326 gün Hamas’ın elinde rehin kaldıktan sonra önceki gün (27 Ağustos) terk edildiği tünelde İsrail askerleri tarafından bulunarak özgürlüğüne kavuşan İsrail vatandaşı Kaid Farhan El Kadı’nın Arap bedevi olması nedeniyle İsrail’deki aşırı sağcılar, El Kadı’nın yeniden Hamas’a teslim edilmesini isteyen paylaşımlar yaptı.
İsrailli aşırı sağcılar, “Onu Gazze tünellerine geri gönderin”, “Bu kişi için askerlerimiz hayatlarını tehlikeye attı” gibi mesajlar paylaştı.
Köyünün yıkılacağını öğrendi
Özgürlüğüne kavuştuktan yaklaşık 24 saat sonra “Khirbet Karkur” adlı köyüne giden 11 çocuk babası El Kadı, köyünün yüzde 70’inin “koruma altındaki ormanda” izinsiz inşa edilmesi gerekçesiyle yıkılmak istendiğini öğrendi. Bu yılın ilk altı ayında, İsrail’de 1325 bedevi evi yıkıldı. Bu sayı 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 51 oranında artmış durumda. Yıkımlardaki artış İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sağcı koalisyonunun yükselişiyle aynı zamana denk geliyor.
İsrail’de yaşayan 300 bine yakın bedevi Araplar nüfusun yaklaşık 100 bini, izinsiz inşa edildiği gerekçesiyle hükümetin yasa dışı olarak gördüğü ve ortadan kaldırmak istediği köylerde yaşıyor.
Yıkım bildirimleri alan aileleri temsil eden bir avukat olan Netta Amar Shiff’e göre, hükümet onları kuzeye, yaklaşık 70.000 kişilik bir kentsel Bedevi yerleşimi olan Rahat’a taşımak istiyor.
El Kadı’nın arkadaşı olan 59 yaşındaki Nasser Amran, şunları söyledi:
“Bu sorunun çözülmesine ihtiyacımız var, bedevilerin ihtiyaçlarına uygun uygun bir çözüm olmalı. Elektrik yok. Su için, bir topluluktan bir boru getiriyorlar ve buraya geliyor, ancak olması gerektiği gibi su ve elektriksiz bir köyde yaşamak hala zor.”
Netanyahu döneminde yıkımlar yüzde 51 arttı
Bedevi toplumundaki yıkım işlemlerini takip eden Necef Sivil Eşitlik Forumu’na göre bu yılın ilk altı ayında 1325 Bedevi evi yıkıldı. Bu sayı 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 51 daha yüksek.
Yıkımlardaki artış Netanyahu’nun sağcı koalisyonunun yükselişiyle aynı zamana denk geliyor. Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben Gvir ve destekçileri hem Necef Çölü’ndeki hem de işgal altındaki Batı Şeria’daki Bedevilerin yaşadıkları yerlerin yıkılmasını savunuyor. Hatta Ben Gvir geçen yıl yıkımlara bizzat tanıklık etmek için yıkım bölgelerine gelmiş ve bunun “kutsal bir iş” olduğunu söylemişti.
Oysa Khirbet Karkur sakinleri 1950’lerde bizzat hükümet tarafından oraya taşınmışlardı. Bedeviler yaşam tarzlarını sürdürmek istediklerini ve hükümetin köylerini resmen tanıması gerektiğini söylüyor. Kırsal başk abölgeye taşınmaya açıklar ama şehre taşınmak onlar için bir ihtimal değil.