Ana SayfaHaberlerMehmet Şimşek: 2026 refahın daha çok hissedildiği, ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl...

Mehmet Şimşek: 2026 refahın daha çok hissedildiği, ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak

Mehmet Şimşek: “Önümüzdeki döneme dair iyimser olmak için güçlü gerekçelere sahibiz. 2026 yılı refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak. Vatandaşlarımızın alım gücü artacak, finansmana erişim kolaylaşacak, reel sektör üzerindeki belirsizlikler azalacak.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile iş dün­yasının finansman sorunlarını, küresel gelişmelere, Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte dünya ticare­tinde yaşanan gelişmelere, “terörsüz Türkiye” hedefine, enflasyon ve büyüme bağlamında Türkiye’nin uyguladığı programa dair Dünya gazetesinden Ece Ceyhun’un sorularını yanıtladı.

“Alım gücü artacak”

Şimşek, dezenflasyon programı ile şimdiye kadar dış kırılganlıkların azaldığı, şoklara karşı direncin arttığı ve makro-finansal istikrarın güçlendiğine işaret ederek, “Artık, kısa vadeli dalgalanmaların ötesine geçen, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyümenin temellerini inşa ediyoruz. Ayrıca küresel yapısal sorunlara karşı da önemli avantajlarımız var. Bu nedenle, önümüzdeki döneme dair iyimser olmak için güçlü gerekçelere sahibiz. İçinde bulunduğumuz süreci sadece riskleri yönetmek için değil, ekonomimizi daha rekabetçi kılacak yapısal dönüşümleri hayata geçirmek için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. 2026 yılı refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi.

Şimşek, 2026 yılına ilişkin beklentilerini anlatırken 6 ana başlıkta rahatlamanın hissedileceğini aktardı.

Bu başlıkları şöyle sıraladı:

– Vatandaşlarımızın alım gücü artacak,

– Finansmana erişim kolaylaşacak,

– Reel sektör üzerindeki belirsizlikler azalacak,

– Piyasalarda öngörülebilirlik güçlenecek,

– İstihdam ve gelir artışı ivme kazanacak,

– Uyguladığımız reformlar somut sonuçlar vermeye başlayacak.

Konjonktüre göre yeni destek paketleri yolda

Şimşek, iş dünyasının finansman sorununa dair şu bilgileri verdi:

“Finansmana erişimde geçici bir sıkılık var. Ancak esnafımız, üreticimiz ve ihracatçımız, TL kredi büyüme sınırının dışındadır. Ayrıca çiftçimizin ve esnafımızın kullandığı kredinin finansman maliyetinin önemli bir kısmını devlet olarak biz karşılıyoruz.

Çiftçimizin kullandığı kredilerdeki her 10 liralık maliyetin 7 lirasını, esnaf ve ihracatçılarımızın kredilerinde ise her 10 liralık maliyetin 5 lirasını biz karşılıyoruz. İhracatçılarımıza sağladığımız destekler tarihî seviyelere ulaştı. Reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artırdık. Eximbank’ın sermayesini 4 katına çıkardık. Sadece geçen yıl 18 bin ihracatçımıza 49 milyar dolar finansman sağladık, bu firmaların %83’ü KOBİ’ydi. 2025 hedefimiz 52 milyar dolar. Sadece yılın ilk dört ayında 15,7 milyar dolar kredi kullandırdık.

Teminat sorunlarına da yapısal çözümler ürettik. Artık teminat olarak yalnızca banka teminat mektupları değil; kefalet kuruluşları, gayrimenkul ipoteği, şahıs ve firma kefaletleri ile açık krediler de kabul ediliyor. KOBİ’lerimizi de desteklemeye devam ediyoruz. Şu an 15 farklı Hazine destekli kefalet paketi yürürlükte ve toplam 114 milyar TL’lik finansman imkânı sağlanıyor. Mart ayında bunun 50 milyar TL’sini devreye aldık, özellikle ihracatçı KOBİ’lere yönlendirdik. Geçtiğimiz haftalarda da imalatçı KOBİ’lerimiz için 30 milyar TL’lik yeni bir paket açıkladık.

Bu kaynaklar tüm KOBİ’lerimizin yatırım ve işletme harcamaları için hazır. Ekonomik konjonktür ve sektörlerin ihtiyaçlarına göre yeni destek paketlerini de hızla devreye alacağız. Önceliğimizi ve enerjimizi, ülkemizin kapasite açığı olan sektörlerde üretime odaklandırmak durumundayız. Bu kapsamda, YTAK, Hit-30 ve yeni nesil yatırım teşvikleriyle, üretmek isteyen herkesin yanında olmaya kararlılıkla devam edeceğiz.”

“KKM süreci istikrarsızlığa yol açmadan yönetildi”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkışın 93 haftadır kesintisiz şekilde devam ettiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

“Bu sayede Türkiye, önemli bir koşullu yükümlülükten kalıcı biçimde kurtulma aşamasına geldi. Bu süreci son derece titiz ve dengeli bir şekilde yönettik, piyasada istikrarsızlığa yol açmadan başarılı bir çıkış sağladık. Üstelik bu çıkış, monetizasyon üzerinden enflasyon riskini de ortadan kaldırarak makroekonomik istikrarımıza katkı sundu. Ağustos 2023 itibari ile 3,4 trilyon TL’ye ulaşan KKM stoku bugün itibari ile 576,2 milyar TL’ye gerilemiş durumdadır. Aynı dönemde KKM’nin toplam mevduat içindeki payı da yüzde 26,2’den yüzde 2,6’ya düştü.

Bu dönüşümü gerçekleştirilirken, Merkez Bankası rezervlerini de güçlendirdik. Son iki yılda brüt rezervler yaklaşık 55 milyar dolar artarak 153,2 milyar dolara ulaştı. Program sayesinde Türk lirası varlıklara olan güven yeniden artarken, dolarizasyon eğilimi de tersine döndü. Ağustos 2023’e kıyasla TL mevduatın toplam mevduattaki payı 27,1 puan artarak yüzde 58,7’ye yükseldi. Bu sayede kalıcı bir finansal istikrar zemini oluşturma noktasında da önemli bir yol kat ettik.

- Advertisment -