Jimmy Carter, ABD’nin 39. Başkanı olarak Washington Ulusal Katedrali’nde düzenlenen devlet töreniyle anıldı. 100 yaşında hayata veda eden Carter’ın naaşı, Kongre binasında iki gün boyunca ziyarete açıldıktan sonra sabah saatlerinde törenin yapılacağı katedrale getirildi.
Törene, ABD’nin eski başkanlarından George W. Bush, Bill Clinton, Barack Obama, mevcut Başkan Joe Biden ve görevi devralmaya hazırlanan Donald Trump katıldı. Ön sıralarda seçimi kaybeden Demokrat Parti adayı Kamala Harris de görüldü.
BAŞKANLAR KULÜBÜ TOPLANDI
ABD basını, yan yana görülen eski Başkanların basına sunulan karelerini “Başkanlar Kulübü tekrar bir araya geldi” olarak yorumladı. Beş başkanın bir araya gelmesi, son olarak 2018’de George H.W. Bush’un cenazesinde yaşanmıştı.
Başkan Joe Biden, Carter’ın isteği üzerine törende anma konuşmasını gerçekleştirdi. Biden, Carter’ın karakterine vurgu yaparak, “O, arkadaşlığıyla bana karakterin unvandan daha güçlü olduğunu öğretti. Nefrete geçit vermeme ve gücün kötüye kullanılmasına karşı koyma yükümlülüğümüz var” dedi.
Biden, Carter’ın hayatını ve mirasını överek, “Onu özlüyorum ama rahmetli eşi Rosalynn ile yeniden bir araya gelmiş olması teselli kaynağım” ifadelerini kullandı.
Tören esnasında eski Başkan Barrack Obama ve yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın konuşmaları dikkat çekti. Rakip partilerin mensupları olan iki Başkan’ın sohbeti merak konusu oldu.
Trump, cenazeden sonra yaptığı bir sosyal medya gönderisinde “birbirini seven iki dost gibi çıkmışız. Ben öyle düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Tören, geniş bir uluslararası katılıma sahne oldu. Kanada Başbakanı Justin Trudeau, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Edinburgh Dükü Prens Edward, yabancı konuklar arasındaydı.
Ayrıca Anayasa Mahkemesi yargıçları, Kongre liderleri ve üst düzey siyasetçiler de törende hazır bulundu. Başkan yardımcıları Al Gore ve Mike Pence’in yan yana oturması, törende dikkat çeken anlardan biri oldu.
KÖTÜ BAŞKAN, HARİKA HAYIRSEVER
Jimmy Carter, başkanlığı boyunca iç siyasette ekonomik zorluklarla mücadele etmiş, dış politikada ise Mısır ve İsrail arasında barış anlaşması gibi önemli başarılarla öne çıkmıştı. Ancak Tahran Büyükelçiliği rehine krizi, onun 1980 seçimlerindeki yenilgisinde büyük rol oynamıştı.
Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra insani yardım çalışmalarına odaklanan Carter, bu çabalarıyla Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştü. Trump, daha önce Carter için “Harika bir adam. Korkunç bir başkandı, ancak harika bir adam” ifadesini kullanmıştı.
Carter’ın naaşı, doğduğu yer olan Georgia eyaletinin Plains kasabasına götürülecek ve 76 yıllık eşi Rosalynn Carter’ın yanına defnedilecek. Başkan Carter’ın mirası, yalnızca siyasetteki başarılardan değil, aynı zamanda yaşamını insanlığa adayan bir liderin örnek alınması gereken duruşundan oluşuyor.