmiyordu.
“Sultan’la konuştuğumuz sırada annemin öğrenme ihtimaline karşı Sultan’a ‘Hamileliğim için düştü derim ya da aldırırım’ demiştim. Bu sırada salondaki televizyonda Sultan’ın telefonuna bağlı bir şekilde müzik çalıyordu. Biz odadaydık. Emin olmamakla birlikte kapının kapalı olduğunu hatırlıyorum.
“Sultan’la beraber benim telefonumdan odada müzik açtık. Sultan’a ‘Malkata’ şarkısını açmasını istedim. Sultan, ‘Malkata’ şarkısını benim telefonundan açmıştı. Biz Sultan’la malkata oynarken annem içeri geldi. Sultan’ın elinden tutup malkata oynatmaya çalıştı. Sultan bilmediğini söyledi. Üçümüz odada dans etmeye başladık. Biz kapı ile gardırobumun arasında dans ediyorduk.
“Annemle biz birbirimizi mıncıklardık. Bana söylendiği gibi ‘Bırak beni bırak’ gibi bir şey söylenmişse buna istinaden söylenmiştir.
“Zaten sonrasında annem o sırada bize ‘or..pular’ dedi. Ama bunu kızdığı için söylemedi. Sonrasında annem müziğin sesini açmamızı istedi.
“Sultan gardırobumun önünde yüzüne bakıyordu. Yüzünde dikiş izi vardı. Sultan dikiş izine sürekli bakar, ben de o sırada Sultan’ın yanında oynuyordum.
“Daha sonra ben çok yüksek bir şekilde ‘güm’ diye bir ses duydum. Camın olduğu tarafa baktığımda annemi görmeyince ‘koş’ diye bağırarak aşağıya indim. Yukarıda odadayken ‘güm’ diye ses duyduktan sonra ben annemi görmedim. Nasıl düştüğünü de bilmiyorum. Direkt aşağıya koştum. Koşarken Ç. ablanın kapısını çaldım. Aşağıya indikten sonra olanları hatırlamıyorum. Daha sonra çevremden bana anlatılanlar oldu, ancak ben hiçbirini hatırlamıyorum.
“Uyuşturucu testiyle ilgili işlemler dosyaya girince Sultan çok tedirgin oldu”
“Sultan’ın annemin camdan düşmesine ilişkin aleyhime verdiği beyanları kabul etmiyorum. Annem benden oldukça ağırdır. Benim onu kaldırma gibi bir şansım yoktur. Zaten olay sırasında benim sırtım dönüktü. Annemin nasıl düştüğüne dair bir fikrim yok. Normalde Sultan’la aramda herhangi bir problem yok. Sultan’la biz çok yakın arkadaştık. Ancak Sultan kaza yapmadan önce eski sevgilisi ile beraber uyuşturucu kullanmışlar. Ben bunu duymuştum. Hatta kazadan önce Sultan uyuşturucu madde kullanmış, bunu bana söyledi. Kaza sırasında da sevgilisi ile beraber uyuşturucu madde kullandıklarını duydum. Dosyaya uyuşturucu testi ile ilgili işlemler girince Sultan bunlardan dolayı çok tedirgin oldu. Test sonucunda uyuşturucu madde kullandığı ortaya çıkıp ona suç atacağımızdan dolayı avukatım Merve Uçanok’a siz benim başımı mı yakmaya çalışıyorsunuz’ demişti.
“Aynı yerde oturduğumuzdan dolayı tanıdığım H. ve B. abla tam hatırlamamakla birlikte cenaze günü ve ertesi günü Sultan’ı korkutmuşlar. ‘Başınız belaya girecek, Tuğyan uyuşturucu kullanıyor, senin üstüne iftira atar’ şeklinde söylemişler. Bunları bana Sultan çok sonra anlattı. Sultan’ın aleyhime vermiş olduğu ifadelerin bundan dolayı kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü aramızda herhangi bir husumet yoktur. Hatta bu süreçte bana en çok Sultan destek olmuştur.
“Annemle herhangi bir sıkıntım yoktu”
“Benim annemle aramda uyuşturucudan, paradan, eski nişanlım Kervan’dan kaynaklı ya da herhangi bir sebepten kaynaklı bir sıkıntı yoktu. Benim, ‘Annemi öldürmek istiyorum’ şeklindeki mesajlarım hatırladığım kadarıyla haziran ayında Bircan ablaya attığım mesajlardır. Ancak annemle o zaman kavga etmiştik ve ben 21 gün kadar eve gitmemiştim. Anneme çok sinirli olduğum bir dönemde yazdığım bir mesajdı. Daha sonrasında kardeşim Tuğberk, annem ile beni barıştırmıştı.
“İstanbul’da olduğumuz bir zaman S.C. bizi dışarı davet etmişti. Biz o sırada T. ablanın evindeydik. S.C. davet edince Sultan, ben, S.C. ve G.C. dışarı çıktık. Ancak S.C., bizim yüzlerimizin tanındık olduğunu söyleyerek bizi kimlik vermeyeceğimizi söylediği bir aparta götürdü. Biz gittikten bir süre sonra tekel geldi. Büyük ihtimal Serhat sipariş vermişti. S.C. bize ‘sizinle bir şey konuşacağım’ diyerek telefonlarımızı aldı ve gardırobun üstüne koydurttu. Daha sonra Sultan ve bana ‘yurtdışına gidin, siz bir şey yapmamış olsanız da toplum baskısından dolayı sizi tutuklarlar’ tarzında konuştu. Bunları söylerken sürekli gözümüzü korkutuyordu. Daha sonra biz telefonlarımızı geri aldığımızda Sultan’ın abisi Y. ile konuştu. Bu sırada Sultan abisi Y.’ye, S.C.’nin söylediklerinden bahsederken S.C. bunları ses kaydına almış. Ses kaydına aldığı şey sadece Y. İle olan konuşmayı ve daha sonra benim S.S. ile olan konuşmamı kayda almış. Benim herhangi bir şeyden korkum yok. Zaten yurtdışına çıkma yasağım da yoktu. Benim küçük bir çocuğum var. Ben onu bırakıp bir yere zaten gitmezdim. Bu konuşmalar sadece S.C.’nin bize açtığı muhabbetten kaynaklanmıştı.
“Büyükçekmece’ye yurtdışına kaçmak için gitmedik”
“Ben Çınarcık’ta olan evde kaldığım süre boyunca sürekli rahatsız edildim. Bu yüzden G.C.’nin evinde kalmaya başlamıştım. G.C.nin evinde kalmaya 3 valiz ile gitmiştim. G.C., Yalova’da Çınarcık’ta kalıyordu. T. abla ile eşi S. abi beni almaya geleceklerdi. Onların olduğu Büyükçekmece’ye gidecektik. Yaklaşık 1,5 hafta T. ablaların evinde kalmıştım. Daha sonra Çınarcık’ta emlakçı A. abi’den bir ev tutmuştum. Gözaltına alındığımız gün Büyükçekmece’ye valizlerimi alıp kiralayacağım eve götürmek için gitmiştim. İstanbul Büyükçekmece’ye gitmemizle yurtdışına kaçmamız arasında herhangi bir bağlantı yoktur. O sebeple gitmemiştik.
“’Görüşürüz’ demedim”
“Benim annemi öldürmek için herhangi bir sebebim yoktur. Ne annem bana ne de ben ona husumet beslemiyordum. Kendimden emin olduğum için kaçma gibi bir durumum söz konusu dahi değildir. Şüpheli Sultan’ın annemin ölüm olayına ilişkin vermiş olduğu ifade kabul edilemez. Her ne kadar bilirkişi raporunda düşme olayının dış kuvvet ve temas varlığı ile olduğu söylenmiş olsa da ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Eğer annemi itmiş olsaydım ses kayıtlarındaki ‘görüşürüz’ ifadesi yerine annemin bağırma ya da yardım isteme sesi gerekirdi. Kaldı ki ‘görüşürüz’ kelimesini ben söylemedim. Kesinlikle kabul etmiyorum. Annemi ben kesinlikle öldürmedim. Ben masumum. Eğer mahkemeniz aksi kanaate ise hakkımda yurtdışı yasağı ve gerekli bütün adli kontrol tedbirlerini uygulayabilirsiniz. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep ediyorum.”
Avukatlar çekildi: “Tuğyan’ın suçlu olduğu anlamına gelmesin”
Tuğyan Ülkem Gülter’in iki avukatı dosyadan çekildiklerini belirterek şunları söyledi:
“Hayattayken Güllü Hanım’ın vekilliğini yürütüyorduk. Onun vasiyeti gereği çocuklarının da vekilliğini yaptık.
Hem Tuğberk’ten hem Tuğyan’dan aldığımız onay üzerine Tuğyan Hanım yönünden çekilme kararı aldık. Tuğyan’ın suçlu olduğu anlamına gelmesin, masum olduğu anlamına da gelmesin.
Biz yalnızca rahmetlinin manevi mirası ve çocuklardan aldığımız onay üzerine dosyadaki son aşamada göz önüne alındığında çekilmeye karar verdik.”
“Gerçekler bir gün çıkacak ortaya”
Tuğyan Ülkem Gülter, Emniyet’teki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildiği sırada “Cinayeti siz mi işlediniz?” sorusuna “Hayır, gerçekler bir gün çıkacak ortaya” diye yanıt verdi.













