Ana SayfaHaberler10’uncu yargı paketi yasalaştı, gözler 11’incide. MHP’li Feti Yıldız: “Ekim’de İnfaz Yasası’nı...

10’uncu yargı paketi yasalaştı, gözler 11’incide. MHP’li Feti Yıldız: “Ekim’de İnfaz Yasası’nı çıkaralım, arkasından Anayasa da çıkarırız”

Meclis’te kabul edilen düzenlemeyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç hasta mahkumlara tahliye ve konutta infaz yolu açıldı. Adalet Bakanlığı kaynaklarına göre, karar bugün Cumhurbaşkanı'nın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanacak. Aynı saatlerde Adalet Bakanlığı'nın yönetmeliği tüm cezaevlerine gönderilecek ve bugün itibarıyla tahliyeler başlayacak. Paketin hazırlanmasında etkin olan MHP Genel Başkan yardımcısı Feti Yıldız, paketten çıkarılan infaz düzenlemesi için Ekim ayını işaret etti, Terörsüz Türkiye mesajı verdi: “İnfaz Kanunu’na ekim ayında başlayalım, el birliğiyle bir İnfaz Yasası çıkaralım, arkasından da Anayasa çıkarırız. Türk milleti Terörsüz Türkiye hedefine kilitlenmiştir. Hiçbir ayak oyunu bu inancı zayıflatamaz. Terörsüz Türkiye hukukun üstünlüğü demektir, güçlü demokrasi demektir.”

Kamuoyunda “10. Yargı Paketi” olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Genel Kurul gündemine 30 madde olarak gelen tekliften partilerin uzlaşması sonucu 8 madde çıkarıldı.

Yeni düzenlemeyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç hasta mahkumlara, tahliye ve konutta infaz yolu açılıyor.

Bu kapsamda denetimli serbestlikte yeni dönem başlayacak. Hükümlüler denetimli serbestlikten yararlanmak için cezanın onda birini ceza infaz kurumunda geçirmek zorunda olacak. Bu süre 5 günden az olamayacak.

Konutta infazın kapsamı da genişletilecek. Kadın, çocuk ve 65 yaş üstü için konutta infazın süresi 1 yıldan 3 yıla çıkarılacak. Hasta ve engelli mahkumlara adli tıp raporuna göre konutta hapis cezası getirilecek.

Düzenleme ile suça teşebbüs edenlere daha az indirim yapılması sağlanacak.

Kasten yaralama ve tehdit suçlarının cezaları artırılacak. 

Alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanma suçunun cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapis olacak.

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler’in kamuoyuna duyurduğu yasal düzenleme, iktidarın “Terörsüz Türkiye” adını verdiği süreç nedeniyle de yakından izleniyor.

DEM Parti ise eski Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanı (HDP) Selahattin Demirtaş dahil bazı siyasi tutuklular ve hasta mahkumlar için düzenleme istiyordu.

Teklif, 1 Haziran’da TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildikten sonra Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü ve oylanarak yasalaştı. 

TCK’da neler değişti? 

Teklife göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “suça teşebbüsü” düzenleyen 35. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, tehlikenin ağırlığına göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine uygulanacak “13 yıldan 20 yıla” kadar hapis cezası, “14 yıldan 21 yıla”, müebbet hapis yerine uygulanan ve “9 yıldan 15 yıla” hapis cezası ise “10 yıldan 18 yıla” şeklinde değiştirilecek.

TCK’nın 86. maddesindeki kasten yaralama halinde verilecek cezanın alt sınırı 1 yıldan, 1 yıl 6 aya çıkarılacak. 

Yaralamanın basit tıbbi müdahale gerektirecek şekilde hafif olması durumunda verilecek “4 aydan 1 yıla” kadar ceza miktarı “6 aydan 1 yıl 6 aya” çıkarılacak.

Teklif, TCK’nın 87. maddesindeki “ağırlaşmış yaralama” suçunda verilecek ceza miktarlarında da artırıma gidilmesini öngörüyor. 

Kasten yaralama fiilinin ağırlaştırılmış durumlarına göre verilecek cezaların alt sınırları her durum için birer yıl artırılacak.

Yaralama suçunda, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olması hallerinde verilecek cezanın alt sınırı 3 yıl yerine 4 yıl şeklinde uygulanacak. 

Diğer maddelerdeki niteliklere göre verilecek cezaların alt sınırlarında da birer yıl artırım yapılacak.

TCK’nın “tehdit” suçunu düzenleyen 106. maddesinde öngörülen değişiklikle, tehdit suçunun nitelikli hallerinde verilecek cezanın üst sınırı 5 yıldan 7 yıla çıkarılacak.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi hakkında verilecek cezanın alt sınırı da 3 aydan 6 aya çıkarılacak.

5275 sayılı kanunun “Özel infaz usulleri” başlıklı 110. maddesine göre, halen kasten işlenen suçlar için 1 yıl 6 ay, taksirle öldürme hariç olmak üzere diğer suçlar için 3 yıl olan geceleyin veya hafta sonu ceza infazında sınırlar sırayla 3 ve 5 yıla çıkarılacak. Ayrıca cezaevinin uygun görmesi halinde evde ceza infazı hafta içi de uygulanabilecek.

Teklifle, konutta infaz usulünün kapsamı da genişletiliyor. 

Halen kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler için 1 yıl olarak uygulanan konutta infaz sınırı 3 yıla, 70 yaşını bitirenler için 2 yıl olarak uygulanan süre 4 yıla, 75 yaşını bitirmiş olan kişiler için uygulanan 4 yıllık süre ise 5 yıla yükseltilecek. 

Ayrıca 80 yaşını bitirmiş kişilerin cezalarının altı yılını konutlarında infaz edebilmesi de mevzuata girecek.

Halen toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan ağır hasta veya engelli hükümlüler için uygulanan fıkra da değiştirilecek. 

Düzenlemeyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç olmak üzere hükümlülerden, maruz kaldığı ağır hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.

Mahkumun durumu, Cumhuriyet Başsavcılığınca birer yıllık dönemlerde incelettirilecek. 

İnceleme sonuçlarına göre hükümlünün iyileştiğinin tespit edilmesi halinde infaz hakimi, cezanın konutta çektirilmesine dair kararı kaldıracak ve mahkum, denetimli serbestlik müdürlüğü ve bulunduğu yer kolluk makamlarınca izlenecek. 

Toplam cezası 10 yıldan fazla olan hükümlülerin elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibi zorunlu olacak. 

Bu yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde cezanın konutunda çektirilmesine dair karar infaz hakimliğince kaldırılacak.

Hangi maddeler tekliften çıkarıldı?

Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun, kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek cezanın yarısından bir katına kadar artırılmasını öngören teklifin 12. maddesi, 

Trafikte yol kesme suçu kapsamında ceza artırımını öngören 13 ve 15. maddeleri,

Çocuk hükümlülerin cezalarının infazına çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında başlanması akabinde çocuk eğitimevlerine gönderilmesini düzenleyen 16. maddesi,

Çocuk hükümlülerin infazına önce çocuk kapalı ceza infaz kurumunda başlanmasını, ardından söz konusu hükümlülerin çocuk eğitimevlerine gönderilmesini düzenleyen 17. maddesi,

İnternet ortamında yapılan paylaşımlara ilişkin düzenlemeler ve mahkeme kararı olmaksızın Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi yetkisini öngören 23, 24 ve 25. maddeleri verilen önergelerle teklif metninden çıkarıldı.

MHP’den çağrı: ‘El birliğiyle infaz yasası çıkaralım’

MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız ise konuşmasında ceza infaz kurumlarında tutuklu sayısının oldukça yüksek olduğunu söyledi. 

İnfaz Kanunu’nun çok sık değiştirildiğini ve bu nedenle standart tutturulamadığını vurgulayan Yıldız, iyi bir infaz yasası olmadan ceza adaletinin sağlanamayacağını belirtti.

‘Yeni bir İnfaz Kanunu yapılmalıdır’

Konuşmasında eşitlik ilkesine de değinen Feti Yıldız, “Amacı hukuksal durumu aynı olan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamaktır. Mesela suçsuzluk karinesinin esas alındığı, şüpheden sanığın faydalandığı, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde doğal hâkimlerin görev yaptığı, duruşmaların sözlü, aleni ve hakkaniyete uygun yapıldığı, davaların makul sürede sonuçlandığı, delillerin vasıtasız olduğu, insan haklarına saygı duyan, koruyucu adaleti kuran, yargı denetimine bağlı olan devlet, hukuk devletidir. Meclis, insan onurunu merkeze alan, hâkim, savcı, avukat gibi uygulayıcıların yanında hükümlü ve ailelerin de anlayacağı, karmaşık olmayan, cezanın ıslah edici fonksiyonlarını gözeten, infaz eşitliğini ve adaletini sağlayacak, cezasızlık algısına sebep olmayacak, sık sık değiştirmeye ihtiyaç duyulmayacak bir infaz kanunu yapmalıdır” dedi.

‘Yamalı bohçaya döndü’

Şu anda var olan infaz kanununu eleştiren Feti Yıldız, şehirden şehre uygulamasının ve neticelerinin farklı olduğunu söyledi. Feti Yıldız, “En iyi infazcı, bu işten en iyi anlar dediğimiz insanlara bile dosyayı önüne götürüp de ‘Şunun bir hesabını yapar mısınız?’ dediğimizde ‘Aman aman!’ diyor. Bütün bunlara bizler bir son vermek zorundayız. Bakın, infaz kanunu kadar ceza kanunları negatif anayasalardır zaten yani iyi bir infaz yasası olmadan ceza adaleti sağlanmaz; ceza kanunu, ceza usul kanunu ne kadar iyi olursa olsun bunlar bir bütündür. Bunun yanında 12 Eylül darbesi artığı, ondan gelen, ona göre, parlamenter sisteme göre hazırlanmış bir Anayasa’mız var. Gerçekten o da yamalı bohçaya döndü ama başta dili bozuk, sistematiği bozuldu” diye konuştu.

‘Ekim’de başlayalım’

Anayasaların “sivil” nitelikli olması gerektiğini ifade eden Feti Yıldız, “Geniş katılımlı olmalı, millî ve manevi hayatımızın esaslarını kavramalı gerekçesiyle gerçekleri yakalamış bir Anayasa’ya ihtiyacımız var. İnşallah, el birliğiyle bu dönemde bu Anayasa’yı hepimiz beraber çıkarabiliriz diye düşünüyorum. Şimdi, hukuk kuralları yerinde dururken hayat değişiyor, başka bir şey oluyor, başka bir yapı oluşuyor. Adalet dağıtımında görev alanlar, soyut hukuk kurallarını somut olaylara uygularken kanunları doğru yorumlamak, isabetli uygulamakla yükümlüdür ama mahkeme kararlarına bakıyoruz, yüzde 50’sinden fazlası istinafta, kanun yolunda, Yargıtay’da mutlaka hukuki hata bulunuyor ve bozuluyor. Bunları düzeltmek, değiştirmek bizim ellerimizde. Uygulamalarda tereddüdü ortadan giderecek İnfaz Kanunu’na ekim ayında başlayalım, el birliğiyle bir İnfaz Yasası çıkaralım, arkasından da Anayasa çıkarırız” dedi.

‘Çözüm olursa demokrasi olur’

Kürt sorununun çözümü bağlamında devam eden tartışma ve gelişmelere de değinen Feti Yıldız, “Hiçbir ayak oyunu bu inancı zayıflatamaz. Hiçbir çatlak ses bu birliği bozamaz” dedi. Yıldız, Kürt sorununun çözümü durumunda Türkiye’de hukukun üstün olacağını, eşit hak ve yükümlülüklerin geleceğini, Türkiye’nin güçlü bir demokrasiye ve ekonomiye kavuşacağını ifade etti.

İYİ Parti’den Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a tepki

Meclis Genel Kurulu’nda teklifin tümü üzerindeki görüşmeler öncesi İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu söz aldı. 

Anadolu Ajansı’nın haberine göre Kavuncu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “Yaptığımız ilk temas çerçevesinde şunu gördüm ki partilerimizin tamamı, TBMM içerisinde oluşturulacak bir çabaya ortak bir şekilde katkı vermeye hazır olduklarını ortaya koyuyorlar” şeklindeki ifadelerinin hatalı olduğunu söyledi.

Kavuncu, “Partimizin bu konudaki tavrı son derece nettir. ‘Terörsüz Türkiye’ hayalinin terör elebaşının başını çektiği bir süreçte gerçekleşmesi bize göre mümkün değildir” dedi. 

Kavuncu, “Bu açıdan Sayın Kurtulmuş’un İYİ Parti’yi de böyle bir sürecin ortağıymış gibi sunmasını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz” diye konuştu. 

Yeni Yol Partisi’nden hükümete ve AK Parti’ye tepki: ‘Çıkın beklentiyi karşılamamanın hesabını topluma verin’

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, hem Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un hem de Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) grup yönetiminin kamuoyunda “Covid-19 düzenlemesi” olarak bilinen düzenlemeye sıcak bakacağına dair mesajlar vererek toplumsal beklenti oluşturduğunu savundu.

Kaya, “O zaman çıkın bu beklentiyi karşılamamanın hesabını bu topluma siz verin. Niçin bu düzenlemeyi çıkaramadığınızı, hangi beklentilerinize cevap verilmediği için bunu rafa kaldırdığınızı, çıkın bu millete siz ifade edin” dedi.

İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, teklifin hazırlanış sürecinin başlı başına “bir hukuk ve demokrasi trajedisi” olduğunu söyledi.

Olgun, “Özellikle ‘Covid İnfaz Yasası’ mağdurlarının taleplerini karşılayacak, suç tarihini esas alan, kesinleşme tarihine göre keyfi uygulamalara son veren adil bir düzenlemeyi teklife ekleyelim” diye konuştu. 

DEM Partili Beştaş: ‘Yasal düzenleme verilecek önergelerle düzeltilebilir’

DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş konuşmasında mevcut infaz paketinin, barış ve demokratik toplum süreci anlamında kurucu bir metin olmadığın söyledi. 

Beştaş, “Toplumsal adaleti sağlamak değil, siyasi gerekçelerle belirli kesimlerin cezaevinden çıkışı engellenmek isteniyor” dedi.

“İnfazda eşitlik” istediklerini, kimsenin ayrıcalık talebinin olmadığını belirten Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Barışa her geçen gün daha fazla yaklaştığımız bugünlerde böylesi bir yasal düzenleme verilecek önergelerle düzeltilebilir. Çabamız buna dönüktür, bu mümkün.” 

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan ise kanun teklifinin yeni mağduriyetler doğurduğunu öne sürdü, “Bu pakette infaz adaleti bekleniyordu. Geldi mi? Hayır.” dedi.

- Advertisment -