Habertürk Ankara Temsicisi Muharrem Sarıkaya’nın yazısı
İYİ Parti’de kongre süreci sonrası Genel İdare Kurulu (GİK) listesine giremeyen milletvekillerinin hedefinde Teşkilat Başkanı Koray Aydın vardı.
Bugüne kadar gelen eleştirilerin hiç birine yanıt vermek istemedi, Teşkilat Başkanı olarak sessizliğini korudu.
Ümit Özdağ’ın ileri sürdüğü iddialar ve bu kapsamda yaşanan gelişmeler üzerine dün kendisini aradım ve ne düşündüğünü sordum.
“Sen yılların siyaseti takip eden gazetecisin, Koray Aydın liste çıkarsa böyle bir liste mi çıkarırdı? Liste çıkarmadım…” diye soruyla başladı.
Devamını da aynı samimiyet içinde getirdi:
“Şunu açık söylüyorum, önceki kongrede liste çıkardım, Aytun Çıray da o dönem listemdeydi. Bizim listemizde olanların hepsi kazandı. O zaman 50 kişiydi GİK, biz 10 kişi de dışarıdan gelsin istedik, bilinçli ve şuurlu bir işlem yaptık. O gün 40 kişilik listenin hepsi de seçildi. Ama bu kongrede ben liste çıkarmadım.”
“O KADAR ACEMİ BİR ADAM MIYIM?”
Bu aşamada listenin kimin tarafından çıkarıldığını sordum, “İl başkanları hazırlamış, ama acemice” dedi.
Neden böyle düşündüğünü sorduğumda ise şu yanıtı verdi:
“Çarşaf liste dediğiniz zaten böyle bir yarışın sonucudur. Şuna oy verme buna oy ver denilir ki oraya girebilsin. Bazı iller bunu yazılı yapmışlar ama acemilik yapmışlar. Zaten ben organize etsem o liste öyle olmazdı ki; çünkü Ümit Özdağ’ın, İsmail Koncuk’un aday olmadığını biliyorum. Bunları bilip niye öyle bir liste yapayım ki, o kadar acemi bir adam mıyım?”
İYİ Parti kongre sürecinin ilk kez bu dönem mahalle delegelerinden başlayarak oluşturulduğunu belirtti.
Bazı illerde 4-5 aday yarışırken, 50 ilde aday sayısının 2’den fazla olduğunu belitti.
Kıl payı farkla seçim kazanan il başkanlarının olduğunu, bunlara da müdahale etmediklerini bildirdi.
“ÖZDAĞ ADAY OLMADI DEĞİL, ADAY OLAMADI”
Sonrasında gelen şu cümle ise kendisini eleştiren İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’a yönelikti:
“Aşağıdan yukarı doğru demokratik haklar kullanarak gelen ve özgüne dayanan yapı çıktı ortaya. Seçilemeyenler il kongrelerinde kazanamayanlardır. Şimdi Ümit Özdağ ‘aday olmadım’ diyor; olmadın mı, olamadın mı? Olamadın… Çünkü İstanbul’da taraf oldun kaybettin, FETÖ’cü diye suçladın seçilen adayı. Bursa’daki adayı da yine FETÖ’cü diye suçladın o da kazandı seçimi. Yine Ankara’da, Antalya’da aday çıkardın, kaybettin; her yerde kaybettin.”
“EN GÜÇLÜ OLAN SUÇLANIR”
Koray Aydın olarak liste çıkarsa, muhalif kesimden bazı isimleri de zenginlik olarak görüp kesinlikle listeye koyacağını belirtti.
“Zaten birincisinde de öyle yaptım; ama bunda çıkarmadım, karışmadım, yapmadım” dedi.
Bu aşamada, “Madem yapmadınız, neden suçlanıyorsunuz?” diye sordum, “Kaybedenlere bir gerekçe lazım… Partide de en güçlü adam beni görüp bana saldırıyorlar” yanıtını aldım.
Gece gündüz partide çalıştığını, teşkilatın bütün sorunları ile ilgilendiğini de bildirdi, “Kendimi buraya vakfetmişim. Hayatımın en zor 3 yılını yaşadım” dedi.
Ortaya çıkan yapının, teşkilat açısından Türkiye’nin en güçlüsü olduğunu da belirtip sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yapıyı biz bir aileye çevirdik… Daha dün birbirine selam vermeyen insanların bugün kol kola geziyor olmasını başardık.”
Bunu başardıkları için “Koray Aydın çok güçlü” dediklerine de vurgu yaptı.
“BU BENİM GÜCÜM DEĞİL”
“Bu benim gücüm değil” deyip devamını getirdi:
“Bu güç Genel Başkan adına kullanılan bir güçtür; bu kadar basit. Bu gücün sahibi partinin lideri Meral Akşener’dir. Ben onun adına burada görev yapıyorum, bana bu görevi o verdi. Ben güçlü değilim güçlü olan Meral Akşener… Teşkilatı yöneten, Genel Başkan’ın en güvendiği kişi değil midir? Başarılı görürse devam ettirir. Zor bir iş ayrıca… İdealize olmasam, bu partinin Türkiye’nin geleceği olduğunu görmesem, buna inanmasam ben bunu yapmam. Yapmadığım görev kalmadı ki, Bakanlık, TBMM Başkan Vekilliği, Grup Başkan Vekilliği yaptım; Alparslan Türkeş’in, Devlet Bahçeli’nin Genel Sekreteriydim; yapmadığım görev yok ki…”
“AYTUN’CUĞUM YALANCI VE ETKİSİZ ELEMANSIN…”
Sonrasında okları kendisine medya üzerinden en fazla eleştiriyi getiren İzmir Milletvekili Aytun Çıray’a çevirip devam etti:
“Sen bunun kongresine gitmemişsin, telefonuna çıkmamışsın, ayağına gelmemişsin. Aytun’cuğum sen bu kongreyi nasıl alacaktın yani? Partideki odana gelmezsin, seçildiğin günden beri İzmir’deki seçim bölgesindeki ilçelere dahi gitmedin. Adamlar feveran halinde. Kimsenin telefonuna çıkmıyorsun, medya üzerinden siyasal zemin hazırlıyorsun. Bu delege bunları biliyor, görüyor… Sonra diyor ki Koray Aydın oyun kurdu; işim yok da bir de seninle mi uğraşacağım? Seni tanıyorum zaten. Senin için oyun kurmama gerek yok, etkisiz elemansın ve yalan konuşuyorsun. ‘Millet İttifakını ben kurdum’ diyorsun. Bu ittifakı kuran Meral Akşener. Hakkaniyet denilen bir şey var…”
Hani derler ya kavgada söylenmez…
Ama anlıyorum ki Koray Aydın’ın da bardağına düşen son damla olmuş, bir yere kadar deyip patlama gereği duymuş…
O da arayınca bana denk geldi…