Ana SayfaHaberlerÖzgür Özel, Şişli'de miting yaptı: "Erdoğan darbecidir, Erdoğan cuntanın başıdır"

Özgür Özel, Şişli’de miting yaptı: “Erdoğan darbecidir, Erdoğan cuntanın başıdır”

Özgür Özel, ilçe mitinglerini Şişli'den başlattı: Dünyada iki tür darbe vardır: Birincisi, tankla tüfekle yapılan askeri darbeler, diğeri ise kendisi demokrasi ile gelse de gitmeyen ve istemeyenlerin yapmak istedikleri sivil darbeler", "Erdoğan cuntacıdır, Erdoğan hazımsızdır, Erdoğan cuntanın başıdır. Şimdi çıkıp da "Biz devletiz" diyor. Devlet dediğin binalardan ibarettir."

CHP genel Başkanı Özgür Özel, 6 Nisan’daki olağanüstü kurultayda her çarşamba İstanbul’un bir ilçesinde miting yapılacağını söyledi. Özel ilçe mitinglerini Şişli’den başlattı.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve Resul Emrah Şahan’ın mektuplarını okudu.

İmamoğlu mektubunda şöyle dedi:

“Demokrasi ve adalet davamızı, haklılığımızı asla kaybetmeden, içimizdeki adalet duygusundan ödün vermeden kazanacağız. Akşamdan sabaha, bugünden yarına olmayacak ama çok yakında kazanacağız! Bu gerçeği en iyi bilen, bu gerçekten en çok korkan kişiye sesleniyorum: Saatleri durdurarak zamanın akışını önleyemezsin, üzerini örterek gerçekleri gizleyemezsin, milleti yok sayamazsın! Seçimden kaçamayacaksın ve o sandığa gömüleceksin!”

Özgür Çelik’in konuşmasının ardından mikrofonu Özel aldı.

Özel’in konuşmasından bölümler şöyle:

“Erdoğan, duyuyor musun Şişli’yi? Tehdit ettiler, korkmadınız. Üstünüze yürüdüler, bir adım geri atmadınız. Etrafı bariyerlerle çevirdiler, asla arkasında kalmadınız. Biz burada miting yapmıyoruz, bir otoritere karşı eylem yapıyoruz. Biz buraya ses çıkarmaya, itiraz etmeye, direnmeye ama cümle alem bilsin ki sonuç almaya geldik. Ve biz sonuç almadan durmayacağız, o kayyım o darbecilerin cuntacıların Şişli’ye gönderdikleri kayyım, cuntanın Şişli temsilcisi gitmeden, Resul Emrah Şahan geri gelmeden durmayacağız! Hiçbirimiz Ekrem Başkanımızı almadan ve çok korkuyor ama buradan bir daha hatırlatıyorum, Ekrem Başkan’ı cumhurbaşkanı yapmadan durmayacağız. Ant olsun ki bu eylemlerden sonuç alacağız, hepinize güveniyorum, başaracağız.”

Dünyada iki tür darbe vardır: Birincisi, tankla tüfekle yapılan askeri darbeler, diğeri ise kendisi demokrasi ile gelse de gitmeyen ve istemeyenlerin yapmak istedikleri sivil darbeler. Bugün biz, demokrasiyi bir tren gibi gören, istediğimiz zaman ineriz diyen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti demokrasiyi ve Cumhuriyeti savunmaya, İsmet Paşa’nın emaneti çok partili hayatı savunmaya geldik. Bugün, sandıkla gelen ancak işine gelmeyince ayrılmak istemeyen bir kişi, bu partinin ikinci Genel Başkanına, bu ülkenin ikinci Cumhurbaşkanına, Sevr’i yırtıp atan, Batı Cephesi’nin kumandanı ve aynı zamanda Lozan Fatihi olan, çok partili rejimde yenilip de gitmeyi bilen İsmet Paşa’ya dil uzatan Erdoğan’a söylüyorum: Sen kim, İsmet Paşa’ya laf uzatmak kim? Erdoğan’a sesleniyorum, haddini bil tek adam! Haddini bil cuntacı!”

“Erdoğan cuntacıdır, hazımsızdır”

“Erdoğan cuntacıdır, Erdoğan hazımsızdır, Erdoğan cuntanın başıdır. Şimdi çıkıp da “Biz devletiz” diyor. Devlet dediğin binalardan ibarettir. Devlet yönetiminde senin yaptıklarından rahatsızlık da had safhadır. Bir avuç cuntacıyla Devlet’i ele geçirdim dersen, bu millet sana kendi gücünü gösterecektir.”

“Bu Erdoğan’ın atadıkları var, bunlar Türkiye’de parlamenter sistemden gelen bir gelenekle bunlara Bakan deniyordur. Oysa Bakan dediğin seçilmiş kişidir, milletin işine bakar. Erdoğan’ın dolma kaleminden çıkan akandan, bakandan bakan falan olmaz. Bunlardan olsa olsa Amerika’da Trump’ın bakanları gibi olur, onların da adı sekreterdir, sekreterlersiniz siz. Bundan sonra Dışişleri sekreterine, Tayyip’in atadıklarına sekreter olarak muamele edeceğiz.”

“Darbeyi yapana cunta, darbeyi dağıtana da millet denir. Milletten alıyoruz gücümüzü. Bugün, işgal altındaki Şişli Belediye’mizin oradayız. Tarihin en yüksek oyu aldığı dönemde 350 günde 150 projeyi tamamlayan, arı gibi çalışan Başkanımızı yeniden buraya getirmeden bize durmak yok.”

“Resul Emrah Şahan’ın listesinde bir Kürt demokrat varsa, bu Kürt’e verdiğimiz değerdendir. Oyu sana verdiğinde makbul, Kürt vermediğinde terörist ilan ediyorsan, sen sahtekarsın, iki yüzlüsün! Şimdi bunlar Türkiye’de Kürt sorununu çözeceklermiş, barış getireceklermiş, bu samimiyetsizlikle çözüm olur mu? Çözüm, Türk ile Kürt’ü eşit bilmekle olur, Alevi ile Sünni’yi birlikte kucaklamakla olur.”

“Kürt sorununu CHP çözer”

Bunu selefi hayalleri olan, halefi olmak isteyen bir anlayış yapamaz! Bunu demokratlar yapar. Selefilik hayalleriyle halefine darbe yapan cuntacı Kürt sorununu çözemez, bunu çözerse Türkiye’nin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi çözer.

“Bu meydan, Karadenizlilerle Kürtlerin aynı anda sevebildiği yiğit bir evlada sahip çıkıyor. Buradan Ekrem Başkan’a hep birlikte el sallayalım. CHP, emeğin partisidir, emekçinin partisidir. Bugün burada, Emrah Başkanı ve Ekrem Başkanı selamladık. Haftaya, Beylikdüzü’nün yiğit evladını selamlamaya, Beylikdüzü’ne gitmeye hazır mısınız? Beşiktaş’ın yiğit evladı Akpolat’a, Esenyurt’un yiğit evladı Ahmet Özer’e her birine ayrı ayrı sahip çıkmaya, her çarşamba 20.30’da meydanlara dolmaya hazır mısınız?

*Türkiye’de siyaset, Tayyip Bey için konforlu bir alan. Kendi istediğini yapacak, muhalefet yapınca oradan terör çıkaracak. İlk günlerde yolsuzluk deyince Avrupa bir tedirgin oldu. Biz tertemiz arkadaşlarımızı biliyoruz. İddianameyi de görünce, kendisinin halef selef halinde olacağı 31 yıl önceki diplomanın nasıl iptal edildiğini, bomboş MASAK raporlarını, meşe ladin denilen odunları, o gizli tanıklar bile “gördüm” diyemiyor, “duydum” diyor, ne elbise askıları içinde bakan evlatlarının para taşıdıklarını, ne kendi evlatlarıyla “sıfırlandın mı babacığım”, “kime yolladın babacığım” kısımlarını, hiçbir şey olmadığını bütün dünyaya anlattık. Kürtlerin belediye meclisinden aday gösterilmesinden terör çıkmayacağını tüm dünyaya anlattık.

*Türkiye’yi dünyaya şikayet ettin diyor, o bunu söyleyecek, Özgür Özel de korkacak! 20’den fazla yabancı kuruluşa, Reuters’a, The Times’a, DW’ye, Le Monde’a, CNN International’a, Japon Gazetesi Oşayi’ye, aynı zamanda Financial Times’a, Ajans France Press’e, The Guardian’a sayfa sayfa röportaj verdim, anlatıyorum, anlatacağım! And olsun ki eski ezberlere saplanırsam, onun ithamıyla bir adım geri atarsam, namerdim namert! Bundan sonra Erdoğan’ın çizdiği hatta değil, sizin önümüzden yürüdüğünüz yolda siyaset var.

Hasan İmamoğlu’nun yazlığında arama

“Hasan amcanın bayramda Ekrem Başkan’ın yerine elini öptüğüm Hasan amcamın ve Dilek İmamoğlu’nun adına kayıtlı iki eve, haber vereceksin, kapı açılacak, çilingirle gidip, oraya neyle gidiyorsun, bilmiyoruz. Orada bir şey yok da, sen oraya eskiden etle tırnak olduğun FETÖ’cüler gibi, bilmiyoruz ne götürüyorsun, bilmiyoruz. Ekrem Başkan’ın avukatlarına haber vermeden, mafya gibi hırsız gibi arama yaparken, olayı duyuyoruz. Şimdi eve gidiyorlar, hazırladıkları basın bülteninde, yapılan aramada, büyük gizli kasaların içinde, 10 Euro, 690 dolar, ruhsatlı silaha ait 40 tane mermi buluyorlar. Büyük bir kumpas düşüyor. Birileri büyük bir yanlış yaptı, bunu kendi anama yapılmış saydım. Bizim kitabımızda anaya laf söylemek, aileye bulaşmak, eşe laf söylemek olmaz! Allah rakibin de düşmanın da mertini versin, böyle namertliklerle kimseyi muhatap etmesin.”

“Anadolu’daki temiz AKP’lilere, MHP’lilerine sesleniyorum, sana televizyondan, İBB’de 550 terörist olduğunu söylediler. Bu sorunun sorulduğu Süleyman Soylu “Ben siyaset yaptım” dedi.”

“Mahir Polat’ın yolunu kesmiş birisi, abi demiş, param yok bana para ver, üstümde yok hesap numaranı ver demiş. O kişiye sadaka yollamış. O kişi güya PKK’dan soruştuma geçirmiş. 50 lira 50 lira! İBB’nin verilerini sattı diyorlar, bu külliyen yalan çıktı. Ama Erdoğan’ın 86 milyonun verilerini çaldırdığı dün ortaya çıktı. 16 tane hackerın hepimizin verlerini çaldıkları ortaya çıktı.”

“Bir hakim talimata değil vicdanına uydu. Bunlar iddia edilse de kuvvetli şüphe olmadığından 8 kişiyi beraat ettirdi. O hakimi alıp tenzili rütbe yaptılar. Onun kararına itiraz edip masumları tutuklattılar.”

“301 genç arkadaşımızı haksız yere tutukladılar, 2’si bırakılmıştı. Bugün bırakılanlardan sonra hala 270 arkadaşımız Silivri’de ve çeşitli cezaevlerinde.”

“Salon adamı Erdoğan, sıcak seven Erdoğan, cesaretin varsa bir sandık koyalım gençlere soralım, senin hayatını Erdoğan mı karartıyor Özgür Özel mi? Erdoğan mı senin geleceğini aydınlatır? Yoksa İmamoğlu mu?”

“Buradan bir, iki şeyi hatırlatalım. Birincisi, Ekrem Başkan büyük bir meydan okuma yapıyor. Resul Emrah Şahan da aynı, içerideki bütün arkadaşlarımız da. Cesaretleri varsa suçlandığımız soruların yüzümüze sorulacağı, cevapların verileceği mahkemeyi TRT’den yayınlasınlar. Hodri meydan.”

“Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu var ya… Ben meydanlarda kimseyi yuhalatmam ama bu utanmaz ahlaksızı yuhalayın. Volkan Konak hakkında olmayacak laflar etti. Çatalca Belediye Başkanım ne yapmış biliyor musunuz? Bu namussuzun her gün lojmanına gelip çıktığı sokağın adını Volkan Konak Sokağı yapmış.”

Boykota’a devam

*Bu arada bugün takke düştü, yalan göründü. Gençler geçen Çarşamba ‘Boykot boykot’ dediler biz de destek verdik. Apar topar Anadolu Ajansı’na veri açıklattılar, ‘2 Nisan’da 28 milyar harcandı’ diye. Bir önceki haftanın günlük verileri hem de Merkez Bankası tarafından, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklandı. Bir önceki hafta günlük 60 milyar kartlı harcama varken o gün 28’e düşmüş, boykotun başarı oranı yüzde 53.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kırılgan ekonomide özellikle esnafa zarar vermemeye dikkat ediyoruz. ‘boykotyap.org’ bu meydanları görmeyenlerin firmalarını içerir, oraya bakacağız. Üretimden gelen güç önemli olduğu gibi, tüketimden gelen gücü kullanacağız. 

- Advertisment -