Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, X hesabından paylaştığı yazısında TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’ı dinlemesi önerisi ve buna tepkileri değerlendirdi.
“Öcalan’ın dinlenmesine karar verilirse bu tam anlamıyla bir dinleme faaliyeti olacak müzakere değil”
Uçum’un yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Öcalan’ın İmralı’da dinlenmesi hususu da tartışılıyor. İmralı dinlemesine karşı olarak özellikle iki argüman ileri sürülüyor:
“Birincisi TBMM’yi Komisyon üzerinden temsil eden heyetin TBMM adına Öcalan’la müzakere yapmasının kabul edilemez olduğu görüşüdür. Bu görüşü savunanlar temel bir olguyu gözardı ediyorlar. Komisyon dinleme faaliyetinde çağırdığı hiç kimseyle bir fikir alışverişi yapmadı. Sadece söz verdi ve dinledi. Yani gerçek anlamda bir dinleme faaliyeti yapılıyor. Dolayısıyla İmralı’da Öcalan’ın dinlenmesine karar verilirse bu da tam anlamıyla bir dinleme faaliyeti olacaktır, bir müzakerenin olmayacağı Komisyon’un çalışma tarzından bellidir.
“İsabetsiz argümanlar, faydalı olacağı öngörülen Komisyon’un İmralı’da dinleme yapmasının önüne geçmemeli”
“İkincisi ‘TBMM’yi temsil eden bir heyet Öcalan’ın ayağına gidemez’ argümanıdır. Bu son derece hatalı bir yaklaşımdır. Öcalan devlete ait bir ceza infaz kurumundadır. TBMM temsilcilerinin devlete ait ceza infaz kurumlarına gitmesi kimsenin ayağına gitmek olarak asla kabul edilemez.
“TBMM’nin ilgili olağan komisyonları defalarca ceza infaz kurumlarını ziyaret etmiştir. Kimse bunları mahkumların veya tutukluların ayağına gitmek olarak görmemiştir. Bu tip isabetsiz argümanların, faydalı olacağı öngörülen Komisyon’un İmralı’da dinleme yapmasının önüne geçmemesi gerekir.
“Öcalan’ın dışarıdan gelecek unsurların toplumla entegrasyonuna katkı sağlama ihtimalini gözetmek gerek”
“Ayrıca kabul edilmesi gereken realite şudur: Geçiş sürecinde terör örgütünün feshi ve kesin silah bırakma bakımından Öcalan’ın kurucu ve temel irade olarak verdiği kararların önemini göz ardı etmemek gerekir.
“Öte yandan Terörsüz Türkiye’ye geçtikten sonra Öcalan’ın etkili olduğu mecranın demokratik siyasetle bütünleşmesine ve dışarıdan gelecek kimi unsurlarının toplumla entegrasyonuna katkı sağlama ihtimalini de gözetmek gerekir.”