CHP’nin 7. genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekol TV’de Armağan Çağlayan’ın sorularını yanıtladı.
“Erdoğan’la görüştürme teklifi geldi, doğru bulmadım”
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceği iddialarına yanıt verdi. Erdoğan’dan gelen bir görüşme talebinin olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Ama olursa kabul etmeyeceğimi söyledim. Bu teklif birisi aracılığı ile geldi. Doğru bulmadım ve görüşmeyeceğimi ifade ettim” dedi.
“Adaylığa ben değil parti karar verecek”
Yeniden genel başkan adayı olup olmayacağına ilişkin açıklamalarda da bulunan Kılıçdaroğlu, “Hiçbir zaman ‘ben Genel Başkan olacağım. Delegeler gelin bana imza verin’ demedim. Bugün de aynı düşüncedeyim. Delegeler derse ki ‘gelmen lazım’, onlar görev verirse ben… Zaten genel başkanlık yaptım. Ben bu tartışmaların dışında kalmak istiyorum. Adaylığa ben değil parti karar verecek…” ifadelerini kullandı
”Milletvekili sayısına takılmak çok ucuz bir şey”
Kılıçdaroğlu, genel seçimlerde Gelecek, Saadet ve DEVA Partili 39 kişinin CHP listelerinden seçime girerek milletvekili olmasıyla ilgili olarak, “Onda da bir stratejimiz vardı. 5 muhalif grup kurulacak, onlar da 2024 bütçesini 1 saat konuşarak geçirmezlerdi. Milletvekili sayısına takılmak çok ucuz bir şey. Tabii Kılıçdaroğlu’nu eleştirmek için bir şeyler bulmak gerek. ‘Niye 39 milletvekili verdin?’ O günün koşullarını biliyor muydunuz? Sanki bugünün koşulları varmış da o günün koşulları yokmuş ki. Kaldı ki ben kendi aralarında ittifak yapmalarını istedim, bizim dışımızda seçime girmelerini istedim, olmadı” dedi.
“Ne demek normalleşme? Gerekirse masaya elinizi vuracaksınız”
Kılıçdaroğlu; CHP ile AK Parti arasındaki normalleşme süreciyle ilgili ise şunları söyledi:
“Biz muhalefetiz. Ne demek normalleşme? Gerekirse masaya elinizi vuracaksınız. Biz gidip Erdoğan’a yalvardık mı? Emekliye ikramiyeyi mücadele ederek aldık. Biz gidip de Erdoğan’a ‘Beyefendi 3600 ek gösterge verir misiniz?’ diye ricada mı bulunduk? EYT’liler için ricada mı bulunduk? STK ayrı ana muhalefet partisi ayrıdır. Yasalar bizi muhalefet partisi olarak tanımlıyor. Neyin yumuşaması? Ülke ateş çemberinde değil mi? Buyrun bakın. Emekliye sorun ‘Geçinebiliyor mu?’ diye. İnsanın hakkını arama mücadelesi bir hak mücadelesidir. Bu mücadeleyi verirseniz siz siyasal olarak görevinizi yapmış olursunuz. Yaptıracaksın, siyaset budur. Rica ederek değil.”