Ana SayfaDış HaberNetanyahu için tutuklama kararı çıkaran UCM Başsavcısı’na karşı İsrail’in gizli istihbarat operasyonun...

Netanyahu için tutuklama kararı çıkaran UCM Başsavcısı’na karşı İsrail’in gizli istihbarat operasyonun ayrıntıları ortaya çıktı: “Tutuklamayı geri çek, yoksa mahkeme yok edilir”

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, Netanyahu hakkında yürüttüğü savaş suçu soruşturmasının kritik evresinde, uluslararası diplomatik baskı, istihbarat tehdidi ve kişisel itibarını hedef alan suçlamaların odağında kaldı.Middle East Eye’da David Hearst, Imran Mulla ve Simon Hooper’in aylar süren araştırmalarına dayanan kapsamlı bir gazetecilik çalışması, Khan’a karşı yürütülen çok katmanlı ve gizli bir kampanyanın detaylarını ortaya koydu.

Başsavcı Khan, 2024 yılı boyunca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçu iddialarıyla tutuklama emri çıkarmaya hazırlanıyordu.

Bu süreç, UCM tarihinde nadiren görülen büyüklükte siyasi baskılara ve kişisel saldırılara sahne oldu.

Nisan 2024’te, başvuru yapılmasından haftalar önce, dönemin Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Cameron, Khan’a özel olarak ilettiği mesajda, İngiltere’nin UCM’ye fon sağlamayı durduracağını ve mahkemeden çekileceğini söyledi.

Benzer bir tehdit Mayıs 2024’te ABD Senatosu’ndan geldi. Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, eğer UCM İsrailli yetkililere tutuklama emri çıkarırsa, Khan’a ve UCM’ye yönelik yaptırımlar uygulanacağını açıkladı.

Mossad’ın Lahey’deki Varlığı ve Güvenlik Uyarıları

Tutuklama emirlerinin hazırlandığı dönemde Khan’a iletilen bir güvenlik brifinginde, İsrail istihbarat servisi Mossad’ın Lahey’de aktif olduğu ve başsavcı için potansiyel bir tehdit oluşturduğu ifade edildi. Bu bilgi, soruşturmanın sadece diplomatik değil, aynı zamanda istihbari baskı altında yürütüldüğünü gösteriyor.

Cinsel Saldırı İddialarının Zamanlaması ve Soru İşaretleri

Mayıs 2024’te Khan hakkında cinsel saldırı iddiaları kamuoyuna yansıdı. Bu gelişme, tutuklama emirlerinin duyurulmasından yalnızca iki hafta sonra gerçekleşti. Khan daha sonra süresiz izne ayrıldı.

Ancak elde edilen kanıtlar, bu iddiaların hem içeriği hem zamanlaması açısından ciddi şüpheler barındırdığını ortaya koyuyor. Şikayetçi kadın, Khan’a gönderdiği mesajlarda, kendisinin bir “oyunun parçası” yapılmak istendiğini ve buna zorla sürüklendiğini ifade ediyor.

Kadının daha önce bir başka UCM yetkilisi hakkında yaptığı şikâyet sırasında Khan’dan yardım istediği ve destek aldığı da ortaya çıktı. UCM içinde açılan iki ayrı iç soruşturma ise, şikayetçinin iş birliği yapmayı reddetmesi nedeniyle kapatıldı.

Khan’ın özel danışmanı Thomas Lynch, iddiaların kurumsal sürece taşınmasında aktif rol oynasa da, özel olarak Khan’ın eşiyle yaptığı konuşmalarda, iddiaların zamanlamasının “şüpheli” olduğunu ve kendisinin inandırıcılığını sorguladığını belirtti.

UCM İçinde Khan’a Karşı Organizasyon İddiası

Bir kadın UCM avukatı, kurum içinde Khan’a karşı sistematik bir itibarsızlaştırma kampanyası yürütüldüğünü öne sürdü. Avukat, Mayıs 2024’te bazı kişiler tarafından kendisine ulaşıldığını ve “Khan’ın kendisine uygunsuz davranışta bulunup bulunmadığının” sorulduğunu belirtti. Avukat, Khan’ın böyle bir davranışta bulunacak “en son kişi” olduğunu söylediğini ifade etti.

Açık Tehdit: “Tutuklama Emirlerini Geri Çek, Yoksa Mahkeme Yok Edilir”

Mayıs 2024’te İngiliz-İsrailli avukat Nichola Kaufman, Khan’a doğrudan bir mesaj iletti:

“Eğer tutuklama emirleri geri çekilmezse, hem sen hem de mahkeme yok edileceksiniz.”

Kaufman’ın bu tehdidi, Netanyahu’nun hukuk danışmanıyla yaptığı bir görüşme sonrası ilettiği ve “bir teklif sunmakla görevli” olduğunu ifade ettiği öğrenildi. Bu temas, cinsel saldırı iddialarının kamuoyuna yansımasından yalnızca iki hafta önce gerçekleşti.

Yetkililer, bu tehdit ile cinsel saldırı iddialarının kamuoyuna açıklanması arasında doğrudan bir bağlantı kurulmadığını ifade etse de, olayların arka arkaya gelişmesi dikkat çekici bulunuyor.

Eski UCM Yargıçları: Soruşturma Tarafsızlık İlkesine Aykırı

İki eski UCM yargıcı, Khan’a yönelik Birleşmiş Milletler soruşturmasının yürütülme biçimini eleştirdi.
“Savcının isminin açık şekilde kamuoyuna duyurulması” ve “bağımsız dış soruşturma gerekliliği” gibi uygulamaların, adalet ve tarafsızlık ilkeleriyle bağdaşmadığını ifade ettiler.

Eski Yargıç Carlo Tarfusser:

“Karim Khan, bağımsızlığı, entelektüel dürüstlüğü ve dış baskılara boyun eğmeyen tavrı nedeniyle bedel ödüyor.”
- Advertisment -