Gösteriler sırasında tutuklanan Muhsin Şikari, “ateşsiz silah taşımak, yolu kapatmak, araçları durdurmak, güvenliği ihlal etmek, milis güçlerle (Besic) çatışma, bir güvenlik görevlisini yaralama, korku ve dehşet salma gibi eylemlerle devlete karşı savaş açmak” suçlamasıyla 20 Kasım’da idama mahkum edildi.
23 yaşında olduğu belirtilen Şikari hakkında verilen idam kararı ise bu sabah infaz edildi. Muhsin Şikari, İran’da Mahsa Amini protestolarıyla bağlantılı idam edilen ilk gösterici oldu.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Kurumu (IHR) yayımladığı raporda, Amini’nin ölümü sonrasında başlayan sokak gösterilerinde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 458 protestocunun hayatını kaybettiğini bildirdi.
Ülke medyasına yansıyan haberlere göre de gösteriler sırasında 60’tan fazla güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.
11 kişi idama mahkum edildi
Ülkede yaklaşık 3 aydır devam eden gösterilerle bağlantılı olarak şu ana kadar 6’sı Tahran’da 5’i de Elburz eyaletinde olmak üzere 11 kişi idama mahkum edildi.
Tutuklanan ve haklarında davalar açılan göstericiler, “yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak”, “devlete karşı savaş açmak”, “ülke güvenliğine karşı suç işlemek amacıyla toplantı düzenlemek”, “güvenlik güçlerine saldırmak”, “kamu veya özel mülke zarar vermek” ve “kamu düzeni ve ulusal güvenliği bozmak” gibi suçlarla yargılanıyor.
İran Ceza Kanunu’na göre, “yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak (ifsad fi’l arz)” ve “devlete karşı savaş açmak (muharebe)” gibi suçlarla itham edilenler idam istemiyle yargılanıyor ve genellikle haklarında idam kararları veriliyor.
Devrim Mahkemeleri tarafından verilen idam kararlarının Yüksek Mahkeme tarafından onaylanması gerekiyor. Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, 6 Aralık’ta idama mahkum edilen 6 kişiden bir kısmının cezalarının Yüksek Mahkeme’de onaylandığını ve yakında infaz edileceğini açıklamıştı.
Gösteriler üç aydır devam ediyor
Ülkede 84 gündür devam eden ve ülkenin tamamına yayılan gösteriler, 2009’daki tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra çıkan olaylardan bu yana en etkili gösteriler olmasının yanı sıra ülkede düzenlenen en uzun yönetim karşıtı protestolardan sayılıyor.
Gösterilerin özellikle ülkenin batısındaki Kürt bölgelerinde, kuzeybatısındaki Batı Azerbaycan ve güneydoğuda da Sünnilerin yoğun olduğu Sistan-Beluçistan’da daha yoğun düzenlendiği görülüyor.
Protestolarda gözaltına alınan veya tutuklananlarla idam cezasına çarptırılanların hangi etnik veya mezhep grubundan olduğuna dair ise net bir bilgi yok. Bununla birlikte şu ana kadar idama mahkum edilen 11 göstericiden 6’sının başkent Tahran’daki olaylarla ilgili tutuklandığı bilgisi paylaşıldı.
Milletvekillerinden idam çağrısı
İran Meclisindeki 227 milletvekilinin imzasıyla 6 Kasım’da “gösterilerde ateşli veya ateşsiz silahlarla insanların canına kasteden ve ölümlerine neden olan kişiler hakkında idam cezasının uygulanmasını öneren” bildiri yayımlandı.
İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei de 7 Kasım’da yaptığı açıklamada, “yargı sürecinde göstericilerle isyancıların birbirinden ayrılması gerektiğini ve yalnızca gösterilere katılan aldatılmış kişilerin serbest bırakılması gerektiğini” söyledi.
Bu açıklamanın ardından gösterilerle bağlantılı olarak gözaltına alınan en az 1200 kişinin serbest bırakıldığı bildirildi.
Yetkililer net sayı açıklamasa da ülke medyasına yansıyan haberlere göre, gösteriler sırasında binlerce kişi gözaltına alınırken Yargı Erki Sözcüsü Mesud Setayeşi, 8 Kasım’da yaptığı açıklamada, gösterilerle ilgili olaylarla bağlantılı tutuklanan kişilerden 1024’ü hakkında iddianame hazırlandığını duyurdu.
Gözaltına alınanlara ilişkin iddianamelerin hazırlanmaya başlanmasıyla birlikte ülkede göstericilere verilecek cezalar da tartışma konusu oldu.
Sanıkların avukatsız yargılandığı iddiaları
İran’da gösterilerle ilgili ilk idam kararı 29 Ekim’de Tahran Devrim Mahkemesi’nde verildi.
Muhammed Kubadlu adlı sanık, 21 Eylül’de Tahran eyaletine bağlı Ribatkerim ilçesindeki protestolar sırasında gösterilere müdahale eden Ferid Kerempur adlı bir teğmeni araçla ezerek öldürmekle suçlandı.
Halka açık yapılan duruşmalar sırasında Kubadlu’nun söz konusu suçu işlediğine dair ifadeleri devlet televizyonunda yayınlandı. Buna karşılık sanığın mahkemede avukatı olmadan ifade verdiği iddiaları, muhalif haber kaynaklarında yer aldı.
Davadan azledilen avukat Emir Reisiyan, 30 Ekim’de Twitter hesabından paylaştığı mesajında, duruşmaların sanığa savunma avukatı imkanı sunulmadan gerçekleştirildiğini ifade etti. Reisiyan, olayla ilgili bilirkişi raporunun olmadığını ve yargı sürecinin tutarsız olduğunu kaydetti.
En az 21 kişi idam istemiyle yargılanıyor
Uluslararası Af Örgütü, 16 Kasım’da İran’daki idam kararlarına ilişkin rapor yayımladı.
Raporda, gösterilerle ilgili tutuklananlardan en az 21 kişinin idam istemiyle yargılandığı aktarıldı. Örgütün raporunda, idama mahkum edilen 5 kişinin isimlerinin ise Muhammed Kubadlu, Menuçehr Mihmannevaz, Mahan Sedarat Medeni, Muhammed Burugani ve Sehend Nur Muhammedzade olduğu bilgisine yer verildi.
Açıklamada, İran yönetimi, “halk ayaklanmasını vahşice bastırmak için idam cezasını tüyler ürpertici şekilde kullanmakla” suçlandı.
“İran’da ölen gösterici sayısı 458’e yükseldi”
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (IHR), İran’da Amini’nin ölümüyle başlayan gösterilerde yaşamını yitirenlerin sayısının 458’e yükseldiğini açıkladı.
IHR’ye ait internet sitesinde yayımlanan raporda, hayatını kaybeden göstericilerden 29’unun kadın, 63 kişinin ise 18 yaş altı olduğu belirtildi.
Ülkedeki 31 eyaletten 26’sına dair verilerin yer aldığı raporda, en fazla can kaybının Sünnilerin yoğunlukta olduğu Sistan-Beluçistan eyaletinde yaşandığı aktarıldı.
Raporda, Sistan-Beluçistan’da 128, Kürdistan’da 53, Batı Azerbaycan’da 53, Tahran’da 46, Mazenderan’da 37, Kirmanşah’ta 25, Gilan’da 25, Elborz’da 18, İsfahan’da 14, Huzistan’da 10, Fars’da 8, Rezevi Horasan’da 7, Zencan’da 5, Doğu Azerbaycan’da 4, Merkezi, Kazvin, Hemedan ve Loristan’da üçer, Kohgiluye-Buyer Ahmed, Erdebil, İylam, Buşehr, Hürmüzgan’da ikişer, Simnan, Gülistan ve Kirman’da ise birer göstericinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.
İran’daki gösteriler
Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.
IHR, 29 Kasım’da yayımladığı raporda, Amini’nin ölümü sonrasında başlayan sokak gösterilerinde emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu 448 protestocunun öldüğünü aktarmıştı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 29 Kasım’daki konuşmasında, ülkede yaklaşık 2,5 aydır devam eden protestolarda güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 300’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini söylemişti. İran Güvenlik Konseyi ise 3 Aralık’ta, toplam ölü sayısının 200’ü aştığını açıklamıştı.
İranlı yetkililer öldürülen kişilerin güvenlik güçleri tarafından değil, “provokatörler” tarafından öldürüldüğünü savunuyor.
İran medyasına yansıyan haberlere göre, gösteriler sırasında 60’tan fazla güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.