2020 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimine Ankara hükümeti tarafından yapıldığı iddia edilen müdahalelerle ilgili bir rapor hazırlandı.
Sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, hukukçular ve araştırmacılardan oluşan ‘Raporluyoruz’ grubuna konuşan dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın özel kalem müdürü Cenk Gürçağ, seçimlere bir ay kala kendini MİT mensubu olarak tanıtan kişilerle yaptığı görüşmenin detaylarını anlattı.
Raporu hazırlayan ekip, Cenk Gürçağ ile 6 Ocak 2021 tarihinde bir görüşme gerçekleştirdi.
Gürçağ yaptığı açıklamada, Eylül ayı başında Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı için Türkiye tarafından uygun bulunmadığının anlaşılmasından sonra, 17 Eylül 2020 tarihinde bir MİT temsilcisinin kendisini aradığını ve üst düzey amirleriyle görüşme için kendisini davet ettiğini ifade etti.
Gürçağ, kendileriyle kamuya açık bir yerde buluşmak istemesi üzerine MİT ekibiyle Girne Archway Restoran’da randevulaştıklarını belirtti.
Gürçağ, anlaştıkları restorana gittiğinde MİT mensubu olduğunu belirten bir kadından toplantının Merit Park Hotel’e alındığını, birlikte Merit Park Hotel’e gittiklerini, restoranda başka hiçbir müşterinin ve masanın olmadığını, orada kendilerini MİT mensubu olarak tanıtan üç kişiyle karşılaştığını söyledi.
“Akıncı’nın zehirli bir dili var”
Gürçağ’ın ifadelerine göre, kendisinin ‘Neden buradasınız?’ diye sorması üzerine ona, ‘Düşman kapıya dayandı. Bizim burada Türkiye’yi seven, Türkiye’ye ihanet etmeyecek, Türkiye ile işbirliği yapacak kişilerin başta olmasına ihtiyacımız var. Onun için buradayız’ dediler.
Gürçağ’la görüşmelerinin nedenini de “Biz baktık, babanız, amcalarınız hepsi Türk Mukavemet Teşkilatı’nda hayatlarını tehlikeye atmış, milliyetçi insanlar” diye açıkladılar.
Gürçağ, bunun üzerine Akıncı için “Cumhurbaşkanım da savaşta yaralanmış biridir” dediğini, bunun üzerine, “Bunu bilmiyorduk. Niye söylemiyor? Rumlara şirin görünmek için olmasın? Akıncı’nın zehirli bir dili var” karşılığını aldığını söyledi.
Gürçağ, MİT görevlisi olduğunu belirten kişilerin, kendisine Akıncı’nın seçimlerden çekilmesi için şunları söylediğini kaydetti:
“Biz Akıncı’yı orada istemiyoruz. Zaten kazanamayacak. Kazanamaması sağlanacaktır. Kazansa da hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Ona yakın olan herkesin aldığı nefese kadar haberimiz vardır. Mustafa Akıncı’ya iletmeni hassaten rica ederim. Adaylıktan çekilmesi başta kendisi için, ailesi için ve yakın çalışanları için en hayırlısı olacaktır. Söyle, bu akşam Facebook’tan yazsın. Biz en yukarıdan geliyoruz. Hiç kimse ve hiçbir şey Türkiye’nin bekasından önemli değildir.”
Aynı rapordaki ifadelerine göre, Mustafa Akıncı Özel Kalem Müdürü Cenk Gürçağ’dan bu yaşananları öğrendikten sonra Büyükelçi’yi makamına çağırdığını, ancak “Ankara’nın talimatıdır, gelemem” yanıtını aldığını söyledi.
Akıncı daha sonra Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nı makamına çağırarak, “Sen bu ülkenin güvenliğinden sorumlusun, polis sana bağlıdır. Sınır ve iç güvenlik. Bunları anlatıyorum, bilgin olsun. Normal bir ülke olsak sana bu gelenleri ve bizi tehdit edenleri tutuklaman için emir verirdim” dediğini anlattı.
Akıncı, geçmişte bu tarz müdahalelerin hep saklı kaldığını ancak Gürçağ ile yaptıkları görüşme sonrası bütün riskleri göze alarak bu tehditlerin gizli kalmaması gerektiğine karar verdiklerini de raportörlere anlattı.