MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Meclis’teki 2025 yılı bütçe görüşmeleri toplantısında konuştu. Yıldız konuşmasının bir bölümünü cezaevlerindeki duruma ve İnfaz Kanunu’na ayırdı:
“Tutuklama, yargılama sürecinin sıhhati ve maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak şekilde ortaya çıkması için sanığın hürriyetinin tedbir olarak kısıtlanmasıdır. Her şeyden önce şunun altını bir hukukçu olarak çizmek zorundayım, tutuklama geçici bir araçtır ve orantılı olmak zorundadır.
Özgürlük ve güvenlik hakkı ve mevzuat temelinde birçok yargı reformu yapıldı, bireysel güvenliğe saygı gösteren bir mevzuat da oluşturuldu ancak yine de uygulamada bazı yanlışlıklar da yapılmıyor değil, bunu da tespit etmek zorundayız.
İnfazın temel amaçlarından biri de cezaevinde tutulan hükümlülerin bu süreçte ıslah edilmeleri ve topluma kazandırılmalıdır. Aralık ayı itibarıyla 322 bin hükümlü, 56 bin 512 tutuklu olmak üzere toplam 378 bin 657 kişi cezaevinde bulunmaktadır.
Hükümlünün insan onuruna uygun şartlarda barındırılması, hükümlü için bir hak olduğu kadar devlet için de bir görevdir, yükümlülüktür. Hapis cezasının infazında, mahpusların iyileştirilmesinde emniyet, güvenlik, disiplin elbette önemlidir, hasta tutuklu ve hükümlülerin kaldıkları bu cezaevinin revirleri de hastane şartlarını taşımalıdır. Hasta mahkumlar mümkünse evlerine yakın yerlerde tutulmalıdır.”
“Yaşlı ve hasta hükümlülere infaz ertelemesi yapılmalıdır.”
“Bizim inancımıza göre yaratılmışların en şereflisi insandır. Tek başına hayatını idame ettirmekten aciz halde bulunan yaşlı ve hasta hükümlüler, örgütlerin tertip ve tuzakları da gözden kaçırılmadan Adli Tıp raporları doğrultusunda infaz ertelemesi yapılmalıdır.
Türk milliyetçileri için devlet koruyucu egemenliktir. Dünyanın her yerinde devletin cezalandırma hakkıyla sanığın hakları çatışır. Hukuk devletinde bu çatışmanın sınırları kanunlar, anayasa ve insan hakları sözleşmesiyle çizilir. Adaleti sağlamak bir söylem değil, bir eylem meselesidir. 31 Temmuz 2023 Covid Yasası diye bilinen yasanın 13’üncü maddesindeki ‘hükümlü’ ibaresi birçok haksızlığa sebep olmaktadır.
Aynı suçtan yargılanan birinin cezası kesinleştiği için uygulamadan, çıkarılan yasadan faydalanmış, diğerininki yargı yolunda olduğu için maalesef istinaf ya da Yargıtay’dan faydalanamamıştır. Bu adaletsizlik de kesinlikle ortadan kaldırılmalıdır.”