14 Ağustos’ta Al Bandary International Group’un Doha’daki ofisinin önünde toplanan 60’ın üzerindeki işçinin bir kısmı, yedi aydır kendilerine ödeme yapılmadığı ifade etti. Protesto gösterisini durdurmak üzere olay yerine giden Katar polisi, işçiler gözaltına aldı. Gözaltına alınan işçilerden bir kısmı sınır dışı işlemlerinin ardından ülkelerine geri gönderildi.
Sınır dışı edilen işçi sayısıyla ilgili net bir bilgi ise yok.
Hükümet, sınır dışı edilen göçmenlerin “güvenlik kanunlarını ihlal ettiğini” savundu.
2010’da bu yıl yapılacak Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hak kazanan Katar, ülke genelinde altyapı çalışmalarını hızlandırdı, çok sayıda stadyum ve otel inşa etmeye başladı.
Ancak bu yoğun çalışmalar sırasında yıllar içinde işçilere yönelik muamele sık sık gündeme geldi.
Al Bandary International Group adlı şirket de çoğunlukla inşaat işlerini üstleniyor. Protestoya katılan işçilerin Dünya Kupası için yürütülen inşaat çalışmalarına katılıp katılmadığı bilinmiyor; şirket yetkilileri de açıklama yapmaktan kaçınıyor.
Sayı ve çalıştıkları işle ilgili detay verilmese de, BBC’ye yaptığı açıklamada Katar hükümeti, Doha’daki protestoya katılan bazı göçmen işçilerin “güvenlik kanunlarını ihlâl ettiği için” gözaltına alındığını doğruladı. “Barışçıl kalmayı reddeden az sayıdaki işçinin” sınır dışı edildiği de belirtiliyor. İşçi hakları üzerine uzmanlaşan insan hakları örgütü Equidem, bu işçilerin çoktan ülkelerine gönderildiğini duyurdu.
Katar hükümeti, maaşları ödenmeyen tüm işçilere geriye dönük olarak da ödemelerin yapılacağı ve haklarının verileceğini söyledi.
Al Bandary adlı şirketle ilgili halihazırda işçilere ödeme yapmadığı gerekçesiyle soruşturma yürütüldüğünü; verilen son ödeme tarihinde de ödeme yapılmaması durumunda şirketle ilgili adım atılacağını belirtti.
Equidem’in başındaki Mustafa Kadri, BBC’ye “Hepimiz Katar ve FIFA tarafından aldatıldık mı? Bize Dünya Kupası’nı Katar’da, insanların fikirlerini dile getirdiği için cezalandırıldığı bu ülkede yapılmasının herhangi bir etik şüphe doğurmadığını söylüyorlar.” açıklamasını yaptı.
Protestoya katılan işçiler Bangladeş, Hindistan, Nepal, Mısır ve Filipinler’den geliyor. İşçilerle iletişim halinde olduğunu belirten Kadri, polislerin işçilere “sıcak havada protesto gösterisi yapabiliyorsanız, klimasız da uyuyabilirsiniz” dediğini ifade etti:
“42 derecede protesto yapan işçilerin ne kadar çaresiz bir durumda olduğunu tahmin edebilirsiniz. Siyasi aktör değiller, sadece emeklerinin karşılığını istiyorlar.”
Bu yılın başında BBC Arapça’nın araştırması, Katar’ın zor şartlarda çalışırken sıcak çarpması sebebiyle hayatını kaybeden işçilerin sayısını tam olarak açıklamadığını ortaya koymuştu. FIFA da aynı dönemde “insan hakları ihlâlleriyle karşılaşan göçmen işçiler için 440 milyon dolar toplanması” çağrısı yapmıştı.
Al Bandary son olaylarla ilgili sorularımıza yanıt vermedi.
Katar hükümeti, ülkedeki göçmen işçilerin yüzde 96’sının maaş koruma sistemi altında çalıştığını; ödeme tarihine kadar ücretlerin Katar bankaları aracılığıyla ödendiğini ve eksikliklerin bu sayede takip edilebildiğini söylüyor.