Paris Olimpiyat Oyunları’nın açılışında ilk kez bir stadyum yerine bir şehir ve bir nehir törene ev sahipliği yaptı.
Zinedine Zidane’ın Paris’in meşhur metrosuna biletle binerek taşıdığı meşale, tren bozulunca farelerin arasından Seine Nehri’ne taşındı.
Fransa tarihine, Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik sloganlarına atıflarla süren gösteride
Lady Gaga, pembe tüyler arasından belirdi ve Moulin Rouge kabaresinden Fransızca şarkı söyledi.
Bayrak sallayan sporcuların bulunduğu tekneler Louvre Müzesi, Eyfel Kulesi, Grand Palais ve Arc de Triomphe gibi simge yapıların yanından geçmeye başladı.
2019 yılında çıkan bir yangında hasar gören Notre Dame’ın inşaatında bir dansçı grubu, katedralin yeniden inşasından elde edilen sesler kullanılarak bestelenen müzikle dans etti.
Başka bir gösteride Sefiller’den müzikler eşliğinde Fransız heavy metal grubu Gojira’ya eşlik eden başsız Marie Antoinettes korosuyla Fransız tarihine yolculuk yapıldı.
Mali asıllı popçu Aya Nakamura, askeri bandoyla popüler şarkılarını söyledi.
Juliette Armanet, sürüklenen bir sal üzerinde John Lennon ve Yoko Ono’nun Imagine şarkısının ilk notaları çaldığında Paris karanlığa gömülmüştü.
Tören, yakındaki Eyfel Kulesi’nin aydınlatıldığı Trocadero’da, maskeli bir meşale taşıyıcısı ve mekanik bir atla bir yolculuğa çıkan alevin Zidane’a geri verilmesiyle sona erdi ve o da alevi Rafael Nadal, Nadia Comaneci, Serena Williams ve Carl Lewis’e verdi.
Dörtlü, meşaleyi bir tekneyle Louvre’a doğru taşıdı ve burada aralarında 100 yaşındaki altın madalyalı bisikletçi Charles Coste’un da bulunduğu bir dizi Fransız atlet ve para-atlet meşaleyi taşıdı.
Bu sırada yağmur şiddetini artırdı.
Sanat yönetmeni Thomas Jolly imzalı, 2000’den fazla sanatçının katıldığı Paris Olimpiyatları açılış gösterisi yaklaşık dört saat sürdü ve Fransız judo ustası Teddy Riner ve sprinter Marie-Jose Perec’in Paris semalarına yükselen sıcak hava balonu şeklindeki bir kazanı yakmasıyla son buldu.
Aynı sırada Eyfel Kulesi’nde beliren Celine Dion, Aralık 2022’de ciddi bir nörolojik rahatsızlığı olduğunu açıkladıktan sonraki ilk performansında Edith Piaf’ın L’Hymne a l’amour şarkısının güçlü yorumuyla Eyfel Kulesi’ndeki kalabalığı coşturdu.
Yunanistan’ın ardından ikinci sırada mülteci takımı geçti.
İsrail heyeti geçerken yuhalandı.
Filistin kafilesi alkışlarla geçti.
Cezayir takımı 1961’de Seine Nehri’ne atılan Cezayirli göstericiler için nehre karanfiller attı.
Güney Kore, Kuzey Kore diyerek anons edildi.
Türkiye, Tunus ile aynı gemide geçti.
Fransa’nın çok kültürlülüğüne vurgu yapılan gösteri Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’dan tam not aldı:
“Fransa budur.”
Ama gösteriden sonra en büyük tartışmayı çıkaran ‘drag queen’lerin İsa’nın ‘Son Akşam Yemeği’ ni canlandırdığı sahne oldu.
Fransa ve ABD’den sağ siyasetçiler, Hristiyanlığa hakaret edildiğini söyleyerek trans karakterlerin de içinde olduğu Son Akşam Yemeği tablosu koreografisine tepki gösterdi:
“Bu çılgınlık. Etkinliğinizi İsa’yı ve Son Akşam Yemeği’ndeki havarileri travesti erkeklerle değiştirerek açıyorsunuz. Dünya üzerinde 2.4 milyar Hıristiyan var ve görünüşe göre Olimpiyatlar daha kapıdan girer girmez hepsine yüksek sesle şunu ilan etmek istemiş
HOŞ GELMEDİNİZ”
“Paris Olimpiyatları TAM GAZ devam ediyor. ŞEYTANİ. İsa’nın Son Akşam Yemeği ile alay edecek ve Baal/Moloch’a tapınma kutlamaları yapacak kadar ileri gittiler. Eğer bu içinde yaşadığımız zamanın bir göstergesi değilse… Manevi savaş bedende TAM olarak tezahür ediyor. Bu “şeytani panik” değil. Bu GERÇEK. Perde her geçen gün daha da inceliyor. Görecek gözleri ve duyacak kulakları olanlar tam olarak neler olduğunu biliyor.”
Aşırı sağcı Jean Marie Le Pen’in AP parlamenteri torunu Marion Marechal:
“Son Akşam Yemeği’nin bu travesti parodisisiyle hakarete uğramış hisseden dünyadaki tüm Hıristiyanlar, konuşanın Fransa değil, her türlü provokasyona hazır solcu bir azınlık olduğunu bilin.”
Gazeteci Kyle Becker:
“2024 Paris Olimpiyatları tam bir Woke distopyasına dönüştü. Açılış töreni tr*nsseksüellerin Son Akşam Yemeği, Altın Buzağı putu ve hatta Vahiy Kitabı’ndaki Solgun At ile alay etmesiyle doluydu. Olimpiyatlar, Hıristiyan izleyicilerin hoş karşılanmadığını açıkça ortaya koymuştur.”
İrlandalı Podcaster Niall Boylan:
“Dindar değilim, ancak Son Akşam Yemeği’nin Fransız tasviri bariz bir saygısızlık ve kışkırtmadır. İsa bir kadın ve havariler de travesti olarak resmedilmiş. Neden İslam’la da benzer bir şekilde alay etmediklerini merak ediyorum. Aslında nedenini bildiğim için cevap vermeyeyim.”
Amerikan Trending Politics’in kurucusu Collin Rungg:
“Paris Olimpiyatları, Son Akşam Yemeği’nin aşırı cinselleştirilmiş, küfürlü yorumuna bir *çocuk* dahil ettiği için ateş altında. Gösteri sırasında bir çocuğun drag queenlere katıldığı görüldü. Etkinliğin planlayıcılarının insanları bir araya getirmek yerine 2.4 milyar insanın diniyle alay etmek istedikleri anlaşılıyor.”
Gazeteci Chat Bowes:
“Sahte bir son akşam yemeğinde Hıristiyanlarla alay eden elbiseli adamların Olimpiyatlarla ne ilgisi var? Neden her Avrupa ve ABD “etkinliği” azınlık fetişlerini şaşkın çoğunluğun hayatına sokmak için öngörülebilir bir platform haline geldi? Biz bundan bıktık.”
Amerikan OANN kanalı sunucusu Liz Wheeler:
“Olimpiyatlar, Son Akşam Yemeği’ne saygısızlık ederek açılıyor… İsa ve havarilerinin yerini obez bir kadın ve transseksüeller alıyor. Size bunun manevi bir savaş olduğunu söylemiştim. Bu asla “hoşgörü ve kapsayıcılık” ile ilgili olmadı. Bunlar sizi şeytana tapmaya zorlamak isteyen iblisler.”