Karar’da yer alan habere göre, Kırıkkale Üniversitesi’nde“Prof. Dr. Beşir Atalay Kampüsü” yerleşkesinin ismi “Kırıkkale Üniversitesi Şehitler Kampüsü” olarak değiştirildi. Beşir Atalay’ın ismi 2017 yılında üniversitenin kampüsüne verilmişti. Atalay, Kırıkkale doğumlu olup, hem akademik hem siyasi kariyerinde Kırıkkale Üniversitesi’nin gelişimine katkı sunmuştu.
Kararla ilgili herhangi bir gerekçe gösterilmedi.
Kurucu rektördü, 28 Şubat’ta görevden alındı
1992’de Kırıkkale Üniversitesi’nin kurucu rektörü olan ve 1997’ye kadar rektörlük yapan Beşir Atalay, 28 Şubat sürecinde “irtica” iddiasıyla görevden alınmıştı.
Atalay, yeni yayınlanan “Sadece Yaşayıp Yazdıklarım” adlı anılarında üniversitenin 28 Şubat sürecinde nasıl dağıtıldığından anlatmıştı:
“Üniversite, Milli Güvenlik Kurulu’nun ilk denetlediği üniversite oldu. Bu denetleme sonucunda önlerine ne belge konulursa konulsun zaten akıllarında olan “kadrolaşma” mazeretiyle önce rektörü görevden alıp, sonra kadroları dağıttılar. Anladık ki, ‘Burada büyük kadrolaşma var’ deyip onu araştırmaya gelmişler. Üniversitenin gelişmesi, kampüsü falan umurlarında değil… Böylece MGK beni ve üniversitemizi denetledi” diye anlatıyor bunu. Aziz Akgül, Danıştay’da ilgili dairede tanıdığı bir üye ile görüşmeye gitmiş, olayı anlatmış. O üye, ‘Şayet yolsuzluk veya başka bir suçlama olsa yardım etmeye çalışırdım, fakat irtica olunca hiçbir şey yapamayız, üzgünüm’ demiş. Zaten yüksek yargı başkanları özel olarak Genelkurmay’a çağrılmış ve tembihlenmişti. Yargıdan adalet beklemek mümkün değildi.”
Yaklaşık 10 yıldır aktif siyasetten uzak olan Atalay, 2002 yılında AK Parti’den Kırıkkale Milletvekili seçilmiş ve 2014’e kadar İçişleri Bakanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yapmıştı. 2009-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecinde de etkin rol oynamıştı. 2018 seçimlerinde milletvekili adayı olmayan Atalay, 2019 yılında AK Parti’den istifa etmişti.
“Vefasızlık kabul edilemez”
Karara en sert tepki AK Partili Keskin Belediye Başkanı Ekmel Cönger’den geldi.
Başkan Cönger, yaptığı yazılı açıklamada, bu kararın sadece Prof. Dr. Beşir Atalay’a değil, aynı zamanda Kırıkkale halkına yapılmış büyük bir saygısızlık olduğunu belirtti. Kararın siyasi baskılarla alındığını ima eden Cönger, “Bu isim sadece bir tabela değil, bu kente yıllarını vermiş, ülkenin en üst kademelerinde hizmet etmiş değerli bir devlet adamının adıdır,” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Beşir Atalay’ın Kırıkkale Üniversitesi’nin kurucu rektörü olduğunu hatırlatan Cönger, İçişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı gibi önemli görevlerde bulunmuş olan Atalay’ın isminin üniversiteden silinmesini vicdanlara sığmayan bir karar olarak nitelendirdi. “Kırıkkale’nin değerlerine alerjisi olan bu anlayışı biz Kırıkkaleliler asla kabul etmiyoruz,” diyen Başkan, alınan karardan bir an önce dönülmesi çağrısında bulundu.
Beşir Atalay kimdir?
Beşir Atalay, 1 Nisan 1947 tarihinde Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kırıkkale’de tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi ve bu fakülteden mezun oldu. Yüksek lisans ve doktora eğitimini Amerika Birleşik Devletleri’nde, Michigan Üniversitesi’nde tamamladı. Eğitim hayatı boyunca sosyal bilimler, planlama ve kalkınma politikaları üzerine yoğunlaştı.
Akademik Kariyer ve Bürokrasi:
Atalay, Türkiye’ye döndükten sonra akademik kariyerine başladı. Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı, daha sonra Hacettepe Üniversitesi’nde görev aldı. 1983 yılında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyeliğine atandı. 1990’lı yıllarda ise Devlet Planlama Teşkilatı’nda (DPT) görev aldı ve burada özellikle sosyal planlama, istihdam ve kalkınma politikalarıyla ilgili çalışmalarda bulundu.
Sivil Toplum Faaliyetleri:
1990’lı yıllarda bir süre Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) ve benzeri kuruluşlarla temas hâlinde bulundu. İnsan hakları, demokratikleşme ve sivil toplumun güçlendirilmesi konularında çeşitli projelerde yer aldı. Bu süreçteki faaliyetleri, onu siyasete hazırlanmış bir isim olarak öne çıkardı.
Siyasi Hayatının Başlangıcı:
2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) kurucuları arasında yer aldı. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte 58. Hükümet’te Devlet Bakanı olarak görev aldı. Bu görevinde özellikle insan hakları, kadın-çocuk politikaları ve Avrupa Birliği uyum süreciyle ilgili alanlarda çalıştı.
İçişleri Bakanlığı Dönemi (2007–2011):
2007 yılında kurulan 60. Hükümet’te İçişleri Bakanlığı görevine getirildi. Bu dönemde en çok dikkat çeken gelişme, kamuoyunda “Demokratik Açılım” veya “Kürt Açılımı” olarak bilinen sürecin başlatılması oldu. Beşir Atalay, bu sürecin devlet içi koordinasyonunu sağladı. MİT, Emniyet, valilikler ve diğer kamu kurumları arasında yapılan toplantıların yürütülmesinde görev aldı.
Başbakan Yardımcılığı (2011–2014):
2011 yılında yapılan genel seçimlerden sonra Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirildi. Bu dönemde “Çözüm Süreci” olarak adlandırılan Kürt meselesine dair yeni devlet politikalarının yürütülmesinde koordinasyon görevi aldı. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı (KGGK), MİT ve diğer kurumlarla eşgüdümlü çalıştı. Aynı zamanda kriz dönemlerinde hükümet adına açıklamalarda bulunan sınırlı sayıda isimden biriydi.
2015 ve Sonrası:
Beşir Atalay, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından aktif görevden çekildi ve siyasetten büyük ölçüde uzaklaştı. AK Parti içinde yeni dönemde vitrin değişikliği yaşanırken, Atalay geri planda kalmayı tercih etti. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında kamuoyunda çok az görünür oldu.
Kişisel Tarzı ve Profili:
Beşir Atalay, kamuoyunda genellikle sakin, ölçülü ve teknokrat bir siyasetçi olarak tanındı. Keskin çıkışlardan kaçınan, kamuoyuyla fazla temas kurmayan ama devlet içinde etkili olan bir profil çizdi. Akademik geçmişi, bürokratik tecrübesi ve koordinasyon becerisi sayesinde özellikle karmaşık ve çok aktörlü süreçlerde tercih edilen bir figür oldu.